Piramit Haber

Kanser Hastalarını İlgilendiren O Önemli Buluş...

Bilim & Teknoloji

ODTÜ’lü üç genç bilim insanı, kanser hastalıkları ile ilgili önemli bir buluşa imza attı. Hastalara standart olarak uygulanan kemoterapi sonrası ortaya çıkan bir dizi soruna radikal bir çözüm bulundu.

Uzun araştırmalar ve testler sonrası geliştirilen kişiye özgü ilaç kiti sayesinde, vücudun kemoterapiye vereceği tepki, ilacın işe yarayıp yaramayacağı ortaya konulabiliyor.

Fikir, ilk olarak 2013 yılında ODTÜ Biyoenformatik Bölümü’nde yüksek lisansını sürdüren Semih Alpsoy tarafından geliştirildi. Ekibe daha sonra ODTÜ Biyoenformatik Bölümü’nde veri bilimci olan Volkan Orhan ve ODTÜ Biyolojik Bölümler mezunu Kıvılcım Çaylı dahil olur.

VÜCUDUN KEMOTERAPİYE VERECEĞİ TEPKİYİ SÖYLEYEBİLİYORUZ

Kendi buluşlarının anılan probleme radikal ve etkili bir çözüm getirdiğini savunan Çaylı “Hastanın kendi genlerinin analizini laboratuvar ortamında yapıyoruz. Böylece vücudunun kemoterapiye vereceği tepkiyi, ilacın işe yarayıp yaramadığını tedaviye başlamadan söyleyebiliyoruz. Böylece hastalar, aylarca sürecek gereksiz kemoterapiden kurtulacak. Hayatları uzayacak, hayat kaliteleri artacak, belki de hayatları bu buluşla kurtulacak” şeklinde konuştu.

EN İTİBARLI İKİ VERİ TABANI KULLANILDI

Çaylı’nın verdiği bilgiye göre, projenin geliştirilmesi sırasında, M.I. T. ve Harvard gibi ABD’nin önde gelen iki üniversitesinin ortak kuruluşu olan Broad Institute’un kanser veri tabanı kullanıldı. Kullanılan bir diğer veri tabanı da İngiltere’deki Wellcome Trust Sanger Enstitüsü’nün ki olur. Çaylı, bu iki veri tabanının da dünyada bu alanda en yüksek itibar sahibi olan veri tabanları olduğunu belirtti.

DOĞRULAMAYI BAŞARDILAR

Çaylı, yine 2015 yılında geliştirdikleri özel tekniğin laboratuvar koşullarında doğrulanması için, kurucuları arasında Albert Einstein ve Sigmund Freud gibi ünlü isimlerin olduğu Kudüs İbrani Üniversitesi’nin desteğiyle sağlanan hücre hatlarını kullandıklarını ve doğrulamayı başardıklarını kaydetti.

YATIRIMCI ARAYIŞINA GİRDİLER

Çaylı açıklamasının devamında şunları kaydetti:”2016 yılında, bu yöntemin kan kanserlerinde çok daha etkili olacağını belirleyerek bu yönde çalışmalara başladık. Bunun nedeni, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların kanda, dokuda olduğundan çok daha etkili olması, bulduğumuz yöntemle ilaç etkinliğinin çok daha yüksek bir hassasiyetle ölçülebilmesidir. Bu yılın başından itibaren hem yöntemin kan kanserlerinde bilimsel olarak doğrulanmasının yapılması, hem de ticarileştirilebilmesi için gerekli olan sermayeyi bulmak üzere yatırımcı aramaya başladık.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.