Anlama; kişinin bir konuyu zihninde net ve doğru bir sıralama (strateji) ile görmesi demektir. Kişi bir konuyu anladığı zaman zihninde bir netlik hisseder. Bilgi ile ilgili her unsur nettir ve doğru yerdedir. Bir konuyu anlayan insanlar, o konu ile ilgili zihinlerinde net, parlak bir film oluştururlar.
İnsanlar iki şekilde anladığını fark eder.
Anladığını hissetmek Sorulardaki performansBir konuyu anladığınızı hissetmek, aslında objektif bir anlama ölçüsü değildir.
Bir konuyu anladığınızın gerçek göstergesi, sorulardır. Yani; sorulardaki performansınız iyi ise anlamadığınızı hissetseniz de anlamışınız; kötü ise anladığınızı hissetseniz de anlaşamamışınız demektir. Çünkü bazı insanlarda erken anlama, bazılarında da geç anlama sorunu vardır.
Erken Anlama Sorunu
Hemen söze şöyle başlayabilirsiniz: ?Ne güzel, insan hemen anlıyor, erken anlamak da sorun mu??
Evet, gerçekten çok sinsi bir sorundur ve çoğu insan bunu fark etmekte zorluk çeker. Erken anlama, yanıltıcı bir histir.
Kişi aslında konuyu anlamamıştır ama; ?İşlem tamam taraftara selam? der ve anladığını sanır. Çünkü o konuyu hemen geçmek istemektedir.
Özellikle görsel ağırlıkta öğrenen öğrencilerde bu tür sorunlar sık görülür.
Kişi, konuyu çok hızlı çalışır, hemen sonuna ulaşmak ister. Konuya genel olarak odaklandığı için anlamasını sağlayacak önemli detayları kaçırır. Bu tür çalışan öğrenciler konuyu zayıf kaydeder ve çabuk unutur.
Anlamadan geçtiği için ?Ben bu konuyu çalışmıştım ve anlamıştım nasıl oluyor da bu soruları yapamıyorum? düşüncesinin pençesine yakalanır. ?Çalıştığım halde yapamıyorum? inancı özgüvenini sarsar.
Çözüm
Daha yavaş ve önemli detaylara dikkat ederek çalışmak.
Önemli yerleri hızlı not almak.
Mümkün olduğu kadar ilişkilendirerek tekrar etmek. Buradaki ilişkilendirerek tekrar etmek; konular arasındaki bağlantıyı kurmak, prensipleri görmek ve ?Niçin böyle oluyor?? sorusunun cevabını arayarak tekrar etmektir. İlişkilendirmeden papağan gibi yapılan tekrarlar çabuk unutulur.
Geç Anlama Sorunu
Daha çok işitsel ve dokunsal ağırlıkta çalışan kişilerde görülen bir öğrenme sorunudur.
Kişi detaya odaklı olduğu için ve bütün detayları öğrenmek istediğinden dolayı aslında anladığı halde ?Acaba kaçırdığım yerler var mı, anladım mı, ya unutursam, hatırlayabilecek miyim?? düşüncesiyle bir şeyler kaçırdığını sanır ve öğrenmesiyle ilgili şüphe duyar.
Bu tür öğrenme stiline sahip kişiler, detaya odaklıdırlar ve küçük ayrıntılarda boğulurlar. Her bilgiyi mutlaka ilişkilendirmek isterler ve adım adım öğrenirler.
Bir bilgiyi öğrenirken, aşırı oranda "Bu nasıl oluyor, niçin böyle oluyor?? sorularını sorarak o bilginin mantığını ve mekanizmasını tespit etmeye çalışırlar ve çok zor ilerlerler.
Bu nedenle önemli spot bilgileri kaçırabilirler, konunun genel resmini görmekte zorlanırlar ve çok zaman kaybederler.
