Lazkiye'de ikamet eden Türkmen işadamı kardeşler, rejime bağlı ''Şebbiha'' milislerinin Türkmenleri bölgelerinden ayrılmaya zorlamak amacıyla yaptıkları işkence ve baskıları anlattı.
Türkmenler üzerinde sistematik baskı
Lazkiye'nin Burç İslam Beldesi Bayırbucak bölgesinde yaşayan 2 Suriyeli kardeş, rejime bağlı ''Şebbiha'' olarak adlandırılan milisler tarafından Türkmen oldukları için hapsedildiklerini ve 2,5 ay boyunca işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.
Hurma ticareti yapan Abdulkadir Şehirli, işini tasfiye ederek Suriye'den ayrılanlar arasında. Sistematik olarak Türkmenlerin ülke dışına göç etmeye zorlandığını belirten Şehirli, milislerin rejim yanlısı olmayanların ticaret yapmasına tahammül edemediklerini belirtti.
Hukuk eğitimi alan Ömer Şehirli, Suriye'deki olaylar başlamadan önce, Arap Dili bölümünde eğitimine devam eden kardeşiyle birlikte market işlettiklerini ve ticaret yaptıklarını kaydetti. Ramazan ve Kurban bayramları arasında 2,5 ay hapiste kalan kardeşler, dükkanlarını kapatmak ve bölgeyi terk etmek şartıyla fidye karşılığı serbest kaldıklarını ifade etti.
Bölgede öncelikle ticaret yapan Türkmenlerin ülkeyi terk etmeye zorlandığını, kalanların da ölümle tehdit edildiğini belirten Şehirli, ''Eskiden ülke dışına çıkanlar soruşturma geçiriyordu. Şimdi ise pasaportu veriliyor ve biran önce ülkeyi terketmeleri için her türlü imkan sağlanıyor, 'yeter ki git' deniyor'' diye konuştu.
Türkmenler Esed'i istemiyor
Suriye'deki Türkmenlerin çoğunun Esed yönetiminin baskıcı tutumunu istemediğini belirten Abdulkadir Şehirli, rejime bağlı ''Şebbiha'' olarak adlandırılan milislerin kendilerini muhaliflere destek vermekle suçladıklarını kaydederek şunları söyledi:
''Şebbihalar bizi muhaliflere destek vermekle suçladı. Biz onlara destek veremedik ama onlar bizdendir. Türkmenler Esed'i sevmiyor. Şebbihalar bunu bildikleri için bizi hapse attılar. Mahkemeye çıkmadık, hakim karşısında yargılanmadık. Bizi suçladıkları somut hiçbir şey yok. Hapiste işkenceye maruz kaldık. Hala vücudumuzda izleri var''
Şehirli, rejime bağlı gibi görünen ama resmi kayıtlarda yer almayan yasadışı güçlerin, dükkanlarını yağmaladıklarını, yaşadıkları yerleri terk etmeye zorladıklarını ve Müslüman oldukları için işkence gördüklerini aktardı.
Türkmenlere ekonomik baskı
Türkiye'nin bölgedeki politikaları nedeniyle, Türkmen işadamlarına karşı baskı yapıldığını belirten Şehirli, ''Bölgedeki olaylarla bir ilişkisinin olmadığını söyleyen Türk ve Türkmenleri ülke dışına göç etmeye zorladılar. Türkmenlerin ekonomik olarak zor duruma düşmelerini, eğitimsiz kalmalarını yani maddi ve manevi yıpratmayı hedefliyorlar'' diye konuştu.
Humus'ta yaşayan çok sayıda Suriyeli'nin de tehditler ve zorlamalara karşısında Lübnan'a göç etmek zorunda kaldığını kaydeden Şehirli, ''Lazkiye'nin Bayırbucak bölgesinde kimse kalmadı, onlar da eziyetten, işkenceden, baskıdan kaçarak Türkiye'ye geldiler. Çoğu Yayladağı'nda kalıyor. Orada bütün Türkmen işadamlarına eziyet ettiler, muhaliflere yardım eden etmeyen herkesi suçladılar'' ifadelerini kullandı.
''Hayvanlar gibi arabalara doldurulduk''
Şehirli, ticaret yaptıkları bölgede herkesin tutuklandığını, kendisinin de hem hakarete uğradığını hem de fiziksel şiddete maruz kaldığını şöyle anlattı:
''Şebbihalar tarafından 'hayvanlar gibi' arabalara doldurulduk. Lazkiye'deki binicilik alanına geldiğimizdeyse bizi hayvanların kaldığı yere alıp işkence yaptılar.''
Tutuklandıktan sonra dört saat boyunca ayaklarından tavana asıldığını ve bu haldeyken dövüldüğünü ifade eden Ömer Şehirli, kardeşi ile birlikte atların ahırına konulduktan sonra gerçekleşenleri şöyle ifade etti:
''İki saat sonra beni çıkardılar ve boynuma bir ip geçirerek, kardeşimin gözleri önünde idamla tehdit ettiler. Şebbihalardan birinin fidye ödemeden çıkamayacağımızı söylemesi üzerine kardeşim Abdülkadir de, ''Bütün malımı alın ve kardeşimi bırakın'' dedi. Sorgulama, duygularımızı yıpratmaya ve psikolojik baskı kurmaya yönelik utanç verici sorulardan ibaretti''