TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkan Yardımcısı Vekili ve Ar-Ge Mühendisleri ve Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Suat Genç, Türkiye'nin ihracatının son 10 yıllık eğilimine bakıldığında teknoloji ağırlıklı ürün ihracatının orta seviyede bulunduğunu belirterek, ''Bu trend bizi 2023 yılındaki 25 bin dolarlık kişi başı milli gelir hedefine götürmekte çok da yardımcı olmayabilir'' dedi.
Ar-Ge Mühendisleri ve Yöneticileri Derneği'nin Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile düzenlediği ve sistematik Ar-Ge yaklaşımlarına odaklanmasıyla bir ilk olan 1. Uluslararası Ar-Ge Mühendisliği ve Yöneticiliği Konferansı Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Anadolu Ajansı'nın da basın sponsoru olduğu konferansta, Türkiye sanayisinin emek yoğun çalışmalardan teknoloji odaklı değer üretimine geçişinde gerekli Ar-Ge teknik ve yönetsel yapılanması ''Ar-Ge ile Mükemmellik'' teması ile ele alınıyor.
Aynı zamanda konferansın Genel Başkanı da olan Suat Genç, açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelişen ve ümit vadeden bir ülke olduğunu, son 10 yıl içindeki gelişimin ekonomik rakamlara yansıdığını söyledi.
Türkiye'nin 2023 yılı için kendisine 25 bin dolarlık kişi başı gelir hedefi koyduğunu hatırlatan Genç, bu hedefe ulaşmak ve varolan iyileşme trendini takip etmek için ekstra bir efora sahip olunması gerektiğine vurgu yaptı.
''Üniversitedeki araştırma ve bilginin topluma ve sanayiye akma zamanı gelmiştir''
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarasoğlu ise konuşmasında, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin o ülkenin topraklarından çıkan bilginin ne kadarının topluma ve ekonomik değere dönüştüğüyle ölçüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin potansiyelinin çok büyük olduğunu vurgulayan Barbarosoğlu, bugüne kadar Türkiye üniversitelerinde çok değerli araştırmalar yapıldığını, ancak çoğu zaman mühendislerin yaptıkları çalışmaların bir buluş olduğunun bile farkında olmayabildiklerini, buluş olduğunun farkına varıp patent alsalar da bunların yıllarca sadece dosyalarda ve özgeçmişlerinde saklı kaldığını dile getirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve konferansın Program Başkanı Ali Rıza Kaylan da değer aktarım zinciri ve Ar-Ge ilişkisine değinerek, teknoloji yönetiminin Türkiye için önemli olduğunu belirtti. Türkiye'de de uygulanmakta olan Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) mükemmellik modelini anlatan Kaylan, ölçülemeyen sistemin iyileştirilemeyeceğini ifade etti.
Türk Telekom Ar-Ge Müdürü Duygu Öktem ise, kriz döneminde Ar-Ge'ye daha fazla kaynak ayıran şirketlerin kriz sonrasında daha fazla kar elde ettiğini söyledi.
Öktem, dünyadaki Ar-Ge trendlerini ve Türk Telekom Grubu'nun bu konuda neler yaptıklarını anlattı.
Türkiye'de üzerinde hemfikir olunmuş bir Ar-Ge tanımı olmadığına işaret eden Öktem, Ar-Ge'yi, insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar olarak tanımladı.
''Şu anda inovasyon ekonomisindeyiz''
Tarım ekonomisinden sonra sanayi ekonomisine geçildiğini, şu anda ise inovasyon ekonomisinde olduğunu kaydeden Öktem, ''Sanayi ekonomisinde verimliliği bilgiyi doğal kaynaklar uygulayarak sağladık. Artık inovasyon ekonomisinde bilgiyi başka bilgiler üzerinde uygulayarak verimliği sağlamak durumundayız. Dolayısıyla bilgiyi yönetmek çok önemli kavram haline geldi'' diye konuştu.
Boğaziçi'nde ''Ar-Ge'' konferansı
Boğaziçi'nde ''Ar-Ge'' konferansı
Piramit Haber Piramit Haber
Ekonomi
Ar-Ge Mühendisleri ve Yöneticileri Derneği'nin düzenlediği 1. Uluslararası Ar-Ge Mühendisliği ve Yöneticiliği Konferansı Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Paylaş: