ARGUS’dan İbrahim Sezgin, iki farklı takip sistemi geliştirdiklerini ve bunlardan ilkinin RFID denilen kızılötesi okuyucularla çalıştığını belirtiyor: “Çocuk, ailenin belirlediği alanın dışına çıktığında, alarm ya da bilgi veriyor. Bu uzaklık 50 metre de olabiliyor, 20 metre de… Çocuk bu alandan çıktığı anda, kapının çalınması, cep telefonunun alarmının çalıştırılması ya da evin içinde sirenin ötmesi gibi aileleri ikaz ediyor. Bu sistem, herhangi bir GSM operatörüne bağlı olmadığı için çok daha ucuza temin edilebiliyor.”
Sezgin, saat görünümündeki SIM kartlı sistemin çalışma prensibini ise şu şekilde açıklıyor: “Bu SIM kart, bağlanılan kişiyle ve uyduyla sürekli haberleşiyor. Aynı zamanda ‘bas-konuş’ şeklinde tek tuşa basarak çocuğun ailesiyle doğrudan iletişime geçmesini sağlıyor. Mesafe sınırı olmaksızın çocuğunuzun yerini koordinat olarak bildirebiliyor. Dünyanın başka bir yerinde de olsa bu sistem kayıp kişiyi bulabiliyor. Bu bildirim yerini bilmek istediğiniz kişinin yerini cep telefonunuza 10 santimetre sapma ile anında bildiriyor.”
Çocuklar, yaşlılar, hastalar ve hatta otomobiller…
Sezgin, SIM kartlı sistemin arabalara takılması halinde çalıntı arabaların da ülke değiştirmesi halinde bile rahatlıkla bulunabileceğine işaret etti.
Sistemin hiçbir operatörle anlaşma yapmadan kullanılabileceğini anlatan Sezgin, “Geliştirdiğimiz yazılım sayesinde GSM şirketine herhangi bir bildirimde bulunmanıza gerek yok. Basit bir SIM kart, bu saatin içine takılınca sistem çalışmaya başlıyor. Ondan sonda çağrı merkezimizi arayarak çocuğunun bulunduğu yerin koordinatlarını bizden alabiliyor. Ancak kriminal bir şüphesi varsa emniyet birimlerine bu koordinatları kendisi de aktarabilir ya da biz de aktarabiliyoruz. Bunun için gerekli Çağrı Merkezi’ni de kurduk. Ürünü bir çocuğun koluna takıp ya da çantasına koyarak GSM şirketlerine ekstra bir bedel ödemeden çok hızlı bir şekilde kişi takibi yapabiliyoruz.” dedi.
Sistemin bilgi akışına çocuğun veya hastanın kalp atışı, tansiyon ve benzeri sağlık durumu kriterlerini eklemenin de mümkün olacağını söyledi.
Sezgin son olarak, yazılımın yerli olması dolayısıyla sistemin alzheimer hastaları, mahkumlar için de yapılabileceğini, ayrıca elektronik kelepçe gibi varyasyonlarının da geliştirilebileceğini ekledi.