Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Oktay Baykara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bitlis Eren, Selçuk, Kocaeli ve Maine üniversiteleri ile ortaklaşa yürüttükleri projeye, TÜBİTAK'ın yaklaşık 300 bin lira, TEAK'ın ise laboratuvar desteği verdiğini söyledi.
Projede kendisiyle beraber 5 Türk akademisyenin ve bir Amerikalı bilim adamının görev aldığını anlatan Baykara, proje üzerinde bir yılı aşkın süredir çalıştıklarını ve ön hazırlıkları tamamladıklarını belirtti.
Malzemeyi nanobor ve plastikten üretecekler
Uygulamalı nükleer fizik ve çevresel radyasyon konularında çalışmaları bulunan Baykara, nükleer alanlarda kullanılan zırhlama materyallerine alternatif olarak kullanılabilecek bir malzeme üretmek için çalıştıklarını bildirdi.
Bu malzemeyi, birçok alanda kullanılan bor madeninin farklı bir hali olan nanobordan yapmayı planladıklarını ifade eden Baykara, ''Nanobor maddeyi, piyasada satılan ve pet şişe yapımında da kullanılan plastik malzemeyle harmanlayıp nanokompozit malzeme oluşturacağız. Üretmeyi amaçladığımız bu malzeme, nötron radyasyonun yoğun olduğu yerlerde zırh görevi üstlenecek" diye konuştu.
Nötron ve gama radyasyona karşı soğurma (emme) özelliği taşıyacak malzemenin, yoğun radyasyonlu alanlarda mevcut sistemin yerine kullanılacağını belirten Baykara, şunları kaydetti:
''NASA'nın (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) da benzer malzemelerin üretimine büyük önem verdiği ve uzay teknolojisinde kullandığı nanomateryaller; nükleer reaktörler, hava sanayisi ve nükleer tıp gibi birçok alanda alternatif malzeme olacak.
Örneğin, hava sanayisinde alüminyum, nükleer reaktörde beton, hastanelerde beton ve kurşun kullanılır. Bunlara alternatif, toksit olmayan, çevre dostu, dayanıklı, yerli üretim, teknolojik altyapısı olan ve nanoteknoloji kullanılacak bir malzeme üretmenin peşindeyiz.'"
Örneğin, hava sanayisinde alüminyum, nükleer reaktörde beton, hastanelerde beton ve kurşun kullanılır. Bunlara alternatif, toksit olmayan, çevre dostu, dayanıklı, yerli üretim, teknolojik altyapısı olan ve nanoteknoloji kullanılacak bir malzeme üretmenin peşindeyiz.'"
Dünyada ses getirecek bir malzeme olacak
Projenin 30 ay süreceğini ve ilk 15 ay içerisinde ilk prototipi üreteceklerini bildiren Doç. Dr. Baykara, ilerleyen aşamalarda patentini alacakları malzemenin üniversite-sanayi iş birliğiyle seri üretimini yapmayı planladıklarını kaydederek, "Yapacağımız malzeme, bu anlamda dünyada ses getirecek bir malzeme olacak. Yaptığımız literatür taramalarında Türkiye'de benzerini görmedik. Bizim amacımız, dışarıdan hazır teknoloji almak değil, teknolojiyi kendimiz üretebilecek duruma gelmek" diye konuştu.