Piramit Haber

Tembellikten Kurtulmanın Kesin Çözümleri

Faydalı Bilgiler

Adına tembellik, atalet, rehavet, uyuşukluk, beceriksizlik, aylaklık, ne dersen de, bitmesi gereken işler varken hiçbir şey yapmama durumu genelde zayıflık ve işten kaçma göstergesi olarak kabul edilir.

Bazen evdeki sıkıcı, rutin işler ya da biriyle yapılması gereken zorlu bir yüzleşme gibi şeylerle uğraşmak istemediğin için tembellik ortaya çıkar. Bazen de bunalmış hissedersin ve elindeki işin tek başına değil grup olarak yapılması gerektiğini düşündüğün için olur. Bazı zamanlar gelir; gerçekten hiçbir şey yapmak istemezsin. Her hâlükârda, tembellik istenilen bir özellik değildir. Tembellikten kurtulmanın kesin çözümlerini 4 kısımda sizlere anlatmaya çalıştık:

BİRİNCİ KISIM: ZİHNİ TOPARLAMAK

1) Gerçek sorunu bul. Ne zaman tembellik yaparsan ayağa kalk ve ne olup bittiğiyle ilgili küçük bir değerlendirme yap. Tembellik genelde sorunun kendisi değil, belirtisidir. Motivasyon eksikliğinin nedeni ne? Yorgun musun, bunaldın mı, korkuyor musun, dertli misin, yoksa yalnızca motive değilsin ve çıkmaza mı girdin? Çıkmaza girme meselesi büyük ihtimalle düşündüğünden daha küçük bir sorundur ve hayal ettiğinden çok daha kolay bir şekilde atlatabilirsin.

Seni durduran her neyse, onu keşfetmek için elinden geleni yap. Genelde tek bir özel sorun ya da detay bulunur. Sorunu ele alabilmenin tek yolu nedenini bulmaktır. Gerçekleşmesini istiyormuşçasına üzerine git. Bir kere üzerine gittikten sonra sorunu etkili bir şekilde çözebilirsin.

2) Gerçek soruna odaklan. Artık tembelliğinin nedenini bulmaya çalışıyorsun ve buna odaklanmaya başla. Aradığın şey kestirme bir yol olmayabilir ama etkisi kalıcı olacaktır. Şunları dikkate al:

Yorgunsan rahatlamak için biraz zaman ayır. Her insan hiçbir şey yapmadan durmaya ihtiyaç duyabilir. Programın buna izin vermiyorsa bazı şeyleri feda etmen gerekebilir ama sonuç çok daha iyi olacaktır. Bunalmış hissediyorsan bir an durup düşün. Yapman gerekenleri nasıl daha basit bir hâle getirebilirsin? Daha küçük birkaç parçaya ayırabilir misin? Önceliklerinin bir listesini yapıp teker teker halledebilir misin? Korkuyorsan seni korkutan şey ne olabilir? Bu iş muhtemelen senin yapmayı hep arzu ettiğin şey olmalı. Potansiyelini ortaya çıkarmaktan, hedeflerine ulaşıp sonunda mutsuz olmaktan mı korkuyorsun? Bu korkunun yersiz olduğunu nasıl anlayabilirsin? Bir derdin varsa ancak zamanla çözülür. Keder, hüzün gibi olumsuz duygular isteyince hemen gitmez. Yaralarımızın iyileşmesi için zamana ihtiyacımız vardır. Üzülmemek için kendini çok fazla baskı altına sokmazsan olmasını istediğin değişimi hızlandırabilirsin. Motivasyonun yoksa rutininde neleri değiştirebilirsin? Farklı bir ortama girebilir misin? Yoksa zihninde yenmen gereken bir canavar mı var? Günlük hayatını baştan sona nasıl düzenleyebilirsin? Zevklerin açısından düşün. Müzik, yemek, manzaralar, sesler vesaire açısından mesela.

3) Düzenli ol. Görsel olarak bile olsa karışıklık içinde olmak motivasyonunun dibe vurmasına sebep olabilir. Düzenlenmesi gereken her ne varsa hallet. Masan, araban, evin ya da günlük işlerin, her ne varsa düzenle.

Bilinçaltımızda nedenini açıklayamadığımız pek çok şey vardır. Renklerin uyumsuzluğunu, ışığın yetersizliğini ya da biçimdeki dengesizlikleri bir şekilde öğrenmiş oluruz. Düzenli olarak bu küçük ama etkili, caydırıcı unsurları ortadan kaldır.

4) İçsel konuşmayı gözlemle. Bazen davranışlar düşüncelere, bazen de düşünceler davranışlara neden olur. İşini sağlama al ve olumsuz içsel konuşmalardan uzak dur. "Allah’ım çok tembel, işe yaramaz bir insanım!" diye düşünmenin sana hiçbir yararı olmaz. Öyleyse böyle düşünmeyi bırak artık. Gözlerinin ardında kayan yazı bandını kontrol edebilecek tek kişi sensin.

