Uzmanlık tezi çalışmasını oluşturan araştırmaya katılanların yüzde 91'inin evinde bilgiyasar olduğu, bu bilgiyasarların yüzde 52,2'sinin öğrencinin odasında, yüzde 10,6'sının oturma odasında, yüzde 18,5'inin diğer yerlerde bulunduğu, yüzde 29,6'sının dizüstü bilgisayar özelliği taşıdığı belirlendi.
Öğrencilerin yüzde 91,8'inin internet kullandığı, yüzde 76,4'ünün internete evde, yüzde 5,2'sinin internet kafede, yüzde 5,4'ünün okulda, yüzde 6,6'sının diğer yerlerde, yüzde 31,7'sinin mobil bağlandığı tespit edildi.
İnternete akşam bağlanıyorlar
Araştırmaya göre, interneti gece geç saatlerde kullanan öğrencilerden yüzde 52,4'ü saat 23.00'ten sonra bağlanıyor. Öğrencilerin büyük bölümü gün içinde internete saat 17.00'den sonra bağlanmayı tercih ediyor.
Katılanların yüzde 9,6'sı 09.00-11.00, yüzde 11,9'u 11.00-14.00, yüzde 29,1'i 14.00-17.00, yüzde 37'si 17.00-20.00, yüzde 26,8'i 20.00-23.00, yüzde 13,8'i ise 23.00 saatlerinden sonra internete giriyor.
12-17 yaş grubundakiler ortalama 5 yıldır internet kullanıyor, hafta içinde günlük ortalama 2, hafta sonunda ise 3 saat internete bağlanıyor, bilgisayar başında aralıksız 1,5 saat geçiriyor.
Oyun ve iletişim amacıyla giriyorlar
Öğrencilerin yüzde 35,7'si internete ödev, yüzde 22,6'sı iletişim, yüzde 22,6'sı oyun, yüzde 21,1'i "sörf", yüzde 20'si film ve müzik indirmek, yüzde 1,3'ü diğer amaçla giriyor. Öğrencilerin yüzde 41,4'ü aileleri tarafından kontrol ediliyor, yüzde 39,8'i "otokontrol" uyguluyor, yüzde 11,3'üne ise hiç kontrol uygulanmıyor. Yüzde 9,1'ine kontrol mekanizmalarının tümü uygulanırken yüzde 6,9'u kardeşleri, yüzde 0,7'si diğer kişilerce kontrol ediliyor.
Katılımcıların yüzde 37'si internetle ilgili karşılaştığı olumsuzluğu ailesiyle, yüzde 26,7'si arkadaşıyla, yüzde 16,8'i kardeşiyle, yüzde 1,5'i diğer kişilerle paylaşıyor, yüzde 30'u ise hiç kimseyle paylaşmıyor.
Sosyal paylaşım siteleri
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 80,2'si Facebook, yüzde 30,7'si Twitter, yüzde 13'ü diğer sosyal paylaşım sitelerine üye.
İnternet bağımlılığı da araştırılan öğrencilerin yüzde 82'sinin bağımlı olmadığı, yüzde 16,4'ünün "muhtemel bağımlı", yüzde 1,6'sının ise "bağımlı" grubunda olduğu belirlendi.
Öğrencilerin yüzde 99,2'sinin düşük, yüzde 0,8'inin yüksek problem çözme becerisi olduğu, yüzde 15,7'sinde depresyon, yüzde 51,2'sinde hafif, yüzde 28,6'sında orta, yüzde 20,2'sinde ise şiddetli anksiyete tespit edildi.