Evrim Düşüncesi Sadece Darwin’e Ait Değil
Değişimin nasıl olduğu, bu süreçte hangi etkenlerin, hangi oranda rol oynadığını araştırmak evrimin ana konusu. Amaç, doğanın işleyiş mekanizmasını açıklayabilmek.
Evrimle ilgili görüşler M.Ö 500 yıllarından itibaren başlıyor. İnsanın kendini, doğayı, evreni anlamaya çalışması kadim bir çaba. Dolayısıyla merakla birlikte girilen arayışlar, yapılan gözlemler, yürütülen fikirler tek bir kişiye, tek bir mekana ve bir zamana bağlı olmayabilir. Bilimsel bilgi her ne kadar birikimli olarak ilerlese de bazı kırılma dönemleriyle de yeni paradigmalarla da gelişip değişebilir.
1)ANAKSİMANDER
Evrimi ilk gözlemleyen filozof Anaksimander (M.Ö. 611-545). Sınırlı gözlemlerle evren düzenini açıklamaya çalışan Anaksimender’e göre, cisimlerin ve doğanın varlığındaki temel madde “ Aperion”. Anaksimender, ilk canlının suda oluştuğunu ve insan da dahil olmak üzere diğer tüm canlıların bundan değişerek oluştuklarını söylüyor. “Peri Fuses”(Doğa üzerine) adlı eserinde Anaksimender, ilk canlıların dikenli kabuklara sarılı olarak sulu yerlerde meydana geldiğini, yaşları ilerleyince kuru yerlere çıktıklarını, kabuklarının yırtılmasıyla da kısa bir zamanda başka biçimde yaşadıklarını öne sürmüş. Buna göre insanlar, ilk önceleri balıklar içinde meydana gelmiş, köpek balıkları gibi büyümüş ve kendilerine bakabilecek hale gelince karaya atlamışlar. Bu görüş, doğadaki değişimin ilk kez ifade edilme şekli.
2)EFESLİ HERAKLİTOS
M.Ö. 540-480’de yaşamış olan Herakleitos, « Peri Physeos » (Doğa üzerine) adlı eserinde doğada değişimin kaçınılmaz olduğunu, canlı veya cansız hiçbir şeyin sabit bir formda kalamayacağını “ Panta rei” (Herşey akar) diyerek savundu.
3)SİCİLYALI HEKİM EMPEDOKLES
Canlıların ilk önce kafa, el, ayak gibi organlarının oluştuğunu, sonra bu organların rastlantıyla bir araya geldiklerini; insan kafası, insan vücudu ile buluştuğu zaman bütünün hayatta kaldığını, ancak sığır vücuduyla buluşunca uyum sağlayamadığını ve yok olduğunu öne sürmüştür. Russell, Empedokles’in bu düşüncesini, fazlasıyla düşsel bir evrim kuramıyla en uygun türün yaşaması düşüncesinin açıklanması olarak değerlendirir.
4) LUCRETIUS
M.Ö. 95-55 yıllarında Roma’da yaşamış olan filozof Lucretius, ünlü eseri “Evrenin Yapısı”’nda, en uyumlu olanın hayatta kalması ilkesine en yakın görüşünü, Darwin’den iki bin yıl önce ileri sürmüş.
5) EL CAHIZ
776-869 yıllarında Basra’da yaşamış ve metafizik ve fiziksel faktörlerin etkisiyle değişen türlerin, yeni türleri meydana getirdiği fikrini savunmuş.
6)FARSLI İBN MISKEVEYH
940-1030 yıllarında yaşamış olan İbn Miskeveyh , “El-Favzu’l-Asgar” adlı eserinde bitkilerden başlattığı evrimleşme sürecinde yosunları, bitkiden-hayvan aşamasına geçiş olarak göstermiş. İlk hayvan örneklerinin sığ denizlerde ve su kenarında oluştuğunu, varlık türleri arasında, tıpkı bir kolye oluşturan inci taneleri arasında olduğu gibi bir ilişki olduğu ve bir türün sonunun, kendinden sonraki diğer bir türün başlangıcı olduğunu ileri sürmüş. İbn Miskeveyh; bitkilerden, 5 duyusu olan hayvana geçerken bunların arasında basamakların olduğunu belirterek, Maymun gibi hayvanların, insana yakın mertebede olduğunu, İnsan basamağında olanların 2 ayakları üzerinde durduğunu, bunların ayırt etme ve anlama güçleriyle eğitilebildiğini vurgulamış.