Performansının yeterli olmadığını düşündüğün her an bardağa dolu tarafından bak. Mesela "Sabah biraz yavaş geçti ama şimdi hızlanma zamanı. Öğlen olduğuna göre artık çok sıkı çalışabilirim!" diyebilirsin kendine. Zihinsel olumlamadaki artışın bakış açını nasıl değiştirdiğine inanamayacaksın.

5) Farkındalık kazan. Çoğumuz durup bir gülü koklamaya bile zaman ayırmıyoruz. Tatlıya ya da şaraba geçmek için, sonra da tıka basa dolmuş bir mideyle hemen gidip yatmak için harika bir yemeği hızlıca mideye indiriyoruz. Hemen şimdi, içinde olduğumuz muhteşem anı yaşamak yerine sürekli o çok önemli bir sonraki adımı düşünüp duruyoruz. Anı yaşamaya başladığımız zaman ondan istifade etmeyi isteriz.

Geçmişi ya da geleceği düşündüğünü fark ettiğin anda kendini hemen şimdiki zamana geri döndür. Çevrendeki manzara, çatalındaki yemek ya da kulağına çalınan müzik, o an etrafında her ne varsa dünyanın ne kadar yaşanılası bir yer olduğunu sana göstermesine izin ver. Bazen durmak ve yavaşlamak, elimizin altındakileri kullanmak için gereken enerjiyi verebilir.

6) Faydalarını düşün. Şimdiki zamana odaklanmanı sağladığımıza göre artık daha iyi bir şimdiki zamana odaklanma zamanı gelmiş demektir. Şimdiki zamandan faydalansan ne olurdu? Sabahları yatakta boşa zaman harcamak yerine kalkıp yoga yapsan, işlerini bitirsen ya da mükellef bir kahvaltı hazırlasan ne olurdu? Gelecek altı ay boyunca neredeyse her gün bunları yapsan ne olur mesela?

Tabii ki harika olur. Bu olumlu fikirlerin kafandaki olumsuz düşünceler silsilesinin yerine geçmesine izin ver. Bir başlangıç yapıp bu alışkanlığı edindikten sonra her şeyi daha kolay elde edeceğine şüphen olmasın.

İKİNCİ KISIM: VİTESİ YÜKSELTMEK

1) Yataktan çık. Araştırmalara göre alarm erteleme tuşuna basmak iyi bir şey değil. Yatakta uzanıp sıcacık yorganın keyfini çıkarmanın ilerleyen saatlerde seni daha enerjik yaptığını düşünebilirsin ama aslında tam tersi olur. Gün boyunca daha yorgun oluruz. O yüzden yataktan fırla! Böylece zihnin vücudunun verdiği işaretleri takip eder. Yataktan hemen çıkarsan işe koyulmaya hazır olacaksın ve başlamak için sabırsızlanacaksın.

Çalar saatini odanın uzak bir köşesine koymayı dene. Böylece alarmı kapatmak için yataktan çıkmak zorunda kalacaksın. Erteleme tuşuna basıp tekrar uykuya dalman da çok daha zor olacak. Fiziksel bir sorunun yoksa zıpla. Kan dolaşımını hızlandır. Yapmak istediğin son şey bu olabilir ama yapabilirsen de sonrasında çok daha fazla zinde hissedeceksin.

2) Ulaşılabilir hedefler belirle. Kendine önemli ama ulaşılabilir hedefler belirleyerek gerçekleşmesi için can attığın şeylere sahip olursun. Seni gerçekten motive eden ve yeteneklerinin/becerilerinin çoğunu kullanabileceğin hedefler seç. Büyük ya da küçük yapılması gereken tüm işlerinin bir listesini yap. Her birinin üstünde çalışman gereken zamanı ve senin için ne kadar önemli olduğunu belirleyip öncelik sırasına göre sırala.

Hedeflediğin etkinliklerin her bir gününü kişisel ajandana kaydetmen faydalı olabilir. Kişisel gelişim yolculuğun kapsamında, hedeflerine ulaşman konusunda nelerin sana yardımcı olduğunu, nelerin seni engellediğini yazabilirsin. Tüm hedeflerini ve hayallerini üzerine asmak için bir hayal panosu yapmayı düşün. Yaratıcı ol ve resimler, dergi yazıları vesaire kullan. Böyle bir pano hayallerini tüm ayrıntılarıyla göstermek için kullanılabilir. Her gün uyandığında hayal panona bak ve gelecekte olmak istediğin yere odaklan. Böylece güne motive bir şekilde başlamanı ve hayallerine yaklaşmanı sağlayacaktır. Herkes hayal panosu fikrini motive edici bulmayabilir ama zihin haritası yapmak, günlük tutmak, vizyon bildirisi hazırlamak ve bunu başkalarına anlatmak, bir şeyi yapmakla ilgili internette herkese açık şekilde taahhütte bulunmak gibi başka yollar da mevcuttur.

