Alana Saarinen golf oynamayı, piyano çalmayı , müzik dinlemeyi ve arkadaşlarıyla takılmayı seviyor. Bu anlamda, yeryüzündeki milyonlarca gençten çok farklı değil. Alana’yı dünyadaki milyarlarca insandan ayıran şey, onun 2 değil 3 kişinin çocuğu olması.
Alana 3 kişinin DNA’sını taşıyor. O, ABD ’de daha sonra yasaklanan bir kısırlık tedavisinin meyvesi. Yeryüzünde Alana gibi üçüncü bir kişinin mitokondriasından parça taşıyan 30-50 kişi olduğu belirtiliyor.
YÖNTEM YENİDEN GÜNDEMDE
Alana’nın yıllar sonra yeniden gündeme gelmesinin nedeniyse, Britanya’da yöntemin bir benzerinin kullanılmak istenmesi. Britanya’da bazı genetik hastalıkların önlenmesi için donörlerden alınacak DNA parçalarının kullanması gündemde.
Mitokondrial yenileme denilen yöntem Parlamento’da kabul edilirse Britanya, dünyada 3 kişinin DNA’sını taşıyan insanların doğacağı tek ülke olacak.
Peki Alana’nın durumu ne? bunun için hücrenin yapısını hatırlamak gerekiyor.
* Nucleus: DNA bilgilerimizin büyük çoğunluğu burada. Nasıl göründüğümüzü ve kişiliğimizi belirleyen genler işte burada...
* Mitokondria: Bazen hücrenin fabrikası olarak da adlandırılır. Hücrenin ‘hayatiyetini sürdürmesi için’ gereken enerji burada üretilir.
* Sitoplazma: Çekirdek ve mitokondrianın içinde yüzdüğü jelimsi sıvı.
SİTOPLAZMA TRANSFERİYLE DOĞDU
Alana, sitaplozma transferi denilen kısırlık tedavisi yöntemiyle dünyaya geldi. Alana’nın annesi Sharon Saarinen, 10 yıl boyunca çok çeşitli tüp bebek yöntemini deneyip başarısız olduktan sonra sonra sitoplazmit transfer yöntemini duydu.
Yöntem 1990’ların sonunda ABD’deki New Jersey’de St Barnabus Enstitüsü’nde Dr Jacques Cohen ve ekibi tarafından uygulanmaya başlandı.
Cohen, bir kadın içinde bağışçı kadının sitoplazmasından alınan parçayı Sharon Saarinen’in yumurta hücresine nakletti. Ardından yumurta Sharon’un eşinin spermiyle döllendi. Döllenen yumurta ve embriyo, nakledilen sitoplazmanın içindeki mitokondriayı da içeriyordu.
Yöntemle Cohen’in kliniğinde 12 gebelik ve bir düşük meydana geldi. Düşüğün yaşandığı vakada fetusun bir X kromozomunun eksik olduğu belirtildi.
Bir gebelikte ikizlerden iri normal doğdu diğerinin bir X kromozomu yine kayıptı.
GÜVENLİK KAYGISI VE ETİK NEDENLERLE DURDURULDU
Doğum sırasında diğer bebeklerin tamamını sağlıklıydı. Ancak bir kaç yıl sonra bebeklerden birinde otizm dahil bir takım erken dönem gelişim bozukluklarına rastlandı. Cohen bunun tedavi yönteminden mi yoksa başka bir nedenden mi kaynaklandığının anlaşılmasının güç olduğunu belirtti.
Cohen’in hesabına göre Cohen’in kliniğindeki yöntemi kullanan kliniklerle birlikte 3 kişinin DNA’larını taşıyan toplam 30-50 bebek doğdu. Ancak 2002 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) güvenlik ve etik nedenlerle yöntemi durdurdu.