"Bizim medeniyetimizin en önemli unsurları camiilerdir. Her bir cami bizim coğrafyamız için bir mühürdür. Bizim ibadet mekanlarımızın büyüklüğü ve güzelliği, bu beldelere kattıkları anlam sebebiyledir. Bugün nerede bir kubbe bir minare varsa, orası Müslüman yurdudur. Günde 5 vakit namaza o kubbelerin altında durulur.
Camilerin büyüklüğü ve güzelliği, bu bakımdan bizim için anlamlı. Nasıl İstanbul'da yeditepe denilince 7 camii akla geliyorsa, Ankara'yı da aynı hale getireceğiz."
Camilerin büyüklüğü ve güzelliği, bu bakımdan bizim için anlamlı. Nasıl İstanbul'da yeditepe denilince 7 camii akla geliyorsa, Ankara'yı da aynı hale getireceğiz."
"İftar ve sahur yapmak bize ağır geliyor"
"Bu mübarek ayı hem bireysel, hem toplu olarak en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Ama dünyanın bir çok yerinde bu ruha uygun hareket edilmiyor. Suriye'de, Mısır'da yaşanan sıkıntılar, maruz kaldıkları zulüm bu mübarek günlerin mesajına tamamen ters. Orucun ve namazın dahi yasaklandığı yerlerde hayat mücadelesi verdiğini biliyoruz.
Müslümanların Mescid-i Aksa'ya alınmadığını biliyoruz. Afrika'daki kardeşlerimizin açlıkla pençeleştiğini düşününce, sahur ve iftar yapmak bize ağır geliyor.
Müslümanların Mescid-i Aksa'ya alınmadığını biliyoruz. Afrika'daki kardeşlerimizin açlıkla pençeleştiğini düşününce, sahur ve iftar yapmak bize ağır geliyor.
Camide Müslümanları karşılayan ayet
Erdoğan, Müslümanları camiye girdiğinde karşılayan ayetin, Rad suresi 24'üncü ayet olduğunu açıkladı. O ayetin meali ise şöyle; "Sabrettiğinize karşılık size selam olsun. Dünya yurdunun sonu cennet, ne güzeldir!"