Türkiye basını ve edebiyatının duayen ismi Çetin Altan, 88 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Çetin Altan, Yazar Ahmet Altan ve Ekonomi Profesörü Mehmet Altan'ın babasıydı.
ÇETİN ALTAN KİMDİR? ÖLÜM NEDENİ NE?
Altan, Haziran, 2015'te Cumhuriyet için kaleme aldığı "Hayal ettiğim ülke bu değildi" başlıklı yazısında "Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi. Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan" demişti.
ÇETİN ALKAN'IN ÇOCUKLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Altan'ın akademisyen oğlu Mehmet Altan, babasının cenazesinin yarın Teşvikiye Camii'nde düzenlenecek törenin ardından defnedileceğini söyledi. Çetin Altan'ın kızı ise gözyaşlarına boğuldu.
Fatih Üniversitesi Hastanesi'ne gelen Altan'ın oğlu, akademisyen Mehmet Altan, “Saat 11'de kendisini kaybettik. Bir süredir burada yatıyordu. Ölüm her zaman erken ölümdür. Yarın öğle namazına müteakiben Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek” dedi.
Altan'ın gözyaşlarına boğulan kızı ise, “Bir buçuk aydır geçecek diye umut ettik” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
İŞTE ÇETİN ALTAN'IN SON YAZISI
Hayal ettiğim ülke bu değildi
"Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.
Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi. Gene de bir hayal kırıklığı yaşamıyorum. Menzil-i maksuda ulaşılamasa da çok yol katettik.
Bir ömür, sadece amaca ulaşmak için harcanmaz. O amaca doğru atılacak bir iki adıma yardımcı olmak için de harcanır.
Yaralı bir devi ayaklarının üstüne koyabilmek için kuşak kuşak o devi sırtımızda taşıdık. Yaralarının iyileşeceğine, o devin ayaklarının üstünde duracağına olan inancımı hiç kaybetmedim. Bir gün bu ülke ayaklarının üstünde duracak. O zaman da, masaldaki gibi “sihirli kedinin çizmelerini” giyerek amacına doğru uçarak gidecek.
Biz torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakamıyoruz.
Ama siz uğraşırsanız, mücadeleden vazgeçmezseniz, dünyadan ayrılırken “torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakıyoruz” deme mutluluğunu siz tadabilirsiniz.
Hayallerinizden, ümitlerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin.
Amacınıza ulaşamazsanız da, bu amacı gelecek kuşaklara devretseniz de, kozmosla son hesaplaşmanızda, “daha iyi bir dünya için biz de fena mücadele etmedik” diyebilirsiniz.
Bu da az şey değildir. Buruk da olsa, yorgun gözlerinizde bir tebessüm yaratır.
O tebessümlerin çoğalması da elbet bir gün kurtarır bu ülkeyi.
Enseyi karartmayın."
(25 Haziran 2015 Cumhuriyet)
DÜNYANIN EN ÇOK KÖŞE YAZISI YAZMIŞ YAZARLARINDAN
1959 yılında Abdi İpekçi'nin teklifi üzerine Peyami Safa'nın (1899 - 1961) yerine Milliyet gazetesinde yazmaya başlamıştır. Daha sonra Devrim, Akşam, Hürriyet, Güneş, Sabah, Milliyet gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
Dünyanın en çok köşe yazısı yazmış yazarlarındandır.
ÇETİN ALTAN KİMDİR?
Türkiye'nin en önde gelen gazetecilerinden biri olacak Çetin Altan, 22 Haziran 1927'de İstanbul'da doğdu. Dedesinin babası Kırım'dan göç eden arabacı Ahmet Kıpçakski, dedesi Tatar Hasan Paşa idi. Babası hukukçu Halit Bey, annesi Nurhayat Hanım'dır. Galatasaray Lisesi'ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1943-1944'te Çınaraltı, Varlık, İstanbul ve Kaynak'da şiirleri ve düz yazıları çıktı. İlk kitabı Üçüncü Mevki 1946'da yayımlandı.
Ulus gazetesinde muhabir olarak başladığı gazeteciliğe Hür Ses'de fıkra yazarlığı ile devam etti. Daha sonra Halkçı, Tan, Akşam, Milliyet, Yeni Ortam, Hürriyet, Güneş gazetelerinde ve Çarşaf dergisinde köşe yazıları yazdı.
1959 yılında Abdi İpekçi'nin teklifi üzerine Peyami Safa'nın (1899 - 1961) yerine Milliyet gazetesinde yazmaya başladı. Daha sonra Devrim, Akşam, Hürriyet, Güneş, Sabah, Milliyet gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
Çetin Altan 1965-1969 arasında Türkiye İşçi Partisi'nden milletvekilliği yaptı. Altan, dokunulmazlığı kaldırılan, sonra da iade edilen ilk milletvekilidir. 1968 yılında meclisteki bir konuşması sırasında başlayan tartışma Nazım Hikmet'e kadar sıçramış ve başta o dönemin Adalet Partisi milletvekili Cavit Şadi Pehlivanoğlu ve Hamit Fendoğlu olmak üzere Adalet Partisi milletvekilleri ile karıştığı kavga ile çokça gündeme geldi. Bu dönemdeki anılarını "Ben Milletvekiliyken" adıyla kitaplaştırdı.
