AA muhabirine konuşan Halebi, Esed yönetiminin 5 ay öncesine kadar Ed-Duveyrine Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ni muhaliflere saldırmak için üs gibi kullandığını, burada görev yapan doktorların ve hemşirelerin hastaneden kaçtığını belirtti.
Halebi, "Esed yönetimi akıl hastalarını canlı kalkan olarak kullanıyor, işleri bitince de onlarca siyasi mahkumu ve aktivisti idam ettikleri gibi onları da idam ediyor. Öldürülen akıl hastaları Kuveyk Nehri'ne atılıyor" dedi.
Halebi, bir süre önce hastaneden kaçmayı başaran akıl hastalarının yürekleri burkan bir halde Halep sokaklarında yaşadığını ve hastalarla ilgilenen hiçkimsenin bulunmadığını kaydetti.
Öte yandan oğlu Duveyrine Hastanesi'nden kaçan Ümmü Ahmed el-Halebiyye ise başından geçenleri şöyle aktardı:
"Bir süre önce sara hastası olan oğlum, kardeşini öldürdü. Bir oğlum Allah'ın huzuruna gitti, diğeri ise akıl hastanesine. 2 ay önce bir komşum beni aradı ve oğlumun hastaneden kaçtığını, kendisini Halep sokaklarında gördüğünü söyledi. Telefonu aldığımdan beri oğlumu arıyoruz ancak bir netice alamadık. Bugün oğlumun kardeşini öldürdüğü günden daha büyük bir acı yaşıyorum. O gün oğlumun öldüğünü biliyordum. Bugün ise oğlum ne yapar, ne yer, ne içer bilmiyorum."
Kuveyk Nehri'nde, 29 Ocak'ta da elleri arkadan bağlı olduğu halde idam edilmiş aralarında çocukların da olduğu 80 kişinin cesedine ulaşılmıştı. Görgü tanıkları cesetlerin çoğunda işkence izine rastlandığını, birçoğunun başından vurularak infaz edildiğini ve cesetlerin nehirden toplanmaya çalışıldığını kaydetmişti.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Suriye'de olayların başladığı 2011 yılının Mart ayından bu yana ülkedeki olaylarda yaklaşık 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Milliyet Haber
Milliyet Haber