Görüşmeler sonrası Ankara'yı sallayan kulis!
7 Haziran seçiminin tek başına iktidarı olanaksız kılan sonuçlarının ardından başlayan 45 günlük hükümet kurma sürecinin bitimine günler kala, siyaset beklemediği bir tabloyla karşı karşıya kaldı.
Beklenenin aksine ortaya bir hükümet ortaya çıkmadı. Ankara kulislerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iade edeceğini ve Erdoğan'ın atayacağı hükümette başbakanlık görevini beklendiğini konuşuyor.
SÜREÇTE NELER YAŞANDI?
Ankara'da her ne kadar Ak Parti-CHP ya da Ak Parti-MHP koalisyon ihtimallerine "olanaksız" gözüyle bakılıyor olsa da MHP'nin ekimde yapılacak bir erken seçim için destek verebileceği, en kötü ihtimalle Meclis'te çekimser kalarak seçimin yolunu açabileceği konuşuluyordu. Ancak böyle olmadı.
AÇIK BİR TANE KAPI YOK
CHP ile yürütülen görüşmelerden olumlu sonuç alamayan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kapısını çaldığı MHP lideri Devlet Bahçeli, bütün kapıları kapattı. Seçimin hemen ardından ortaya attığı koşulları tek tek sayarak,
Ak Parti ile koalisyonun neden imkansız olduğunu Davutoğlu'na aktardı. Bununla yetinmeyerek, terör riski altında seçim yapılmasının sakıncalarına dikkati çekerek, ülkeyi seçime götürecek azınlık hükümetine, kısa süreli koalisyona, mevcut hükümetin erken seçime gitmesi için Meclis'te destek vermeye de kırmızı ışık yaktı.
HİÇ GERİ ADIM ATMADI
Bir adım daha atarak, 45 günlük süreçte hükümet kurulamaması halinde Cumhurbaşkanı'nın anayasa uyarınca kurulmasına karar vereceği seçim hükümetinde de MHP'nin yer almayacağını açıkladı. Hükümetin içinde ya da erken seçim kararının herhangi bir noktasında partisinin olmayacağını vurguladı.
HDP karşıtlığına, Cumhurbaşkanlığı ile Ak Parti arasındaki mesafeyi açıp, Ak Parti ile CHP arasındaki mesafeyi kapatmak eksenine oturttuğu siyasetini kararlılıkla sürdürdü.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK
Ak Parti cephesinde CHP ile yürütülen görüşmelerden sonuç alınamadığında aslında seçeneklerin hangisinin ağır bastığı değerlendirilmişti. Yine de Meclis'ten erken seçim kararı çıkmasına destek alınabileceği düşüncesi ve siyasi nezaket gereği Bahçeli'ye gidildi.
CHP ile uzun süreli ve yüksek profilli bir hükümetin hem yürümeyeceği hem de destek bulmayacağı görüşü de önceden oluşmuştu.
HDP ile bir araya gelinemeyeceği de zaten baştan vurgulanmıştı. Bu nedenle Ak Parti'de "üzerimize düşeni yaptık, bütün seçenekleri zorladık, zorladığımız için de süreç uzun sürdü" havası hakim.Cumhurbaşkanı'nın kararı doğrultusunda erken seçime gidileceği de kabullenilmiş durumda.
GÖREVİ İADE EDİP...
Başbakan Davutoğlu, dünkü basın toplantısında, "gerekirse görevi iade edeceğini" söyledi. Bu nedenle, MHP ile anlaşamamasından çok dünkü görüşmeden sonra "görevi iade" tartışmaları yaşandı.
Ancak görüştüğüm kaynaklar Davutoğlu'nun, yarın yapılacak MKYK toplantısından sonra ve hatta belki bu toplantının öncesinde görevi iade edeceğini söylüyor. İade etmeme gibi bir düşüncesinin olmadığını belirtiyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Davutoğlu'nun görevi iade etmesinin ardından, görevi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na vermesi ihtimaline ise "yok" gözüyle bakıyor.
CHP BİLMECESİ
Kılıçdaroğlu'nun görevi almasının sonucu değiştirmeyeceği bir görüntü söz konusu olsa da "CHP'ye görev verilmeliydi" görüşü uzun bir müddet konuşulacak. Ancak Ak Parti'deki görüş, Bahçeli'nin zaten Ak Parti'nin içinde olmadığı bütün ihtimallere kapıyı kapattığı, Ak Parti'ye de kırmızı ışık yaktığı yönünde. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 45 günlük süre bitene kadar görev vermemesi de olağan bulunuyor.
BAŞKA İSMİN ŞANSI YOK
Erdoğan'ın, 45 günlük sürenin bitiminde anayasa doğrultusunda yeniden başbakanlık görevini Davutoğlu'na vermesine kesin gözüyle bakılıyor. Kulislerdeki "Erdoğan, Davutoğlu dışında bir başka ismi görevlendirecek" iddialarına hiç ihtimal tanınmıyor.
Davutoğlu'nun da TBMM Başkanı'nın belirlediği temsil oranları doğrultusunda CHP ve HDP'lilerin de yer alacağı kabineyi seçime kadar yürüteceği belirtiliyor. MHP gibi HDP'nin de hükümette yer almamayı seçmesi durumunda da anayasa gereği dışarıdan atama yapılacağı kaydediliyor.
Kalan günlerde yeni bir gelişme olmazsa, Ak Parti'nin ilk defa iktidarını paylaşacağı, fazlasıyla tansiyonu yüksek dönemi muhalifetle birlikte yöneteceği bir süreç başlıyor.