Adı Halil Kayıkçı... 20 yaşında, İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay Mühendisliği Bölümü’nde okuyor.
Boş vakitlerinde babasının Dolapdere’deki cansız manken dükkanında çalışan Kayıkçı hakkında bir haber hazırlamamızın nedeni ise uzaya gidecek en genç Türk astronot olması. Kayıkçı, uzaya çıkan ilk insanlardan ABD’li Buzz Aldrin öncülüğünde düzenlenen Axe Apollo Uzay Kampı’na katıldı ve kamptaki elemeleri başarıyla geçerek uzaya çıkmaya hak kazandı. Genç astronot adayı, Lynx adlı mekikle uzaya çıkarak yerküreyi uzaydan izleyebilecek.
Boş vakitlerinde babasının Dolapdere’deki cansız manken dükkanında çalışan Kayıkçı hakkında bir haber hazırlamamızın nedeni ise uzaya gidecek en genç Türk astronot olması. Kayıkçı, uzaya çıkan ilk insanlardan ABD’li Buzz Aldrin öncülüğünde düzenlenen Axe Apollo Uzay Kampı’na katıldı ve kamptaki elemeleri başarıyla geçerek uzaya çıkmaya hak kazandı. Genç astronot adayı, Lynx adlı mekikle uzaya çıkarak yerküreyi uzaydan izleyebilecek.
Böylece Halil Kayıkçı’nın çocukluğundan beri kurduğu bir hayal gerçeğe dönüşecek. Onun uzaya ilgisi ilkokulda okurken başlamış. Arkadaşlarıyla bir araya gelir, uzayla ilgili ansiklopedileri karıştırırmış. Uzayın derin boşluğunun onu bir gün mutlaka içine çekeceğini düşünür dururmuş Kayıkçı...
Hala bir öğrenci ancak hayali yakında gerçek olacak. Şöyle ki Axe Apollo Uzay Kampanyası’na başvurmuş. Zaten bu kampanyayı duyan pek çok arkadaşının aklına gelen ilk isimmiş. “Hatta okuldan bir arkadaşım benim yerime başvurumu yapmıştı bile” diyen Kayıkçı, bunu bir fırsat olarak gördüğünü anlatıyor.
ABD’YE KAMPA GİTTİ
Kayıkçı, önce 3-6 Aralık tarihleri arasında ABD’nin Orlando eyaletinde düzenlenen uzay kampına katıldı. Burada 60’tan fazla ülkeden 107 kişi vardı ve herbirinin uzay koşullarına dayanıklılığı sınandı. Dört günlük kamp sonucunda uzaya gitme hakkı kazandığını söyleyen Kayıkçı, kampta yaşadıklarını anlatıyor:
“Tıpkı uzayda olduğu gibi yerçekimsiz ortamda bulunduk, savaş uçağı kullandık, G-Force testine girdik. Birçok fiziksel sınava da tabi tutulduk. Kampımıza çok yakın mesafedeki Kennedy Uzay Üssü’nü ziyaret edip uzay görevleri hakkında bilgi aldık. Hatta gerçek bir roketin uzaya fırlatılma anına şahit olduk.
Yakan top ve roket yapma çalışmasında Türk arkadaşlarımla bulunduğumuz geminin ekibi en yüksek puanı aldı. Bu kampın sonunda ismim okunduğu anda pek çok duyguyu aynı anda yaşadım; sevinç, coşku, hüzün, gurur... Ailemi, arkadaşlarımı ve ülkemi temsil etmekten dolayı gururlu ve onurluyum.”
“Tıpkı uzayda olduğu gibi yerçekimsiz ortamda bulunduk, savaş uçağı kullandık, G-Force testine girdik. Birçok fiziksel sınava da tabi tutulduk. Kampımıza çok yakın mesafedeki Kennedy Uzay Üssü’nü ziyaret edip uzay görevleri hakkında bilgi aldık. Hatta gerçek bir roketin uzaya fırlatılma anına şahit olduk.
Yakan top ve roket yapma çalışmasında Türk arkadaşlarımla bulunduğumuz geminin ekibi en yüksek puanı aldı. Bu kampın sonunda ismim okunduğu anda pek çok duyguyu aynı anda yaşadım; sevinç, coşku, hüzün, gurur... Ailemi, arkadaşlarımı ve ülkemi temsil etmekten dolayı gururlu ve onurluyum.”
23 kişinin yer alacağı ve Kayıkçı’nın tek Türk astronot adayı olarak katılacağı uzay seyahatinin 2015 yılında gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Kayıkçı, havaalanına iniş yaptığı anda astronot unvanını resmen hak edecek. Ama onun merak ettiği başka bir şey daha var: “Uzayla ilgili en çok merak ettiğim şeylerden biri uzayın derinliklerinden bakıldığında dünyanın ne kadar küçük göründüğü... Artık bu merakım da bitecek.”
Yanıma sadece kamera alacağım
Yolculuğunda yanına sadece kamera almayı planladığını belirten Halil Kayıkçı, seyahatte başına bir şey gelmesinden korkmadığını anlatıyor: “Endişe etmek bir yana istekli ve heyecanlıyım. 1969 yılında aya ayak basan astronotların uzay aracındaki bilgisayardan daha yetenekli cep telefonları kullanıyoruz şimdi...
Onlar endişe duymadan bu işi başardılarsa benim bu devirde endişe duymam anlamsız. Ailem ve arkadaşlarım da bu konuda gözükara insanlar. Endişelenmiyorlar. Benim bu yolculuğu ne kadar istediğimin farkındalar, çok mutlu ve umutlular. Herkes müthiş destek veriyor.”
Onlar endişe duymadan bu işi başardılarsa benim bu devirde endişe duymam anlamsız. Ailem ve arkadaşlarım da bu konuda gözükara insanlar. Endişelenmiyorlar. Benim bu yolculuğu ne kadar istediğimin farkındalar, çok mutlu ve umutlular. Herkes müthiş destek veriyor.”