İlçedeki kayısı bahçelerinde çiçeklenme döneminin 25 Mart'ta başladığını dile getiren Ateş, "Bu dönemde 20-25 gün boyunca yağışların sürekli etkili olması, sıcaklıkların 7-8 derecede seyretmesi döllenmeyi çok ciddi şekilde olumsuz etkiledi. Döllenme döneminde özellikle yağış istenmemektedir. Sürekli yağışın olması döllenmeyi ciddi şekilde etkilemiş ve çiçeklerin dökülmesine sebebiyet vermiştir" diye konuştu.
İlçede kayıtlı 711 bin kayısı ağacı bulunduğunu ve herhangi bir afet yaşanmaması halinde bu ağaçlardan ortalama 63 bin ton yaş kayısı üretimi gerçekleştiğini ifade eden Ateş, geçen yıl zirai don, bu yıl da döllenme probleminden dolayı büyük bir zararın söz konusu olduğunu dile getirdi.
Ateş, kayısı bahçelerinde ortaya çıkan zarar sonrası bölgenin afet kapsamına alındığını söyledi.
Karakaya Baraj Gölü çevresinde zarar yüzde 90
Kayısı bahçelerindeki döllenme probleminin özellikle Karakaya Barajı çevresindeki bahçelerde yaşandığına dikkati çeken Ateş, şunları kaydetti:
"Sahil bölgesinde yaptığımız incelemelerde yüzde 90 oranında bir zarar söz konusu. Yüksek yerlere gidildikçe zararın yüzde 50-60'lara düştüğü görülmektedir. Genel olarak değerlendirdiğimizde Baskil genelinde yüzde 60 oranında kesin bir zarar tespit edilmiştir. Bakanlığa gönderdiğimiz afet ihbar formunda her ne kadar yüzde 60 oranında zararın olduğunu bildirmiş olsak da bir hafta sonra kesin sonuç alamadığımız bölgelerin de incelemesiyle bu oranın daha da yükseleceğini düşünüyorum."
Karakaya Baraj Gölü kıyısında bulunan Şeyh Hasan köyünde çiftçilikle uğraşan Masar Acet ise yaklaşık bin 500 kök ağacı bulunduğunu ancak bu yıl yemeye dahi kayısının olmadığını söyledi.
Bölgenin afet kapsamına alınarak kredi borçlarının 1 yıl ertelenmiş olmasının kendilerini bir nebze de olsa teselli ettiğini dile getiren Acet, "20 gün boyunca etkili olan yağışlar nedeniyle meyve tulumundan çıkmadı. Güneş açtıktan sonra da tulumundan çıkmayan meyveler olduğu gibi döküldü. Yüzde 90-95'e varan bir zarar söz konusu" dedi.