Prof. Dr. Cüneyt Temiz, dünyada yıllardan beri omurga hastalıkları ve kırıklarda 'transpediküler vida fiksasyonu' yöntemden yararlanıldığını ancak bunun bazı eksikleri olduğunu söyledi.
Bu yöntemle vidaların kemiklerin içine gönderildiğini ve "rot" denilen titanyum parçalarla birleştirilerek, sorunlu omurun üzerindeki yükün azaltılmasına ve bu şekilde hastanın iyileştirilmesine çalışıldığını anlatan Prof. Dr. Temiz, ameliyatlarda bu malzemelerin kullanılmasında yaşanan sıkıntılardan yola çıkarak yeni malzeme geliştirme arayışına girdiklerini ifade etti.
Bu yöntemle vidaların kemiklerin içine gönderildiğini ve "rot" denilen titanyum parçalarla birleştirilerek, sorunlu omurun üzerindeki yükün azaltılmasına ve bu şekilde hastanın iyileştirilmesine çalışıldığını anlatan Prof. Dr. Temiz, ameliyatlarda bu malzemelerin kullanılmasında yaşanan sıkıntılardan yola çıkarak yeni malzeme geliştirme arayışına girdiklerini ifade etti.
Yaklaşık 4 yıl süren çalışma sonunda istenildiği takdirde esneyebilen ya da sertleşebilen transpediküler vida geliştirdiklerini anlatan Temiz, şunları kaydetti:
"Literatürde örneklerine rastlanılmayan bu vidalar omura girerken, dış kısımdaki sert kemiğe dayandığında içindeki yumuşak kemiğe doğru yer değiştirebiliyor. Böylece dışındaki sert kemiği kırmayarak, çevredeki sinir dokularına da zarar vermiyor. Geliştirdiğimiz vida ve rotlar, ulusal ve uluslararası bütün akreditasyon testlerinden geçti. Gerekli izinler alındı ve şu anda hastalarda da uygulanmaya başlandı. Bu vidalar esneyebiliyor. Daha önce kullandığımız set vidaların omiriliğe veya sinir köklerine girerek oluşturdukları hasarı da tamamen ortadan kaldırıyor.
Diğer esneyebilen rot ise vidaları birbirine birleştiren sert çubuklardır. Ama bu hastanın belinin, sırtının veya boynunun hareketlerine izin veriyor. Oysa bizim yaptığımız elastik sistemde, istediğimiz ölçüde omurgayı sabitlerken aynı zamanda hastanın hareketine istediğimiz ölçüde izin verilebiliyor."
Diğer esneyebilen rot ise vidaları birbirine birleştiren sert çubuklardır. Ama bu hastanın belinin, sırtının veya boynunun hareketlerine izin veriyor. Oysa bizim yaptığımız elastik sistemde, istediğimiz ölçüde omurgayı sabitlerken aynı zamanda hastanın hareketine istediğimiz ölçüde izin verilebiliyor."
Kemik erimesinde kullandıkları vidaların kemik yoğunluğu yetersiz olduğu için yerinden çıkabildiğini, açılabilen vida sistemleriyle de bu sorunu ortadan kaldırdıklarını aktaran Temiz, vidanın kemiğin içine girdikten sonra bir dübel mekanizması yardımıyla genişleyebildiğini ve geriye doğru sıyrılmasının son derece zorlaştığını dile getirdi.
Ürünler patent koruması altında
Geliştirdikleri ürünlerin patent koruması altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Temiz, uluslararası patent enstitüleri tarafından yıllarca benzer ürün olup olmadığının araştırıldığını bildirdi.
Temiz, "Ürünlerimizin dünyada bir benzeri daha bulunabilmiş değil, ilk kez kullanılacak. Bu ürünler tamamen üniversitemizde tasarlandı ve ön testlerden geçirildi. Türkiye'de hastalar üzerinde kullanılmaya başladı. Yurt dışındaki birkaç ülkeden talep geldi, önümüzdeki ay içerisinde oralarda da kullanılmaya başlanacak. Bu malzemelerin hepsi Türkiye'den ve Manisa'dan gidecek.
Malzemeyi kullanan ülkeler de Türkiye'ye belli bir patent hakkı ödeyecekler. Bu kapsamda bir de Ar-Ge şirketi kurduk" diye konuştu.
Malzemeyi kullanan ülkeler de Türkiye'ye belli bir patent hakkı ödeyecekler. Bu kapsamda bir de Ar-Ge şirketi kurduk" diye konuştu.
Prof. Dr. Enver Atik ise vida ve rotların gerekli mekanik testlerinin laboratuvarlarında gerçekleştirildiğini, önce bilgisayar programları ile analizlerini yaptıklarını, ardından mekanik testleri uyguladıklarını anlattı.