Kanlı Ay Tutulması'yla ilgili en korkutucu yorum ise Astrolog Egemen Töreli'den geldi. Hürriyet yazarı İzzet Çapa'ya konuşan Egemen Töreli'ye gör Kanlı Ay Tutulması 'tam bir püsküllü bela.'
"Son 2 bin yılda Kanlı Ay Tutulmaları hep felaket getirdi" yorumunda bulunan Astrolog Töreli'ye göre dün gecesi Ay Tutulması 'savaş' getirebilir.
İzzet Çapa'nın "Burçların Efendisi" dediği Astrolog Egemen Töreli'nin kanlı ay tutulması yorumları şöyle:
AKIL TUTULMASI ASIL ŞİMDİ BAŞLIYOR
Geride kalan sadece fotoğrafı. Beraberinde getireceği akıl tutulmaları ve her alanda baş gösterebilecek sıkıntılar asıl şimdi başlıyor. Bu tutulmaya Merkür retrosu da tuz biber olacağı için, etkilerini çok daha sert ve tetikleyici hissedeceğiz. Anlayacağın, ay tutulmasının en fena hali olan Kanlı Ay, ilk üç ayı derinden olmak üzere önümüzdeki 1,5 sene boyunca etkilerini tüm dünyada hissettirecek.
Son 2 bin yılda yaşanan bütün 'Kanlı Ay Tutulmaları'nın beraberinde büyük felaketler getirdiğine inanılır. 1492'de soykırıma uğrayan Yahudiler İspanya'dan göçe zorlanmış, 1948'de Filistin'de bağımsızlıklarını ilan edip İsrail'i kurmuş, 1967'de Mısır, Ürdün ve Suriye'yle 'Altı Gün Savaşları'nda karşı karşıya gelmişler. Tüm bunlara baktığımız zaman, açıkçası Ortadoğu'yu huzurlu günlerin beklediğine inanmıyorum. İşin en ilginç tarafı tüm bu Kanlı Ay Tutulması'nın da Yahudilerin kutsal günlerine denk gelmesi!
İNCİL'DEKİ KEHANETLER
İncil kehanetlerinde kıyametin kopmasına yakın güneşin kararıp, ayın kanlanacağı ve Mesih'in yeryüzüne ineceği yazar. San Antonio Kilisesi Papazı John Hagee, Mesih'in gelmesine sebep olacak kaos ortamını ve son büyük savaşın bu günlere rastlayacağını iddia etmiştir.
Tamam korkutmayalım ama tehlikelere karşı da uyaralım. Çünkü gerçekten çok güçlü bir tutulma yaşıyoruz. Hem Merkür ve Mars'ın sert etkisinde, hem de çekim kuvvetinin maksimumda olduğu ayın dünyaya en yakın konumda olacağı Süper Ay'la birlikte gerçekleşiyor. 1982'den beri ilk kez gerçekleşecek bu gökyüzü olayına 2033'e kadar bir daha tanık olamayacağız.
AY TUTULMASI EN ÇOK KOÇ VE TERAZİ'Yİ ETKİLEYECEK
Her şeyden önce bu tutulma Koç-Terazi aksında gerçekleştiği için Koç'un teması olan ve tehlike anlamına gelen bencillik, sabırsızlık, ani patlamalar, patavatsızlık, acelecilik gibi özelliklerden uzak durup, Terazi'yle empati kurmamız gerekiyor ki bu dönemi en az hasarla atlatabilelim. Kısacası hayat bizi Koç burcunun anahtar özellikleriyle sınarken; biz mümkün oldukça Terazi'nin o sağduyulu, barışçıl, birlikte hareket eden, kutuplaşmalardan uzak, adaletli ve dengeli haliyle davranmalıyız.
DUYGUSAL TÜRBÜLANSLARA HAZIR OLUN
Ay insanın ruhunu yansıttığı için bu dönemde duygusal türbülanslara hazırlıklı olmalıyız. Neredeyse tüm çatılar altında çatışmalar yaşanabilir. Bencillikler zirve yapacağı için evlerde "Hayır benim dediğim olacak" kavgalarına sık sık şahit olacağız. Bu da beraberinde sorunlu ilişki ve evliliklerin sonunu getirebilir.
Bu tutulmayla birlikte tahammülsüzlük sınırları zorlanacak ve sabırla sınanacağız. Etrafımızda neredeyse kanaatkar kimse kalmayacak, herkesin gözünü hırs bürüyecek. Dolayısıyla iş hayatında da her şey aslında pamuk ipliğine bağlı. Bu yüzden tüm ikili ilişkilerde ve özellikle ortaklıklarda tarafların birbirine sakin, kavgadan uzak ve empatiyle yaklaşmasını öneriyorum. Aslında söylediklerim yalnız insanlar için değil, devletler için de geçerli...
