Başvuruyu değerlendiren Hakem Heyeti, alınan hesap işletim ücretinin iadesine ve bir daha hesap işletim ücreti tahsil edilmemesine karar verdi. Banka adına, Hakem Heyeti'nin kararının hukuka aykırı olduğunu savunularak, iptali istemiyle Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldı. Yerel mahkeme, Hakem Heyeti'nin kararını hukuka uygun bularak, davayı reddetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında, hakem heyetlerinin görev alanlarının, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlıklarla sınırlı olduğu belirtildi. Hakem heyetlerinin görev alanları dışında kalan konularda karar alamayacağı vurgulanan bozma kararında, şöyle denildi:
"Bir uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının kabulü için aynı yasanın 2. maddesinde öngörülen tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu tüketici işleminin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye dayanılarak davalı adına mevduat hesabı açılmış ve davalı hesapla ilgili işlemleri yapmış, banka ise hesap işletim ücreti tahsil etmiştir. Bu durumda taraflar arasında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, hakem heyetinin görev alanı içinde kalmayan bu uyuşmazlıkla ilgili verdiği kararın iptali gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır."