Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "Yapılan soruşturmada, 10 Temmuz 2010 tarihinde ÖSYM tarafından Eğitim Bilimleri (120 soru), Genel Yetenek (60 soru), Genel Kültür (60 soru) alanlarında yapılan KPSS'de, sınav sorularının sınavdan önce ele geçirildiği ve dağıtıldığı yönünde önemli delillere ulaşılmıştır" denildi.
2010 KPSS İPTAL Mİ OLUYOR?
Başsavcılığının 2010 KPSS'de hak ihlali olduğu yönündeki iddiaları doğrulayan açıklaması sonrası gözler ÖSYM'ye çevrildi. Akıllardaki soru ise 2010 KPSS iptal mi oluyor?
2010 yılı KPSS'ye yönelik soruşturmaya ilişkin daha önce açıklama yapan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir sınavın iptal edilebileceği sinyalini vermişti. Demir 16 Ocak'ta yaptığı açıklamada, "Olağan dışı bir kazanım, olağan dışı bir sınav sonucu varsa incelenmesi gerekir. Bunu şu anda gündeme getiriyoruz. Bazen bu belki yeniden sınava davet etme şeklinde olacak" demişti.
BAŞSAVCILIK AÇIKLAMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2010 yılı KPSS Sınavına ilişkin Suç İşlemek İçin Örgüt Kurmak, Yönetmek, Üye Olmak, Resmi Belgede Sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Suç Delillerini Yok Etme, Görevi Kötüye Kullanma, Yasaklanan Bilgileri Açıklama, Temin Etme suçlarından 2010/100074 soruşturma sırasına kayden soruşturma yapılmaktadır.
Konu ile ilgili bazı bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasının, kamuoyunun bilgi alma hakkı açısından faydalı olacağı değerlendirilmiştir.
Anayasamızın 1 inci maddesinde "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir", 2 nci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir", 10 uncu maddesinde "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" hükümleri yer almaktadır.
Bu soruşturmada Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarma yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarma yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır.
Bu kapsamda;
1- Yapılan soruşturmada, 10 Temmuz 2010 tarihinde ÖSYM tarafından Eğitim Bilimleri (120 soru), Genel Yetenek (60 soru), Genel Kültür (60 soru) alanlarında yapılan KPSS'de, sınav sorularının sınavdan önce ele geçirildiği ve dağıtıldığı yönünde önemli delillere ulaşılmıştır.
2- KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde Eğitim Bilimleri Alanında 120 sorunun 120'sini ve 119'unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 yılı sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladığı görülmüştür. Bu 350 kişinin 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiği anlaşılmıştır.
Yine aynı sınavda tam 423 kişinin 120 sorunun 119'unu doğru cevapladığı, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3227 olduğu, bunlardan 637'sinin birinci derece akraba, 446'sının karı-koca oldukları bilgisine
ulaşılmıştır. Ayrıca bu kapsamda 980 adayın aynı adres, apartman, site veya sokakta ikamet ettikleri görülmüştür.
3- Anılan sınavın iptal edilmesi sebebiyle tekrarlanan ikinci sınava ise 100 ve üzeri net yapan 3227 adaydan 1174'ünün girmediği anlaşılmıştır. Ayrıca 2260 adayın telefonla irtibatlı oldukları ve 2039 adayın 10 ve üzeri işçi çalıştıran kurum ve şirketlerde kaydının bulunduğu tesbit edilmiştir.
4- Soruşturma kapsamında Genel Yetenek Alanında 2009 yılında 60 sorudan 60'ını doğru cevaplayan kişi sayısı 6 olduğu halde 2010 yılı smavında 60 sorudan 60'ını 1028 kişinin doğru cevapladığı, Genel Yetenek ve Genel Kültür Alanında sınav sorularının deneme sınavı adı altında ve doğru cevapları koyulaştırılmış olarak dağıtıldığı anlaşılmıştır. Genel Yetenek Alanında yer alan 30 matematik sorusunu birçok adayın hiç işlem yapmadan veya çözüme yönelik işlem yapmadan doğru cevapladığı, matematikçi bilirkişiler ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin hazırladıkları rapordan anlaşılmıştır.
5- MASAK'tan alman rapor, SGK, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden alman bilgiler doğrultusunda, ilk etapta gözaltı kararı verilen 82 şüpheli ile toplamda 1435 şüphelinin doğrudan kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla mali, sosyal ve ekonomik bağlarının olduğu tespit edilmiştir.
Jandarma Kriminal Raporu, Emniyet Bilişim Uzmanlığı Raporu, YÖK Denetleme Kurulu Raporu, ÖSYM, TÜBİTAK, MAS AK, YÖK, SGK, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden alman bilgiler, şüphelilerin ikrarları, müştekilerin beyanları, matematik ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin raporları, HTS analiz çalışması raporu ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca toplanan tüm delillere göre ilk etapta gözaltı kararı bulunan şüphelilerin kamuoyunda bilinen bir yapıyla doğrudan bağlantılarının olduğu ve bu kişilerin sınav sorularını sınavdan önce örgütlü bir şekilde ele geçirip dağıttıkları, bu suretle atamalarda diğer adaylara göre öncelik elde ederek haksız ve hileli bir şekilde kamu kurumlarına memur olarak atandıkları ve bu nedenle de yüz binlerce adayın haksızlığa uğratıldığı anlaşılmıştır.
ÖSYM BAŞKANI ALİ DEMİR NE DEMİŞTİ?
Ocak ayında 2010 KPSS soruşturmasıyla ilgili ilk açıklamayı yapan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir olmuştu. Demir 2010 KPSS'nin yeniden yapılabileceği sinyalini vermişti. İşte o açıklama:
"Arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Bazı sınavlar öncelikli olmak üzere aynı sınavlara farklı zamanlarda girmiş ve olağandışı gelişmeler kaydetmiş olanları çıkarın, bunları yakından inceleyelim ve haksız kazanım varsa bunu tespit edelim. ÖSYM'ye Türkiye'nin eğitim bankası diyebilirsiniz. Çünkü tüm eğitim bilgileri, başarıları, puanları ÖSYM'de mevcut. Olağan dışı bir kazanım, olağan dışı bir sınav sonucu varsa incelenmesi gerekir. Bunu şu anda gündeme getiriyoruz. Bazen bu belki yeniden sınava davet etme şeklinde olacak. Yasa buna müsaade etmektedir. Bazen de bunlar hakkında suç duyurusunda bulunma olacaktır ve yasal takibi yapmak durumunda olacağız ve yapacağız."