1960'lı ve 1970'li yıllardaki köşe yazıları, Taş, Sömürücülerle Savaş, Suçlanan Yazılar, 'Kahrolsun Komünizm' Diye Diye, Onlar Uyanırken, Kopuk Kopuk, Geçip Giderken, Gölgelerin Gölgesi, Şeytanın Aynaları, Bir Yumak İnsan (1978 Türk Dil Kurumu Ödülü), Nar Çekirdekleri adlı kitaplarda toplandı. 9 Mart 1971 darbe teşebbüsünü destekleyen "Devrim" gazetesi mensubu olduğu gerekçesiyle, bu "Millî Demokratik Devrim" darbesi planlarına karşı çıkan zamanın 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün tarafından tutuklanarak sorguya çekildi.
Altan'ın tümü oynanmış oyunlarından basılı olanlar; Çemberler, Mor Defter, Suçlular, Dilekçe ve Tahtaravalli, basılmamış olanlar ise, Beybaba, Yedinci Köpek, Islıkçı ve Telefon Kimin İçin Çalıyor'dur. Kavak Yelleri ve Kasırgalar'da çocukluk anılarını anlatan Altan'ın Aşk Sanat ve Servet ve Atatürk'ün Sosyal Görüşleri adlı iki incelemesi vardır. Rıza Bey'in Polisiye Öyküleri ile Türk yazınında pek az denenmiş olan polisiye türünde eser veren yazar Zurnada Peşrev Olmaz'da mizahi yazılarını topladı. 2027 Yılının Anıları ise onun fütürist bir çalışmasıdır. Çok yönlü bir yazar olan Altan'ın gezi yazıları Al İşte İstanbul ve Bir Uçtan Bir Uca adlarıyla yayınlandı. Tarihinin Saklanan Yüzü ise onun Osmanlı tarihi üzerine yaptığı bir araştırmadır.
Tüm yapıtlarından örneklerin toplandığı "Seçmeler" 1992'de yayımlandı. 1997'de Seçmeler genişletilerek "Dünyada Bırakılmış Mektuplar" adıyla tekrarlandı. Son 15 yılın günlük gazete yazıları da Şeytanın Gör Dediği kitabıyla okuyucuya ulaştı. Altan son olarak çocuklar için özel bir yapıtı gerçekleştirdi: Alfabe. Elli yıllık yazı yaşamında yazılarından ötürü pek çok kez mahkemeye verilen Altan hakkında 300'den fazla dava açıldı. 1972 yılında gözaltı süresi 24 saat olmasına karşın 15 gün gözaltında tutuldu. Üç kez tutuklandı, iki kez mahkûm oldu ve iki yıl cezaevinde yattı.
Çetin Altan'ın çocukları, Ahmet Altan ve Mehmet Altan ve Zeynep Bakan'dır.
Hayat hikâyesi, 1998 yılında eşi Solmaz Kâmuran tarafından İpek Böceği Cinayeti adlı kitapta kaleme alınmıştır.
Altan, çoğu doğum gününde köşesinde bir yazı kaleme aldı. 87 yaşına girdiğinde Çetin Altan, Milliyet'teki köşesinde şu ifadeleri kullandı:
"Yazının bugünkü başlığı (87) son istasyonmuş gibi görünüyor bendenize, ne diyeyim, hayırlısı...
***
Korkuyor muyum, korkmuyor muyum?
Ne korkuyorum, ne korkmuyor; sadece kaygılanıyorum, ya dayanılmaz acılar çekersem diye ve becerebildiğim kadar, şimdiden başlıyorum duaya..."
ESERLERİ
Roman
Büyük Gözaltı (1972) - 1973 Orhan Kemal Roman Armağanı
Bir Avuç Gökyüzü (1974)
Viski (1975)
Küçük Bahçe (1978)
Rıza Bey'in Polisiye Öyküleri (1985)
Aşk, Sanat ve Servet (1998)
Şiir
Üçüncü Mevki (1946)
Öykü
Dünyada Bırakılmış Mektuplar (1997)
Kalem Bahçelerinden Yedi Hayat (2009)
Oyun
Beybaba (1960-61)
Yedinci Köpek (1964)
Çemberler (1964)
Mor Defter (1965)
Suçlular (1965)
Dilekçe ve Tahtırevalli (1966)
Komisyon (1969)
Islıkçı (1977)
Bütün Tiyatro Eserleri (2001)
Anı
Ben Milletvekili İken (1971)
Bir Yumak İnsan (1977)
Kavak Yelleri ve Kasırgalar (1999)
İyi ki Şu Köyceğiz Var (2001)
Gezi
Bir Uçtan Bir Uca (1965)
Al İşte İstanbul (1981)
Deneme
Atatürk'ünSosyal Görüşleri (1965)
Öldürülmüş Şehzadeler ve Devrilmiş Padişahlar (1991)
İdam Edilen 44 Vezir-i Azamın Dramı (1991)
Şeytanın Gör Dediği (1997)
Kadın, Işık ve Ateş (1998)
Yeryüzü Tanrıçaları (2000)
Kullar ve Sultanlar (2000)
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 (2001)
Enseyi Karartmayın (2003)
Uçuk (2004)
Mizah
Taş (1964)
Sömürücülerle Savaşı (1965)
Onlar Uyanırken (1967)
Geçip Giderken (1968)
Kopuk Kopuk (1970)
Suçlanan Yazılar (1970)
Kahrolsun Komünizm Diye Diye (1976)
Nar Çekirdekleri (1976)
Zurna’da Peşrev Olmaz (1978)
Gölgelerin Gölgesi (1981)
Şeytan Aynaları (1982)
2027 Yılının Anıları (1985)
Sobe (1999)
Çocuk
Alfabe (2006)
Çeviri
Aptal Kız (1962)