3) Tutku duyduğun şeylerin, hedeflerinin ve motivasyon kaynaklarının bir listesini yap. Kararlı bir şekilde yapmaya devam ettiklerinin yanına tik at! Hedefleri zihninde en ön sırada tutmak için onlara odaklanman gerekir. Kontrol etme kolaylığı sayesinde de liste enerjini korumanı sağlar. Hedef listenin ya da rutininin kopyalarını her yere yerleştir: Buzdolabının kapağına, komodinin üzerine, bilgisayarına, banyo aynana, hatta yatak odanın kapısına. Kısacası en çok vakit geçirdiğin ya da en çok baktığın her yere koy.

Tikler birikmeye başladıkça durmak istemeyeceksin. Ne uğrunu çaba sarf etmekte olduğunu ve neyi yapabildiğini gerçekten göreceksin. Bu ivme sana çok iyi gelecek ve bırakamayacaksın. Devam etmezsen hayal kırıklığı yaşarsın ve daha kötü hissedersin.

4) Sorunun ya da hedefin önemini ve değerini düzenli olarak yeniden değerlendir. Bir hedefte karar kıldıktan ya da çözmen gereken bir sorunla yüzleştikten sonra sen çaba harcamadığın sürece hiçbir şey sana mucizevi bir şekilde yol göstermeyecek. Bir hedefe sahip olmanın ya da bir çözüm bulmanın ardındaki başarıda, bunun neden önemli olduğunu kendine hatırlatmanın da payı vardır. Hedefi ya da çözümü zihninde canlı tutmazsan kolayca dikkatin dağılır ve çıkmaza girersin. Bu yüzden devam etmek çok zor gelir ve yine üzerine bir tembellik çöker. Sorunun ya da hedefin önemini ve değerini düzenli olarak yeniden değerlendirmek odaklanmana ve yenilenmene yardımcı olur. Kendine sorman gereken bazı sorular şunlardır:

Daha fazla görmezden gelebileceğim ya da çözümsüz olarak bırakabileceğim bir şey mi? Bana yardım eden ya da fikirlerini benimle paylaşan biri sayesinde geliştirilebilecek bir şey mi? Bu meseleyi çözmek ya da bu hedefin peşinden koşmak için doğru yaklaşımı kullanıyor muyum? (Bazen o aynı eski yolu takip etmek yerine yeni bir yaklaşıma sahip olmanın zamanı gelmiştir.) Beklentilerimde mükemmeliyetçi miyim? (Mükemmeliyetçilik önce erteleme alışkanlığına, sonra da hiçbir zaman yeterince iyi olamayacağın için hiçbir şey yapmamaya neden olabilir. Sonuç? Tembellik yerleşir çünkü "her şey çok zordur". "Ya hep ya hiç" anlayışına odaklanmak yerine hep elinden gelenin en iyisini yaparak bu kısır döngünün içine girmekten kaçın.)

5) Kendine yapabilirim de. Harekete geçmek her şeyi değiştirir. Bazı anlar pasifsindir ve öylece oturup kalırsın; bazı anlar da sırf hareket etmiş, karar vermiş ya da bir noktaya ulaşmış olduğun için bir şeyleri değiştirirsin ya da onlarda derinleşirsin. Geçmişte yaşananlar seni tanımlayamaz; sen hep kendini yeniden keşfettiğin ve değiştirmeye çalıştığın bir konumdasındır. Yapman gereken tek şey böyle düşünmek ve buna inanmak olacaktır.

Çıkmaza girmiş gibi hissedersen yerinden fırlayıp işini yapmaya çalış ve kendine şunu söyle: "O eski hiçbir şey yapmama alışkanlığına rağmen tam şu anda moralim çok yüksek ve ben hep üretken bir insanım!" Şart kipinin, geçmiş ve gelecek zaman eklerinin hareket cümlelerini şekillendirmesine izin verme ve cümlelerini şimdiki zamanda kurmaya çalış. Ve tabii ki "eğer" ile başlayan cümlelerden de uzak dur çünkü bunlar tatmin duygusunu hayatlarında cidden yaşamak istemeyen insanlara göredir.

6) Kıyafetlerini ütüle. Mesela koltukta oturuyorsun ve keşke şimdi kendi kendilerine bitseler diye içinden geçirdiğin çalışma tablolarına gözünü dikmiş duruyorsun. Bırak gitsin. Onun yerine kıyafetlerini ütülemek gibi sıkıcı bir iş yap. Ütüyü, ütü tahtasını, gömleğini çıkaracaksın ve başladıktan beş dakika sonra şöyle düşüneceksin: "Kıyafetlerimi ütüleyerek niye zaman kaybediyorum ki?" Ütüyü bırakıp kendine geleceksin ve gerçekten bitirmeyi istediğin şeyi yapmaya devam edeceksin.

Başka artısı ne olabilir dersen de ütülü bir gömleğin olacak. Tabii sadece ütü olmak zorunda değil. Duş almak bile olabilir. Sadece yerinden kalkmak ve bir şey yapmak bile bazen en zor iş olabilir. Ama küçük bir iş olduğunda her şeyi basit bir hâle getirerek işimizi kolaylaştırabilir.

