Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti'nin Meclis'teki çoğunluğunun kaybetmesi neticesinde erken seçime götürdüğünü belirten yazıda "7 Haziran'daki seçim sonucu aynı zamanda seçmenlerin ülkenin yönetiminin 'Başkanlık Sistemi'ne dönmesinide kabul etmemesi manasına geliyordu. Şimdi Erdoğan eşi görülmemiş bir yeniden deneme fırsatı yakaladı" denildi.
"7 HAZİRAN DÖNÜM NOKTASIYDI"
7 Haziran seçimlerinin hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de AK Parti için dönüm noktası olduğunu belirten WSJ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasaya göre tarafsız olması gerektiği halde AK Parti için kampanya yürüttüğünü ve en az 330 Meclis çoğunluğunu kazanması halinde yasal gücünü arttıracağını umduğunu ama bu durumun tersinin gerçekleştiğini aktardı.
Makalenin devamında şu ifadelere yer verildi:
"Seçmenler Erdoğan'la aynı fikirde değildi. AK Parti 258 koltuk kazandı, tek parti iktidarını kaçırdı ve anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşamadı. HDP, kadınları ve Erdoğan'nın ülkeyi İslamlaştırmasından endişe duyan Laik kesimin gönlünü kazanarak ve tabanını genişleterek parlamentoya girmeyi ilk defa başardı.
"NORMAL İŞLEYİŞİ BOZUYOR"
Erdoğan tüm zamanını Türk siyasetinin normal işleyişini bozmaya ayırıyor. AK Parti diğer partileri görüşmelerle oyalayarak hükümetin kurulması için verilen 45 günlük süreyi geçirdi. Şimdi Erdoğan, AK Parti'nin eskiden olduğu gibi çoğunluğu kazanması için tüm umudunu seçmenlerin görüşünü değiştirmesine bağlıyor.
"ANKARA NİHAYET CİDDİLEŞTİ"
Bütün bunlar olurken Ankara, IŞİD tehditi karşısında nihayet ciddileşmeye karar verdi. Aynı zamanda Türkiye ekonomisi bocalamaya başladı ve Kürt ayrılıkçılarla barış görüşmeleri başarısızlığa uğradı."