ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Trump’ın yeni vergi reformunun küresel petrol piyasasını dönüştürebileceğini belirtiyor. Trump liderliğindeki Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’nde kabulü için bastırdığı “sınırda ödenen kurumlar vergisi”ne (BTA) geçiş yapılması halinde, Amerikan ham petrol fiyatları küresel gösterge kabul edilen Brent tipi petrolden daha yüksek bir seviyeye çıkabilecek.
Sınır ayarlaması olarak bilinen korumacı önlem, ABD’de kurumsal vergilendirmeden kaynaklanan ihracat gelirlerini muaf tutarken ithalat vergilerini artırarak ABD imalatını artırma hedefini taşıyor.
WTI, BRENT’E KARŞI YÜZDE 25 DEĞERLENEBİLİR
Goldman müşterilerine gönderdiği, “Destinasyona dayalı vergilendirme ve petrol piyasası” başlıklı notta, yeni uygulamanın hayata geçmesi halinde Batı Teksas (WTI) olarak da bilinen ABD ham petrolünün fiyatlarında % 25’lik bir artış beklediğini söyledi. Fakat Goldman, böyle bir politikanın Dünya Ticaret Örgütü (WTO) normlarına aykırı olması gerekçesiyle devam edip etmeyeceği konusunda kuşkular olduğunun altını da çiziyor. Ve ekliyor. “Yeni sınır vergilendirmesi uygulanırsa, petrol piyasasındaki etkileri çok büyük olacak. Öncelikle Amerikan ham petrolünün (WTI), Brent’e karşı aradaki 3 dolarlık kaybı kapatıp üstüne 10 dolar (%25) değerleneceğini düşünüyoruz”
Goldman Analistlerinden Damien Courval’in imzasını taşıyan analizde, “Petrol fiyatlarındaki artış, ABD’li üreticilerin iştahını artıracak bir teşvik olabilir. Amerikalı petrol üretimindeki artış yeniden dengelenmeye başlayan petrol piyasasında 2018’de yeni bir arz fazlası yaratacak. Bu durum da küresel petrol fiyatlarında hızlı bir düşüşe neden olabilir. Sınırdaki kurumlar vergisinin uygulanacağını ve ABD dolarının yüzde 15 oranında değerleneceğini varsayarsak, Brent fiyatları 2019 yılında varil başına 50 dolar seviyesine inecek” ifadeleri yer aldı.
ABD’NİN PETROLDE OPEC’E BAĞIMLILIĞI AZALIYOR
ABD Başkanı Donald Trump’ın görev başlamasıyla ülkenin petrolde OPEC’e olan bağımlılığının azaltılması tekrar gündeme geldi. Trump, “Önce Amerika Enerji Planı” başlıklı açıklamasında, “ABD’yi enerji alanında OPEC kartelinden ve çıkarlarımıza düşmanca yaklaşan her ülkeden kurtararak, bağımsız hale getirmeye kararlıyız. Aynı zamanda, terörizm karşıtı stratejimiz çerçevesinde, Körfez ülkesi müttefiklerimizle pozitif bir enerji ilişkisi geliştirmeye çalışacağız.” ifadesini kullandı.
Ekim 2016 itibariyle ABD’nin günlük ortalama ham petrol üretimi 8,8 milyon varil. Ülkenin OPEC’ten ithal ettiği petrol miktarı ise günlük ortalama 3,3 milyon varil seviyesinde bulunuyor. OPEC, Kasım 2016’ya kadar petrol üretimini kısmayı reddederken, ABD petrol endüstrisinde milyarlarca dolar kayıp yaşandı. Amerikalı petrol üreticileri geliştirdikleri yeni verimlilik teknikleri sayesinde, şu anda varil başına yaklaşık 55 dolar fiyatına uyum sağlamış görünüyor. Şimdi, OPEC’in kasım ayında aldığı ve bu yıl uygulamaya başladığı üretimi kısma kararı nedeniyle küresel petrol piyasasında zamanla oluşacak arz boşluğunun, artan fiyatlar sayesinde ABD’li üreticiler tarafından kapatılabileceği üzerinde duruluyor. Başkan Trump’ın da sektörde regülasyonları azaltarak, bu süreci hızlandıracağı ve ABD’nin ithal petrole bağımlılığını daha da azaltabileceği vurgulanıyor.
TRUMP İKİ PETROL BORU HATTI PROJESİNİ ONAYLADI
ABD Başkanı Donald Trump, enerji altyapısının geliştirilmesi kapsamında yapılması planlanan ancak çevre koruma kaygılarından dolayı Barack Obama yönetimince reddedilen iki petrol boru hattı projesini onayladı. Kuzey Amerika’dan Meksika Körfezi’ndeki rafinerilere uzanan boru hatlarının güzergahının kısalmasını sağlayan Keystone XL ve Dakota Access projeleri, Kanada ve Kuzey Dakota eyaletindeki petrol üreticilerinin çıkarına olacak. Ancak bu projelerin geçekleşmesi, kuzey Amerikalı yerli kabileler ve iklim aktivistleri için bir yenilgi demek. Bu kesimler şimdiye kadar bu projeleri, sürdürdükleri mücadelelerle engellemişlerdi. Ülkede enerji üretimini artırma sözü vermiş olan Trump, başkan olmadan önce Dakota hattının tamamlanması gerektiğini ve 8 milyar Kanada doları (6.1 milyar dolar) harcama gerektiren Keystone XL projesini de canlandıracağını söylemişti.