Piramit Haber

Enerjiniz motivasyon ve cesaretinizle bağlantılı

Dünya

Yaratıcılık ve yenilikçilik yaşam enerjimizin ta kendisidir. Enerjiniz ise motivasyon ve cesaretinizle bağlantılı.

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri'nin oluşturduğu "İyi Yaşa” platformunda stres yönetimi önerilerinde bulunan Yaşam Koçu Mehmet Özel, "Şeylerin gitgide sıradanlaştığı, geleceğe ait kaygıların çoğaldığı bir dünyada, yüzümüzü bugünlerde biraz daha çok kendi güneşimize çevirmeye ihtiyacımız var. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz asıl enerji orada. Kendi güneşimiz bize hayallerimizi, heveslerimizi, hedeflerimizi daha çok anlatıyor ve yaşatıyor olacak” diye konuştu.

"Günümüzde "7/24 ulaşılabilirlik”; neredeyse her kurumun, her markanın hatta birçok insanın vazgeçilmez sloganı haline geldi” diyen Mehmet Özel, yakın çevremizdeki onlarca akıllı cihaz sayesinde her an bu sloganın hakkını verir durumda olmak, bizden bazı şeyleri alıp götürebileceğinin bilgisini de verdi.

Üretkenlikten daha güçlü bahsedebilmek için, yoğunluğu ve kalitesi yüksek bir enerjiyi tetiklemek gerekiyor. Neden mi? Çünkü, enerji her zaman verimliliğe yol açmayabilir. Onu nasıl kullandığımız ve yönettiğimiz çok belirleyicidir.

İnsanlar bir şeyleri yaparken enerjilerini dört ana boyutta odaklıyor:

- Yürekten adanma

- Bağlanma

- Kısmen bağlanma

- Kopma

Yürekten adanma dediğimiz şey, sabah kalktığımızda yüksek bir isteklilik ve mutluluk duymak, günün sonunda da benzer bir duyguyu sürdürmekle başlar. Gallup'un ABD'de yaptığı bir araştırma, insanların %55'inin işlerine ve kurumlarına kısmen bağlı, %19'unun da kopuk olduğunu ortaya koymuştur. Aynı araştırmaya göre, yeni bir işe girenlerin %38'inin 6 ay sonra işine karşı tutumu "bağlılık” düzeyinde kalırken, üç yıl sonra bu oran %22'ye inmektedir. Bunun bir sonraki adımları ise sırasıyla "kısmen bağlanma” ve ardından da "kopma” haline geliyor.

Einstein'ın o meşhur "E = mc2” teoremi, fizikte kütle enerji ilişkisinin temel formülüdür. Bu formül, hangi formda olursa olsun enerji ile kütle arasında ilişki kurar. Bu formülde boşluktaki (vakumlanmış ortam) ışık hızının karesi, kütle birimlerinden enerji birimlerine dönüşüm katsayısı için kullanılır. Formülü bir cümlede anlatmamız gerekirse: Kütlenin, dönüştürme katsayısı olan ışık hızının karesi ile çarpılarak dönüşüm sonrası çıkacak enerjinin hesaplanmasıdır.

Ben bugünlerde bu formülü şöyle anlatıyorum: Enerji = motivasyon X cesaret

Motivasyon, en yalın anlamıyla, bir insanı belirli bir amaç için harekete geçiren güç demektir. İnancımızın arttığı anlarda doğal olarak motivasyonumuz da artar. "Neden bunu yapmak istiyorum?” sorusuna ne kadar çok doğru yanıt bulabiliyorsak, motivasyon dediğimiz şey bize o kadar çok güç yani enerji katar.

Cesaret ise, kaygılara veya korkulara rağmen belirsizliklere doğru yelken açmaktır. Kalbimizin güçlü bir şekilde kan pompalamasını, hücrelerimizin de daha sağlıklı olmasını istiyorsak; cesaretli olmak iyi yaşamak, güzel yaşamak adına en önemli anahtarımızdır.

Henüz çok kısa bir süre önce kaybetmiş olduğumuz boksun efsane ismi Muhammed Ali "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım" diyerek Vietnam Savaşı'na gitmeme cesaretini göstermiş bir isim. Sırf bu yüzden, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı, lisansı ve pasaportu elinden alındı. Dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve sonunda iflas ettiğini açıklamak zorunda kaldı. Çok uzun bir süre, ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı. 1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü.

Bir düşünün... Nasıl bir dönemden geçerseniz geçin, cesaretinizi yaşattığınız sürece enerjinizin azalma ihtimali var mı?

Yaratıcılık da, yenilikçilik de yaşam enerjimizin ta kendisidir. Böyle bir potansiyel enerjiyi biz (içten dışa doğru) tetiklemediğimizde zamanla azalır veya yok olur. Günümüzde farklı zekalara sahip birçok çalışan, çalışma çeşitlerini tetikleyecek ve kendilerini harekete geçirecek yerlerde çalışmak istiyor. Bunun için de kendi talepkar hallerini her gün daha da çok aşikar hale getiriyorlar.

Şeylerin gitgide sıradanlaştığı, geleceğe ait kaygıların çoğaldığı bir dünyada, yüzümüzü bugünlerde biraz daha çok kendi güneşimize çevirmeye ihtiyacımız var. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz asıl enerji orada. Kendi güneşimiz bize, hayallerimizi, heveslerimizi, hedeflerimizi daha çok anlatıyor ve yaşatıyor olacak.

Şimdi tam bir sene ileriye gidecek ve hayatınızda hiçbir şeyin değişmediğini görecek olsanız ne hissedersiniz?

Kim olduğumuzu bildiğimiz zaman zekamızı da biliriz, ne olduğumuzu da biliriz. Organizasyondaki tüm departmanlar artık daha yaratıcı ve yenilikçi olmak zorunda. Enerjimizi yansıttığımız sürece fark yaratabiliyoruz. Bildiklerimiz bizi yetkin veya usta yapamıyor. Bildiklerimizi cesaretle, yenilikle ve yürekten adanma ile hayata geçirebilmek, uygulayabilmek bizi önce yetkin ardından da usta yapıyor. Beceriyi eyleme, eylemlerimizi de cesaretle sürekliliğe dönüştürmek gerekiyor.

Peki siz ne kadar enerji dolusunuz? O enerjinize en zor zamanlarda bile, motivasyonunuz ve cesaretinizle ne kadar sahip çıkıyorsunuz?

Unutmayın, Richard Wilkins'in söylediği gibi: "Mucize, enerjinizi korkularınıza değil, rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.