HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, geçtiğimiz mayıs ayında ÖSYM tarafından yapılan ve soruların sızdırıldığı gerekçesiyle iptal edilen “Avukatlar İçin Adli Yargı Hakimve Savcılık Adaylığı Yarışma Sınavı” ile ilgili ilginç bir iddiada bulundu.
Okur, “Soruların ÖSYM’den sızdığını düşünmüyorum. Soruyu veren hocalar yakınlarına sızdırmış olabilir” dedi.
‘ÖSYM SIZDIRMAMIŞTIR’
İstanbul Okan Üniversitesi’nde Hakimlik ve Savlık Mesleği başlıklı seminere katılan Okur, HSYK’nın yapısı ve hakimlerin ve savcıların görev sorumluluklarıyla ilgili ilginç açıklamalar yaptı.
“Türkiye’de HSYK’nın yapısının hakimler kurulu ve savcılar kurulu diye ayrılması gerekir” diyen Okur, savcılık makamının tartışılması gerektiğini savundu.
Avrupa’da savcı ve hakimlerin HSYK’daki gibi tek çatı altında toplanmadığını belirten Okur, yargı bağımsızlığı ve savunma makamını güçlendirmede bu iki mesleğin ayrı kurumlar oluşturması gerektiğini belirtti.
HSYK’nın yapısının savcılık makamı olan savunmayı ikinci plana bıraktığını kaydeden Okur, “Savcılık ve hakimlik mesleğinin farkları kesinlikle ortaya konulmalıdır” dedi.
2 Mayıs’ta yapılan “Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı”nın sorularının sızdırıldığıyla ilgili iddialara da cevap veren Okur, “Soruların ÖSYM’den sızdığını düşünmüyorum, daha önceden bununla ilgili ÖSYM’nin soru havuzu vardı. Fakat bu havuz sistemi sonradan kalktı.
Ardından hocaları telefonla arayarak 5’er 10’ar soru alınarak sınav hazırlanmaya başlandı. Burada belki soruyu veren hocalar yakınlarına sızdırmış olabilir” dedi.
‘AVUKAT OLACAKTIM’
Kendisinin özel hayatıyla ilgili de konuşan İbrahimOkur, savcı ve hakim olmak gibi bir düşüncesinin olmadığını, avukat olmayı düşündüğünü anlattı.
İbrahim Okur, kendisinin savcı ve hakimlik mesleğini seçmesine iten nedenin ise üniversitede tanışıp evlendiği eşinin olduğunu belirtti.
Dosya varken hakim değişikliği uygun değil
Ergenekon, Balyoz ve KCK soruşturma ve davalarına bakan hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili sorulara da cevap veren İbrahim Okur, “Dosyada savcıyı görevlendiren biz değil başsavcıdır. Adliyedeki dosyaları başsavcı dağıtır. Fakat hakimler bir dosyaya baktığında, yargılama sürecinde hakimlerin değiştirilmesini uygun bulmuyorum” dedi.
Okur, hukukun anlaşılması ve iyi yorumlanması için üniversitelerde kesinlikle hukuk felsefesi derslerine ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.
2010’da hakimler ve savcılarla ilgili yapılan düzenlemelerin yargı bağımsızlığını ve yargı mensuplarının çalışma koşullarını en iyi şekilde düzenlediğini aktaran Okur, “2010’daki değişiklikler en çok 1961 Anayasası’ndaki düzenlemeye benziyor. Ama bu 1961’in kusurlu yönlerini de düzeltiyor” diye konuştu.
KAMİL MAMAN-BUGÜN GAZETESİ
KAMİL MAMAN-BUGÜN GAZETESİ