7) Egzersiz yap. Egzersizin faydaları saymakla bitmez gerçekten ama en önemlilerinden biri gün boyu daha enerjik hissetmeni sağlamasıdır. Kan akışını sağlar, metabolizmanı hızlandırır ve vücudunun tüm gün enerjik kalmasını sağlar. Eğer sabahları dışarı çıkmak zor geliyorsa 15 dakika bile olsa egzersiz yap. Öğleden sonra çok daha canlı hissedeceksin.

Bunun sağlıklı olmanın önemli bir parçası olduğundan bahsetmiş miydik peki? Sağlıklı olduğumuzda genel olarak iyi hissederiz. Şu sıralar egzersiz yapmıyorsan (özellikle aerobik egzersizler ama anaerobik olanlar da tabii), bunu günlük hayatının bir parçası hâline getirmeye çalış. Hedef haftada yaklaşık 150 dakika olmalı ama sen yapabildiğin kadar yap. Bu düzenin içindeyken sağlıklı beslen. Abur cuburlar vücudunun etkin olması için ihtiyaç duyduğu besinleri sağlamaz. Vücudunda enerji eksikliği olduğunda tembel ve cansız hissetmen çok kolaydır. Besin alımından ya da enerji seviyelerinden endişe duyuyorsan bir doktor kontrolünden geçmen iyi bir fikir olabilir.

3) Ortama uygun şekilde giyin. Bazen hayata karşı motivasyonumuz olmaz. Yalnızca hayata karşı... İşimize, içinde bulunduğumuz hayat şartlarına, ilişkimize karşı kayıtsız kalırız ve dış dünyaya açılmak için daha çok çabalamamız gerektiğini bildiğimiz hâlde bir bakıma kendi küçük hayatımızda çürümeye başlarız. Değişmek için başka bir hayat tarzına geçmenin en kolay yolu nedir? Farklı şekilde giyinmek.

Borsa salonunda oturup çalışmayı arzulayan bir pizza kuryesi ya da Avrasya Maratonu’nda koşmayı hayal eden miskin bir ev kuşu da olsan giyim tarzını değiştirmek davranışlarını da değiştirebilir. Buna inanmıyorsan bir de şöyle düşün: Takım elbise içindeki bir adama nasıl hitap ederdin mesela? Bir süre sonra o takım elbiseli adam, takım elbiseli bir adam gibi görüldüğü bir dünyada yaşamaya başlar. Koşu eşofmanlarını bir giyin bakalım. Sonunda kendine neden koşmuyorum ki diye soracaksın.

ÜÇÜNCÜ KISIM: HAREKETE GEÇMEK

1) Başla. Okuman gereken bir evrakı zarfından çıkarmak ya da evin önünde bekleyip duran arabanı tekrar sürebilmek için ön camını temizlemek kadar bile olsa bir yerlerden başlamak gerekir. Zor durumlarla ya da görevlerle baş başa kalan çoğu insan için çok olağan bir şey olan o ilk tembellik durumunun üstesinden gelerek onu geçiştirmenin yarattığı acıyı hemen giderebilirsin. Ayrıca ileride onunla mücadele etmeyi nasıl sürdüreceğine dair aydınlanmış olursun. Küçük adımlar atmak bir ivme yaratacak ve böylece motive kalmak için ihtiyaç duyduğun öz güveni artıracaksın ve bir şeyler eskisi kadar çok gözünü korkutmayacak.

Hayatın refah içinde olmasını beklemek gerçekçi değildir. Hayat genelde zordur ve bazen de gerçekten çok zordur. Ancak hayat aynı zamanda harikadır, şaşırtıcıdır, heyecan vericidir ve umut doludur. Tembel olmaya devam ederek aslında hayatın sana sunduğu olanaklardan kendini mahrum etmiş olursun ve bu kendi kendini yok etmene sebep olur. Gündelik sorunlara yönelik tutumunu değiştirdikçe ve seni etkileyen şeylere müsamaha göstermeyi öğrendikçe zorlukları yenme gücün artacak ve daha yapıcı olmaya başladığını göreceksin. Bir şeyi gözünde büyüttüğünde, zor ve sıkıcı diye düşündüğünde hemen o şeye başla. Onu yargılama, bahaneler üretme, onunla savaşma; sadece küçük adımlarla onu yapmaya başla. Kendini motive etmene yardımcı olması için beş saniye kuralını uygulamayı dene. Stresli hissetmeye başladığında ya da erteleme isteği geldiğinde o işe başlamak için kendine beş saniye ver. Bu yöntem seni boş boş oturup bahaneler üretmekten kurtaracak ve başlamanı sağlayacak.