7) EL -BİRUNİ
973-1051 yıllarında yaşamış ve doğanın, varlıkların hem evrimleşmesini, hem de evrimleşmenin ölçüsünü belirleyerek, çoğalmayı yönettiğini, böylece doğanın bir iktisat gücü olduğunu “Tabiat Ekonomisi” ifadesini kullanarak belirtmiş ve türlerin doğanın suni seçilimiyle oluştuğunu ileri sürmüş.
8) İBN-İ TUFEYL
1106-1186 yıllarında yaşamış ve “Hayy Bin Yakzan” adlı eserinde, kendiliğinden ortaya çıkışı ifade etmeye çalışmış. Cansız maddelerin karışımı ve bu karışımın kimyasal evriminden ilk insanın oluştuğunu ileri sürerek, onun doğaya nasıl uyum sağladığını şöyle anlatmış: “Güneşin ısısı ve ışığı, su-toprak ve havadan meydana gelen karışıma etki ederek onu mayalandırmış, bu mayalı karışım, bir halden-diğer bir hale geçerek, sonunda ruh kazanmıştır”.
9)İBN-İ HALDUN
Toplumbilim çalışmalarıyla adını bütün dünyaya duyurmuş olan, 1332-1406 yıllarında yaşayan İslam filozofu İbn-i Haldun canlılar arasındaki benzerlikleri incelemiş ve ünlü eseri Mukaddime’de bugün insana en yakın hayvan olan şebek ile insanın benzerliklerini belirleyebilmiş ve insan ile şebeğin akraba olduğunu Darwin’den yüzyıllar önce gözlemlemiştir.
10) CARL VON LİNNE
1707-1778 yıllarında yaşayan Carl Von Linne, “Systema Natura” (Doğanın düzeni) adlı eserinde, fosillere isim vererek adlama kurallarını (Nomenclature) ve günümüzde de halen geçerli olan sistematik kurallarını oluşturmuş. Sistematik bilimi geliştikten sonra zaten yaşam ağacının tüm dalları ortaya çıkarak evrim fikrinin tartışmasız doğruluğunu göstermiş.
11) LA METTRİE
1709-1751 yıllarında yaşamış bir Fransız filozof olan La Mettrie, “L’Home Machine” (İnsan Makinası) adlı eserinde, değişimle ilgili öngörüleri çerçevesinde, insan ve maymun arasında ilişki kurmaya ve orangutan’ın bir çeşit insan olup olmadığını ispatlamaya çalışmış. En sonunda da “İnsan, konuşan bir hayvandır” tesbitini yapmış.
12)DİDEROT
1713-1784 yıllarında yaşamış olan Diderot, canlıların evrim geçirdiğini, “Pensées sur l’interprétion de la nature” (Doğanın Yorumlanması Üzerine Düşünceler) adlı kitabında Darwin’den 100 yıl önce ileri sürmüş, doğayı maddeci bir bakış açısıyla değerlendirerek, canlılar arasındaki ilgi ve değişime dikkat çekmiş.
13)ERASMUS DARWİN
Darwin’in dedesi olan Erasmus Darwin, ünlü eseri Zoonomia ile başta torunu olmak üzere kendinden sonraki evrimcileri etkilemiştir. Bu yapıtta Erasmus Darwin’i, torununun geliştireceği evrimciliğin habercisi kılan dönüşümcü bir kavramın temelleri atılmıştır.
14) COMTE DE BUFFON
1749’da yaşamış olan Fransız doğa bilimci Comte de Buffon, « Histoire Naturelle » (Doğa Tarihi) adlı 15 ciltlik eserinde, doğa tarihinin başlangıcına bir de yer oluşum kuramı geliştirmiş. Buffon’a göre, bir yaratıcının olduğundan şüphe yok. Ancak, bu yaratıcı hayvan ve bitki alemleri arasında kesin bir sınır koymamış. Bunlar arasında geçiş formları mevcut.
14) A. R. WALLACE ile DARWİN
20 yıldan daha fazla bir süre, Darwin düşünceleri için delil topladı ve 1858’e kadar fikirlerini yayımlamaktan kaçındı. Fakat 1858’de, Wallace, Darwin’e onun düşüncelerine çok benzer bir evrim teorisi fikrini mektupla yollayınca, Darwin düşüncelerini açıkladı. Daha sonra Darwin ve Wallace evrim teorisi ve doğal seçilim üzerine beraberce bir tez yazıp yayımladılar.
15)LAMARCK
Çağdaş evrim görüşü, Zooloji Felsefesi adlı eserinde dönüşüm kuramını açıklayan Lamarck ile başlar. Lamarck’ın evrim anlayışı doğada gözle görünen en küçük organizmadan, en karmaşık, en mükemmel bitki ve hayvana ve nihayet insana doğru zaman boyutunda bir ilerleme şeklindedir. Lamarck, zaman boyutunda dikey bir evrimi savunuyordu.