Sınavlarda zor soruları yapıp herkesin kolaylıkla yaptıkları sorularda takılabilirler. Çünkü her soruda ?Bu sorunun içinde bir hinlik var? diye düşünürler.
Sade bir mantıkla düşünmekte zorlanırlar. Bilgileri karıştırma oranları yüksektir.
Çözüm
Derse çalışmadan önce sorulara göz atmak dersin neresi önemli, neresi önemsiz tespit etmeyi sağlar. Bu konuda, hocaların yönlendirmelerine dikkat etmelidir. Çünkü okulda ve sınavlarda başarılı olmanın püf noktalarından biri de ?Neleri öğreneceğini bilmek kadar, neleri öğrenmeyeceğini de bilmektir.?
Daha fazla spot (önemli) bilgiye odaklanmalı. Konu ile ilgili genel resmi görmeye çalışmalıdırlar.
Çalışmanıza güvenin ve ilgili şüphe duymayın. ?Çalışıyorum, öğreniyorum, anlıyorum ve hatırlayacağım? düşüncesi ile çalışın
Aslında geç anlama sorununa sahip kişiler, anladığı halde anlamadığını hisseder, yani sanal bir sorundur.
Bu nedenle, bir konuyu anlayıp anlamama ölçülerini sorulardaki başarılarına göre değerlendirmelidirler. Çünkü diğer seçeneğin sınırı yoktur ve insanlar aşırı detayda boğulma gibi zor bir tuzağa düşerler. Siz kendinizi nasıl hissederseniz hissedin sorulardaki performansınız, anlama seviyenizi gösterir.
Bilgi eksikliği
Bu durumda, kişinin zihninde konu ile ilgili boşluklar vardır ya da bilgiler "flu"dur. Net değildir. Bu durumun iki sebebi vardır
Kişi yeterli çalışmayı yapmamıştır. Ya az çalışmıştır ya da hızlı geçmiştir.
Bu durumda, kişi o konuyu zayıf kaydeder. Konuyu tekrar önemli detaylara dikkat ederek çalışmalıdır.
Kişi çalışırken konudan kopmuştur.
Böyle bir durumda da bir konsantrasyon sorunu var demektir. Kişi, konsantrasyonunu güçlendirici çalışmalar yapmalıdır. Bu konu, konsantrasyonla ilgili yazımda detaylı bir şekilde işlenmişti.
Karmaşa
Bilgide karmaşa yaşamak öğrenirken ?doğru bir sıralama ile? öğrenmediğimizin göstergesidir. Yani, bir konuyu öğrenirken bir baştan, bir sondan, bir ortadan unsurlarla öğrenmişiz, konuyu karıştırıyoruz demektir. Böyle bir durumda, konuyu doğru bir sıraya dizip o sıralama ile öğrenmelidir. Karmaşa netliğe dönüşür.
Yanlış öğrenme stratejisi ile çalışmak
Bu sorun, öğrenmenin en önemli sorunudur.
Her insanın kendine özgü öğrenme stratejisi vardır. Görsel, işitsel, dokunsal öğrenme stillerinden hangisini daha etkin bir şekilde kullanıyorsunuz?
Çok çalışıp başarısız olan insanların çoğu belli bir zaman sonra ?Ben yapamıyorum, başaramıyorum? düşüncesine kapılır. Bu tür insanların aslında bir zeka sorunu yoktur, ama kendi öğrenme sistemlerini bilmedikleri ve yanlış bir sistemle çalıştıkları için öğrenme zorluğu yaşamaktadırlar. Birlikte çalıştığımız birçok öğrencide ne yazık ki bu tür sorunlara çok rastlamaktayım. Bu tür öğrenciler gelip? Ben nasıl çalışacağımı bilmiyorum? veya ? çalışma sistemimi unuttum? derler.
Bu konuyu, öğrenme stratejileri yazımda detaylı bir şekilde işlemiştim, ilgilenenlerin bu yazıya bakmalarını öneririm.