2) Acele etme. İşini küçük parçalara bölmek çok önemlidir. Bir şeyler küçüldükçe olduğundan daha ulaşılabilir ve göründüğünden daha yapılabilir bir hâle gelir. Bir görevi yerine getirmek ya da bir hedefe ulaşmak için etkin şekilde bir yol aradığında ki bu esnek bir yaklaşım ve bir cins kontrol gerektirir, kendini tehdit altında değil, yeterli hissedeceksin. Tembellik genelde her şeyden bunalmış gibi hissetmekle ve vazgeçmekle ilgilidir çünkü zihnindeki mevcut zorluklar gözüne çok büyük görünür. Tek çözüm küçük olanın gücüne inanmaktır.

Bu aynı anda birden fazla işle uğraşamayacağın anlamına gelmiyor. Tabii uğraşabilirsin ki çeşitlilik ilgiyi sürdürmenin tuzu biberidir. Bu nasıl olacak dersen aynı anda biraz onunla biraz bununla oyalanmak yerine her işin her bir bölümünü tek tek bitirmelisin. İki iş arasında geçiş yaparsan da ara vereceğin zamanları net bir şekilde belirle ki aradan sonra bir önceki işe geri dönmek kolay olsun. Hiç vaktim yok diye şikâyet edenlerin aynı anda birden fazla iş yapma gibi verimli olmayan yöntemlerle aslında zaman kaybettikleri söylenir. İnsan kısıtlı sürede birden fazla şeyi yapmak için sürekli baskı altında kaldığında beyni verimsiz bir şekilde çalışır. Yani aynı anda birden fazla iş yapmak insanı bir bakıma aptallaştırır. Suçluluk hissetmene gerek kalmadan yapılması gereken ne varsa sırayla yaparak kendini bundan kurtar.

3) Kendine moral konuşması yap. Sen aslında kendi kendinin koçusun, kendi motivasyon kaynağınsın. Kendine motive edici şeyler söyleyerek ya da eylemlerini olumlayarak kendini harekete geçirebilirsin. Kendine şöyle şeyler söyle: "Bunu yapmak istiyorum ve şu anda bunu yapıyorum!" ve "Bu bittiğinde bir ara verebilirim ve bu işi tamamlamak için bu ara çok daha fazla hak edilmiş olacak." Böyle şeyleri gerekirse yüksek sesle söyle. Eylemlerini dile getirerek kendini daha motive hissedeceksin.

Gün içinde düzenli olarak kendine güçlendirici bir mantra söylemen faydalı olabilir. Şunun gibi mesela: "Bunu yapabileceğimi biliyorum." Ayrıca belli işleri tamamlanmış gibi gözünde canlandırabilir ve gerçekten tamamlandığında yaşayacağın başarı hissini önceden tadabilirsin.

4) İhtiyaç duyduğunda yardım al. Çoğu insan başkalarından yardım istemenin yanlış olduğuna dair yersiz bir korkuya sahiptirler. Bu korku geçmişteki hoş olmayan bir karşılaşmanın, can sıkıcı bir okul anısının ya da işyerindeki kıyasıya bir rekabetin sonucunda gelişebilir ama her durumda hayata karşı takınılan sağlıksız bir tutumdur. Bizler sosyal varlıklarız ve varlığımızın bir kısmı paylaşmak ve bir başkasına yardım etmek üzerine kuruludur. "Benden bize" geçmek için biraz alıştırma yapmak gerekir ama yine de büyümenin ve tek başına mücadele etmeyi bırakmanın önemli bir parçasıdır.

Sorumluluk hissetmemizi sağlayacak birilerinin hayatımızda olması bazen ihtiyaç duyduğumuz hareket için itici güç görevindedir. Kilo vermek için çabalıyorsan bir spor arkadaşı bul mesela! Bu arkadaş kendi üzerimizde kuramadığımız baskıyı kurmak konusunda (iyi anlamda tabii) yardımcı olabilir. Seni teşvik eden ve destekleyen insanların hayatında olmasına dikkat et. Tek bildiğimiz şey yorucu ilişkiler olunca tembelliğin neden bir sorun olduğunu anlamak zor değil. Yakın çevrende kendini iyi hissetmene neden olan insanlar olsun ve onları sana rehberlik etmeleri konusunda yönlendir.

5) Kendine karşı gerçekçi ol. Ara vermeye hazır olana kadar o kanepeden uzak dur. Kanepede oturduğun zaman bile işine döneceğin ya da ders kitabı okumak, bir makina dolusu çamaşır yıkamak, bir arkadaşına mesaj atmak gibi diğer işlerine geri döneceğin zamanı belirle. Öz disiplin sevsen de sevmesen de yapman gereken bir şeyi zamanında yapmanı gerektirir. Eğitimin ne kadar önceden başlamış olursa olsun uzmanlaşması en zor ders hep budur. Kendine karşı hoşgörülü olmak ve katı olmak arasında sağlıklı bir denge kur ve işe öncelik ver.

Ödüller sahip olmak için beklendiğinde ve hak edildiğinde en güzel şeydir. On dakikalık çalışmadan sonra kendini iki saat boyunca televizyon seyrederken bulursan kendine haksızlık etmiş olacaksın. Dayanıklı ol. Uzun vadede daha iyi hissedeceksin.