DEVLET İLE ASKER KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR
Tam bir püsküllü bela olan bu tutulma, savaş, güç ve ateşi temsil eden Koç burcunda gerçekleştiği için büyük çaplı askeri operasyonlara ve çok sayıda kayba şahit olabiliriz. Askeri dinamiklerde oynamalar, yönetimsel değişiklikler olabilir. Hatta devlet ile asker bu dönemde yıllar sonra karşı karşıya gelebilir, aralarında kafa tutmalar yaşanabilir. Bunun yanında ne yazık ki sınırda yaşanan çatışmalarda ve terörde de bir artış görülebilir.
İnan ki bu tutulmada düşünmeden atılan bir adım bile bizi savaşa sürükleyebilir. Özellikle mayıs sonu, haziran başı gibi Türkiye'de büyük sokak hareketleri olasılığı çok yüksek. Belli bölgelerde hareketlenmeler, başkaldırılar, yeni Gezi olaylarına sebebiyet verebilecek toplumsal reaksiyonlara şahit olabiliriz. Seçim sonrasında düşmanlar ve sınırlarımız açısından yeni bir sayfa açılabilir. Ancak ne yazık ki bu sayfanın pek de beyaz olacağını düşünmüyorum.
BAZI LİDERLERDE ÇÖKÜŞ, BAZILARINDA BEKLENMEDİK BİR YÜKSELİŞ OLACAK
7 Haziran seçimleri Merkür geri hareketinde yapıldığı için sonuca ulaşmak çok zor diye sosyal medyada bas bas bağırmıştım. Akrep burcundaki Türkiye'yi, doğum gününe yakın dönemde ve kendi burcunda bir seçim bekliyor. Baştan uyarayım; gökyüzü oy çalınmasına çok müsait.
Eğer seçmen sandıklarına sahip çıkar ve hilelere izin verilmezse, 7 Haziran'dan çok da farklı bir sonuç çıkmayacak. Bazı liderlerin çöküşüne, bazı liderlerin de beklenmedik yükselişine tanıklık edeceğiz. Seçim tabii ki önemli ama asıl seçim sonrası çok daha önemli. Sonuçların kesinleşeceği gün olan 2 Kasım'da ayın Aslan burcuna geçmesi ateş ve çatışma alarmı veriyor. Bu yüzden sandık başında yaşanabilecek kavgalara ve parti binalarının basılmalarına karşı tedbirli olmalıyız.
EKONOMİK ÇIKMAZ GELEBİLİR
Tutulmanın enerjisiyle ekonomi hiç olmadığı kadar çıkmaza girebilir. Bu da eşittir, büyük bir finansal kriz! Bugüne kadar makyajlı gördüğümüz ekonominin gerçek ve acı yüzüyle karşılaşacağız. Dünyada yaşanacak büyük kriz bizi de vuracak. Yaz dönemine kadar pek çok kişi yeni para kazanma fırsatı bulurken, özellikle dev firmalarda herkesi şaşırtacak iflaslar, çöküşler yaşanacak. Yavaş yavaş kapitalizmin temelleri sarsılacak. Takvimler 2020'yi gösterdiğinde ise Çin'in liderliği ortaya çıkacak.
AY TUTULMASI BURÇLARA ETKİSİ
Öncelikle şunu söyleyeyim; insanlar fabrika seri üretimi olmadıkları için 12 burçla kategorize edilemez. Mesela bu tutulmada Yay'ları zorluklar bekliyor deniyor. Ne yani dünyadaki tüm Yay burçları buna göre yerlerde mi sürünecek? Böyle bir şey mümkün olabilir mi? O yüzden insanları yükselen, alçalan ve ay burçlarına göre değerlendirmeliyiz...
ALÇALAN BURÇ NEDİR?
Aslında isminden de anlaşılacağı gibi astroloji haritasında gizli olan yükselen burcun tersidir. İlişkilerimiz, aşk hayatımız, evliliklerimiz hepsi gerçek manada alçalan burcumuzda saklıdır. Hani evlenmek ister ama evlenemeyiz, ruh eşimizi arar ama bulamayız, "Yok abicim galiba ben kısmetsizim" deriz ya, işte bunların cevabıdır. Evlilik için kan testinden tutun, terapistlere kadar danışan bu toplum, astrolojik açıdan bu uyumun haritamızda gizli olduğunu bir türlü anlayamıyor. Yani falcıya gitmeden önce bir zahmet astrologlara uğrayın lütfen...
Maalesef ki astrologlar işin kolayına kaçıp, retrolara ve yükselen burçlara takmış durumdalar. Onların sayesinde toplumca Merkür gerilemesine karşı özel bir hassasiyetimiz oluştu (kahkahalar). Bir de üstüne gamlı baykuşçuluk yapmak eklenince, sıra alçalan burca bir türlü gelemedi.