ÖSYM’nin bu açıklaması, cezanın kaynağının ne olduğu konusunda soru işaretlerine yol açtı. ÖSYM’nin Teşkilat Kanunu’nda yer alan ve önceki yıllarda soruları sızdıranlara ve sınavdan önce temin edenlere karşı uygulanan “gizli bilgileri temin” kapsamına sınava giren adayların akıllarında tuttukları soruları da dahil ettiği anlaşıldı. Buna göre, akılda tuttuğu soruları paylaşan üniversite adayları, neredeyse devlet sırrını ifşa edenlerle benzer cezalar alabilecek.
TCK’da, devletin güvenliği ile ilgili gizli bilgileri temin edenlere 3 yıl ila 8 yıl hapis öngörülürken, girdiği sınavın sorusunu paylaşan aday da 5 yıla kadar hapis cezası alabilecek. 2 milyonu aşkın adayın girdiği sınavda okuyup yanıtladığı soruların sadece idari kararla bu kapsama alınabilmesi ise yeni bir tartışma başlattı.
TCK’da, devletin güvenliği ile ilgili gizli bilgileri temin edenlere 3 yıl ila 8 yıl hapis öngörülürken, girdiği sınavın sorusunu paylaşan aday da 5 yıla kadar hapis cezası alabilecek. 2 milyonu aşkın adayın girdiği sınavda okuyup yanıtladığı soruların sadece idari kararla bu kapsama alınabilmesi ise yeni bir tartışma başlattı.
ÖSYM Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un, “sınav güvenliği”ni düzenleyen 9. maddesinde, “Soru havuzundaki sorular hiçbir koşul altında kısmen ya da tamamen üçüncü şahıslara verilemez. Sorular ve cevapları, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabilir” ifadeleri yer alıyor. Aynı maddede, geçtiğimiz ağustos ayında yapılan kanuni düzenlemeye kadar, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun hükümlerinin saklı olduğu” belirtiliyordu. Yapılan düzenleme ile ÖSYM tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevaplar Bilgi Edinme Kanunu kapsamından çıkarıldı.
Soruları açıklamama ve sonraki yıllarda kullanma kararı alan ÖSYM’nin bu adımı atarak, yapılan sınav sorularını da “gizli bilgi” kapsamına soktuğu anlaşıldı.
ÖSYM, pazar günü yapılan YGS sonrası soruların yüzde 20’lik dilimini oluşturan 32 soruyu internet üzerinden yayımlarken, mevcut sorular dışında kalan tüm soruların yazılı, görsel veya işitsel olarak herhangi bir yolla bir bütün olarak veya kısmen paylaşılamayacağını bildirmişti. Duyuruda, söz konusu soruları paylaşan kişi ve kuruluşlar hakkında yasal işlemlerin başlatılacağı açıklamıştı.