6) Daima kendine iltifat et. Sende olası bir kibirliliğe dönüşmeden önce bunun bir kendini beğenmişlik ritüeli olmadığını, motivasyonunu sürdürmeni sağlayacak bir şey olduğunu unutma. Bu süre zarfında bir adımı tamamladığın, küçük bir hedefe ulaştığın, bir aşamayı geçtiğin zaman kendini teşvik etmenin yollarını bul. Bir görevi ya da çalışmayı tamamlamak her seferinde çok iyi hissettirecektir.

Kendine iyi iş çıkardığını söyleyerek başarını kutla. Şöyle bir şey söyle mesela: "Aferin sana! İşi yarıladın; aynen böyle devam et. Sonunda mutlaka başaracaksın." Büyük başarılar süregelen birçok küçük başarıdan meydana geldiği için (her bir küçük başarı destansıdır bu arada), buna uygun olarak özenle ve sebat ederek çalıştığını kabul et.

DÖRDÜNCÜ KISIM: MOTİVE ETMEK

1) Tamamladığın ya da denediğin her küçük şey için kendini ödüllendirmeyi öğren. Ara sıra alınan ödüller işleri daha çekici hâle getirir ve aynı şekilde devam etmene yardımcı olur. Bir gün önce yapmadığın ya da seni gerçekten korkutan, endişelendiren bir şeyi yapmayı başardığında hoş bir ödülü hak ettin demektir. Büyük sona giden yolda küçük aşamaları tamamladıktan sonra kendini ödüllendirdiğinde doğru şeyi yaptığına dair kendi kendini teşvik eder hâle gelirsin. Daha uzun molalar almak, film izlemek, kalori bombası bir atıştırmalığa çok para vermek (arada bir tabii!) gibi basit ama etkili ödüller olabilir. En büyük ödül genel başarıya ya da bitişe kalsın. Kendi kendini ödüllendirerek zihnini ödülden önce etkin bir şekilde çalışmak üzere eğitmiş olacaksın.

Molalar hem ödül hem de gerekliliktir. Yaratıcılığı canlandırmak ve yenilenmek için düzenli olarak kısa molalar verme ihtiyacını tembellikle karıştırma sakın. Şüphesiz ki madalyonun bir yüzü ödülse diğer yüzü de cezadır. İnsanlar en çok olumlu pekiştirmeye cevap verir ve ödüle bağlı kalmak da en iyisidir. Bir şeyleri başaramadığın için kendini cezalandırman yalnızca olumsuz sonuç verecektir. Öyle ki işe yaramazın, tembelin teki olduğuna dair en kötücül inançlarını kabul etmiş olacaksın. Olur da bunu uygularsan çok anlamsız bir şey yapmış olursun.

2) Haftalık hedeflerini yaz. Haftalık hedefler listesi odağını ve motivasyonunu korumanı sağlayacaktır. İlerledikçe hedeflerinin değişmesi de kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca onlara ulaşmanın en etkili yollarını belirleyeceksin. Onlar gibi listen de şekil değiştirmeli.

Listeyi olabilecek her yere as. Onu tabletinin ya da telefonunun ekran kilidi resmi olarak ayarla. Bunu yapmak için onları basitçe not defterine yaz, ekran görüntüsünü al ve arka plan yap. Her yeni güne başka türlü bakabilmek için günlük, aylık ve hatta yıllık hedefler yarat.

3) Fayda ve bedel hesabına dayalı bir dünyada yaşadığını anla. Herhangi bir faydanın keyfini çıkarmak için genelde bir bedelin acısını çekmek gerekir. Acının/eziyetin bedeli genelde duygusaldır, sıklıkla fizikseldir, bazen de psikolojiktir. Bu acıya çoğu kez bir dışlanmışlık ya da yoksunluk hissi de dâhildir. Öte yandan başka insanlar sanki aynı zorluklara katlanmıyorlarmış gibi gelir ki sen görmesen de genelde kendilerine ait mücadeleleri vardır. Bu acı kaçmana, dikkatinin dağılmasına ve bir konfor alanının güvenli kollarını aramana neden olur. Konfor alanını bir kenara itip ilerlemek için gereken imkânlara ulaşmadan önce acıyla yüzleşmen gerekecektir.

Potansiyel bir fayda neden olacağı bedele değecek mi diye değerlendir. Eğer buna değecekse (ki çoğu zaman değer) gereken cesarete, sabra ve disipline sahip olmak için gelişmekte olan olgunluğunu kullan. Bu sana harika işler başarma gücü verecektir. Hiçbir şey çaba ve acı olmadan başarılamaz.

4) Çalışmanın buna değeceğini bil. Çoğu uzman, profesyonel ve dâhi, başarılarının çoğunun yüzde doksan dokuz çalışmaktan, yüzde bir yetenekten kaynaklandığını kolayca kabul ederler. Disiplinsiz yetenekle çok az insan bir yerlere varabilir. Akademide mükemmellik, mali özerklik, spor, sahne sanatları ve ilişkiler, istikrarlı ve tutarlı bir şekilde düşünceli olmayı ve duygusal ve fiziksel olarak elimizden gelenin en iyisini zorlayarak çalışmayı gerektirir. Bunu yapmak hem gerekli hem de faydalı olduğu zaman hayatta kalma ve gelişme iradenin, çalışma ve acı çekme iradene dönüşmesi gerekir.

