Tüketicilerin borçlanmasını kontrol altına almanın amaçlandığını anlatan Akben, bununla tüketicinin kendi gelirinin çok üzerinde bir borçlanmaya gitmemesinin ve birtakım sıkıntılar yaşanmamasının istendiğini ifade etti.
Akben, limitleri daha düşük, bir bedel ödenmeyen ‘temassız kart’lara, düşük limitler nedeniyle talebin sınırlı olduğunu söyledi. Kredi kartlarındaki borçlanma ve taksit sayısı azaltıldığında hacmin daraldığına dikkati çeken Akben, şöyle devam etti:
“Şimdi biz burada bunları kontrol altına aldığımızı düşündük ama bunun yanında bu defa kredi kartı kullanmadan başka alanlarda borçlanmalar başladı. Bu çek, senet veya diyelim ki mobilyacı, beyaz eşyacı, kendi taksit yapıyor. Bu defa şöyle bir şeyle karşılaşıyoruz, en az eskiden bunları görerek yönetebiliyordunuz, şu anda yönetiminiz dışına çıkıyor. Bireylerin ne kadar borçlandığı ayrı bir çalışma konusu o. Regülatör olarak ne kadar çok bilgiye sahipseniz, yönetimi daha doğru yapabiliyorsunuz. Bu defa onu düşünüyoruz. Acaba oradaki borçlanmanın ölçüleri nedir?”
Bu konuda esnetme düşünülüp düşünülmediğinin sorulması üzerine Akben, “Esnetme diyemem şu anda. Onu bir Finansal İstikrar Komitesi kararı ile yapmıştık. Ancak o kararın yine oradan çıkması lazım, orada bir rakamları, gecikme oranlarını ortaya koymamız lazım” şeklinde konuştu.