Uyku, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vücudun dinlenmeye bırakıldığı bir süreçtir. Yeni güne yenilenmiş ve tazelenmiş şekilde başlayabilmek için de kaliteli bir uykuya ihtiyaç duyarız. Fakat bazı kişiler uyku sırasında horlama ve uyku apnesi gibi problemler yaşayabiliyor. Bu uyku problemleri yaşam kalitesini bozarken, aynı zamanda kişilerde sinirli bir ruh haline de neden olabiliyor.
Lazer yöntemi ile artık uyku apnesi sorununun çözülebildiğini belirten Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, "Sarkık küçük dil ve yumuşak damak gibi durumlarda kas dokusu lazer tekniği ile büzüştürülebiliyor. Böylece horlama ve uyku apnesi problemlerinden kurtulmak mümkün olabiliyor” diye konuştu.
Horlama ve uyku apnesine lazer tedavisi
Horlama ve uyku apnesi, üst solunum yolunu oluşturan burun, küçük dil, yumuşak damak ve dil kökü gibi yapılardaki gevşemelerden kaynaklanan bir uyku problemidir. Bu problemler, insanların yaşam kalitesini düşürebilmesine rağmen pek çok birey tarafından gelip geçici bir durum olarak görülebiliyor. Fakat oldukça önemsenmesi gereken uyku-apne sendromu, tedavi edilmediğinde ciddi hastalıkları tetikleme riski taşıyabiliyor. Kişilerin uyku düzenini ve dolayısı ile tüm hayatını etkileyen bu sendromun lazer yöntemiyle önüne geçilebiliyor.
İlk olarak hastalık kabul edilmeli
Horlama ve uyku apnesi tedavisinde ilk adım, bu problemin önemli bir hastalık olduğunu kabul etmektir. Çünkü kişiler, uyku sırasında yaşadıklarını fark etmediği ve kendi horlamasından rahatsızlık duymadığı için doktora başvurmaya gerek görmeyebiliyor. Hekim desteğine ihtiyaç duyan hastalar ise büyük çoğunlukla eşleri veya arkadaşları tarafından tedaviye yönlendirilen kişilerden oluşuyor.
Uyku-apne sendromu önemli hastalıkları tetikleyebilir
Yetişkin bireylerin ortalama yüzde 30'u uyku sırasında horlama sorunu yaşayabiliyor. Ancak her horlamanın, uyku apnesine işaret ettiğini söylemek doğru olmaz. Horlama eşliğindeki uykularda nefes durmaları yaşanıyor ve kişi 10 saniyeyi aşkın bir süre soluksuz kalıyorsa o zaman uyku apnesinden şüphelenilebilir. Oldukça dikkat gerektiren uyku-apne sendromu, uyuma düzenini bozması nedeni ile kalp büyümesi, yüksek tansiyon ve erken demans hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor.
Günümüzde lazer tedavisi çok popüler
Uykuda geniz, küçük dil ve yumuşak damağın oluşturduğu dokular, nefes alıp verme sırasında gevşeyebiliyor ya da üst üste binebiliyor. Bu durum da dokuların titreşim yaşamasına, titreşimin de horlamaya dönüşmesine neden olabiliyor. Ayrıca geniz etleri horlamayı, bir sonraki aşamada da uyku apnesini tetikleyebiliyor. Uyku-apne sendromunun tedavisindeyse, bugüne kadar cerrahi operasyonlara başvurulmaktaydı. Fakat tamamen güvenli ve ağrısız bir yöntem olan lazer uygulaması artık çok daha popüler hale gelmiş durumda. Sarkık küçük dil ve yumuşak damak gibi durumlarda kas dokusu lazer tekniğiyle büzüştürülebiliyor. Böylece horlama ve uyku apnesi sorunundan kurtulmak mümkün olabiliyor. Çalışmalar, şimdiye kadar hayvanlar üzerinde denenirken, günümüzde insanların tedavisinde kullanılıyor. Bu lazer tedavisi sayesinde ise yüzde 60 oranında bir iyileşme sağlanabiliyor. Ancak lazerin hamile kişilerde uygulanması önerilmiyor.
Lazer tedavisinde ağrı ya da rahatsızlık hissi yok
Lazer uygulamasına geçilmeden önce geniz bölgesi, anestezik bir sprey yardımıyla uyuşturuluyor. Ardından sorun olduğu düşünülen küçük dil, damak ya da çevre dokulara lazer uygulanıyor. 10-15 dakika süren işlem sırasında, herhangi bir ağrı veya rahatsızlık hissedilmiyor. Horlama ya da apne sorununda en erken 2 gün, en geç 1 ay içerisinde büyük oranda azalma görülüyor. Kişi sağlıklı bir uyku düzenine kavuşuyor. Çok az sayıda hasta grubunda ise 2. ve 3. seanslara gerek duyulabiliyor.