Bir gecede büyük bir iş adamı, büyük bir koşucu, büyük bir şef ya da kendi işinde bile büyük bir insan olamayacaksın. Başaramayacaksın, başaramayacaksın, başaramayacaksın ve yine başaramayacaksın. Bu çok normal... Çok da iyi bir şey... Bu demek oluyor ki hâlâ devam ediyorsun.

5) Programını düzenle. Günlük hayatında çok fazla etkinliğin ya da dikkat dağıtıcı durumun olması yapman gereken işlerden kaçmanı kolaylaştırır. Önemli görevler ekleyerek ve önemsiz olanları silerek programını düzenlemeyi dene. Dikkatini dağıtan şeylerden uzaklaş ve hedeflerine odaklan.

Mesela her hafta sonu 1000 kelime yazmaya çalışıyor ama boş zaman aktivitelerin yüzünden bu hedefe hiç ulaşamıyorsan bu aktivitelerden birini iptal et. Her hafta bir tane bir saatlik görüşmeyi çıkararak bile hedefine ulaşmak için daha fazla zamana sahip olacaksın.

6) Yolundan sapma. İşlerin daha da zorlaştığı zamanlar olabilir ve ödül sonrası dönemlerde hemen işe geri dönme konusunda bazen isteksiz hissedebilirsin. Böyle zamanlarda hedefini ya da odaklanmanı sağlayacak çözümü kendine hatırlatmak için içsel depolarını kullanmaya ihtiyacın olacak. Kaptırmış olma duygusunun nimetlerinden faydalan. Bu durumdayken (ki buna genelde "akış durumu" denir), kendini ödüllendirdikten hemen sonra başka bir işe ya da hedefe geçmek için bu duyguyu kullan.

İşlerinin ya da hedeflerinin bir aşamasını tamamladıktan sonraki arayı ne kadar uzatırsan yeniden çalışmaya başlamak o kadar zor olacaktır. Bir şeyi bitirmeye aşırı şekilde odaklanmanın nasıl hissettirdiğini ve bir şeyleri başarmanın ne kadar iyi geldiğini hatırla. Arayı çok açmazsan çok daha öz güvenli hissedeceksin ve o hoş duygular da çok daha kısa sürede geri gelecek. Birinden hesap verme partnerin olmasını iste. Mesela her gün spor salonuna gitme hedefin varsa bir arkadaşından seni kontrol etmesini rica et. Her gün spor salonuna gittikten sonra ona mesaj at. Gitmezsen hedefini sana mesajla hatırlatmasını iste.

7) Vazgeçme. Motivasyon bulabileceğin tek şey budur. İşler zorlaştığında, özellikle öngörülmeyen sorunlarla karşılaşıldığında devam edebilmek çok başka bir şeydir. Bil ki işler çoğu kez nedensiz yere sekteye uğrayabilir ve çabaların altüst olabilir. Aksiliklerin şevkini kırmasına izin vermek yerine onların ne olduğunu gör ve tadını kaçırmalarına izin verme. Sen yalnız değilsin ve zorluklara kafa yormaya odaklanman, başarmanın ve kendini toplamanın en iyi yollarından biridir.

Hedefini başarmayı ya da görevini yerine getirmeyi ne kadar çok istediğini kendine hatırlat; ihtiyaç olursa yardım iste; şimdiye kadar başardığın şeylerin değerlendirmesini yap ve son olarak vazgeçmeyi reddet. Anladın sen onu.

İPUÇLARI

Tembellik çöktüğünde soğuk su iç. Su beynini uyararak harekete geçme ve işleri halletme isteğini artırır. Bir şeyi yapmak ya da yapmamak üzerine kafa patlattığın zamanlarda şöyle düşün: "Yapmam gerekenleri yaparsam yapmak istediklerimi yapabilirim." Düzenli olarak işe gitmiyorsan ya da sabah ilk iş olarak evden çıkman gerekmiyorsa, alarmını sabah yedi gibi makul bir saate kur. Duş al, giyin ve odadan hoş bir görüntüyle çık. Her zaman dışarı çıkmayı planlıyormuşsun gibi giyin. Yatak odasından çıkmadan önce pijamalarından kurtulmuş ol. Yatağını topla ki seni tekrar yatmaya teşvik etmesin ve odanın genel dağınıklığına katkıda bulunmasın. 20/10 tekniğini kullanmayı dene. 20/10 tekniğinde 20 dakikada bir iş tamamlandıktan sonra (temizlik, ders çalışma gibi her ne yapman gerekiyorsa) 10 dakikalık bir ara verilir. 45/15 de aynı mantığa sahiptir: 45 dakika çalışma ve 15 dakika ara. Yavaştan başla; gerekirse 10/5 ile mesela. Şeker ve özellikle "yüksek fruktozlu mısır şurubu" ya da "mısır şurubu" içeren yiyeceklerden uzak dur çünkü bunlar vücudunun yağlar yerine şekerleri metabolize etmesine neden olabilir. Doğal olmayan şekerler (lif içermeyenler) kısa bir enerji artışı yaşatabilir ama sonrasında kan şekerinin düşmesine, yorgun ve aç hissetmene neden olacaktır. Kötü yiyecekler tembelliğe alıştırabilir. Medya, teknoloji ya da başka bir vasıtayla da olsa moralini yükselten insanlarla iletişime geç. Başkalarının sevgisi, desteği ve teşviki içindeki gücü açığa çıkarabilir. Hedeflerini ve bunu neden yaptığını kendine hatırlatmaya devam et. Hedefine ulaşmaya çalışmamanın uzun vadede yaratacağı olumsuz etkileri bir düşün. Bu birden azimle dolmanı sağlayacaktır. Meditasyon yapmak uyanıklık seviyeni yükselterek ve nefesine, duruşuna, beş duyuna dikkat etmeni gerektirdiği için şimdiki zaman farkındalığını artırarak ve aynı zamanda düşüncelerini, duygularını ve olumlu enerji seviyeni kontrol etme ve onlara odaklanma kapasiteni genişleterek tembelliği yenmeni sağlayabilir. Alarmı odanın uzak bir köşesine koy ki durdurmak için yataktan kalkmak zorunda kalasın. Televizyonu kaldırmayı düşün. Acısı faydasına değer. Öyle ki sürekli izleyerek aylaklık etmenin baştan çıkarıcılığı olmayacağı gibi her türlü heyecan verici etkinliğe katılmak için de bir anda çok fazla boş zamanın olacak. Bir projeyi ya da evdeki günlük bir işi bitirmek yerine başka bir dizi daha seyretmek için kanal değiştirdiğinde sadece şunu düşün: "Anlık tatmin arama dürtüm mü beni oyuna getiriyor, yoksa acı verici deneyimden kaçma dürtümden kaynaklanan bir isteksizlik mi bu?" Tembelliği ya da ertelemeyi yenmek için bu iki dürtüyü izlemeyi dene ve sonra bunları yavaş yavaş geçmişte bırak.

UYARILAR

Kansızlığın ya da gelişim planını sabote edecek başka bir sağlık sorunun olmadığından emin ol. "Kendini bil." Fiziksel durumun için gerçekçi hedefler koy ve sonrasında bunları sürdür. Herkes bir noktada motivasyon kaybedebilir ve genellikle de ölüm, iş kaybı gibi üzücü bir durumdan kaynaklanır. Çoğu insan makul bir süreden sonra o ruh hâlinden çıkar. Ancak sorun nedensiz ve çözümsüz görünüyorsa temelinde yatan bir sağlık sorunu olmadığını netleştirmek ve uygun tedaviyi, tavsiyeyi almak için doktora başvur. Yukarıdaki öneriler etkinlik seviyeni artırmazsa ya da karamsar, bıkkın ruh hâlini düzeltmez, uzun süredir düşük olan öz saygını yükseltmezse daha ciddi bir depresyon durumun olabilir. O zaman hemen profesyonel yardım almalısın.

Yorumlar (5)

İrem 5 Yıl Önce

Allah emekleriniz için sizlerden razı olsun. Tembellik hakkında çok faydalı bilgiler vermişsiniz.

Ayşe Gül 5 Yıl Önce

Birisi bu sözü paylaşmıştı ve bu habere çok uygun olacağını düşündüm: "Hayat öylesine yaşamak için çok kısa." Ya şimdi ayağa kalkarsın yada tüm hayatını oturduğun koltuktan izlersin...

Gülnur Feral 5 Yıl Önce

Masada yayılmışım kitaplar masanın bir kenarında üst üste duruyor ve facebook sayfanızdan bana bir bildirim gelmesin mi; 'Tembellikten Kurtulmanın Kesin Çözümleri' diye. Planlasan bu kadar denk gelmez.

Atalet 5 Yıl Önce

Ben de bu durumdayım. Bazı noktalar hariç. Asla gaza gelemiyorum. 25 yaşındayım ve sadece kendimi suçlayıp sürekli yerin dibine sokuyorum. Kendime karşı en ufak bir saygım da yok özgüvenim de yok. Bu durumdan kurtulamıyorum. Kendimi bu duruma ben soktum ama maalesef kendimi çıkaramıyorum. Çünkü hemen çabucak bir işe başlamadan pes eden biriyim. Önüme gelen en ufak bir sorumlulukta kaçıp güvenli alanıma odama yatağıma sığınıyorum. Kendimi motive edemiyorum. Ufacık gazlarla da gitmiyor.

Neslihan 5 Yıl Önce

Allah'ım!.. Tembellikten ve Tahammülsüzlükten Sana Sığınırım. Hz. Muhammed (Sav)

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.