Piramit Haber

Çocuğunuzu Tanıyormusunuz ...

Kadın

Çocuğun ahlak gelişimi beş aşamada gerçekleşir:

1- Haz ve Elem dönemi: Bebeklik döneminde çocuk iyi kötü düşüncesine sahip değildir. Ancak uzmanlar, annenin bebeğe verdiği süt aracılığıyla çocuğun iyi kötü kavramını anlamaya çalıştığını ifade ediyorlar. Buna göre, bebek acıktığında kendisine verilen süt aracığıyla iyi imgesini kavramaya çalışırken her acıktığında kendisine verilmeyen süt vasıtasıyla da kötü imgesini anlamaya çalışmaktadır. Burada süt bebeğin dünyasında iyi-kötü imgesinin ilk temellerini oluşturuyor.

2- Bencillik dönemi: Çocuklar aşağı yukarı altı yaşına kadar ben merkezcidirler. Çevrelerindeki insanların merkezlerinde yer almak isterler ve istediklerinin hemen olmasını beklerler. Bu dönem çocuk ahlak kurallarını bir baskı olarak görür. Anne babanın ve çevresindeki kimselerin kendisinden bazı istekleri vardır bunları yapmaya zorlanmaktadır. Burada büyükler çocuğa kuralları uygun bir dille anlatmalı ve bunların gerekliliğine vurgu yapmalıdırlar.

3- Başkalarına uygunluk dönemi: Bu dönem çocuğun çevresine uyumu ve ahlaki davranışları otoritenin istekleriyle uyumludur. Çocuk otoriteye saygısından, yetişkinlerin kurallarının kutsal değişmez şeyler olduğunu düşünür. Çocuk ahlaki normları büyüklerin kendisinden istediği kurallar olarak algılar. Buna göre büyüklerin kendisini uyardığı ve cezalandırdığı davranışlar kötüdür, onayladığı teşvik ettikleri ise iyidir. Çocuk büyüklerin beklentilerine uygun davranarak onları memnun etmeye çalışır.

4-Duygusal vicdan: Bu dönem ahlak kuralları otoriteye bağımlı olma özelliğini kaybetmeye başlar. Çocuk, ahlaki davranışlarının sonuçlarını toplumsal değerler ve zorunluluklar açısından da göz önünde bulundurur. 7-9 yaş aynı zamanda çocuğun duygusal öğrenme kapasitesinin geliştiği bir dönemdir. Bu dönem çocuk iyi kötü kavramlarını anlamaya başlar. 9-10 yaşından itibaren çocuk iyi kötü doğru yanlış kavramlarını ayırt etme noktasında ilerleme göstermektedir. Çocuk aile ve okul ekseninde evrensel kuralları anlamaya çalışır.

5- Ergenlik dönemi: Ergenlik dönemine ulaşan genç, doğru ve yanlış kavramını, toplumsal düzeni, evrensel ahlak kurallarıyla değil, vicdanıyla ayırt etmeye başlar. Ahlak ilkeleri herkes için vardır ve geçerlidir. Genç artık, sadece kendini değil bütün insanlığın iyiliğini düşünen yüksek düzeyde bir ahlaki yargıya sahip olmaktadır.

Vicdan doğru bir rehberdir

Vicdan, kişinin eylemlerini ahlak süzgecinden geçirerek doğruyu yanlıştan iyiyi kötüden ayırt etmesi olarak tanımlanabilir. Yani, hayatımızın bazı dönemlerinde yaptığımız işin doğru olup olmadığını anlamak ve bir karara varmak isteriz. Böyle zamanlarda vicdan başvurabileceğimiz en etkili ve en doğru kılavuzumuzdur. İyiyle kötü arasında seçim yapmak zorunda kalan kişi, vicdanının sesini dinlediğinde hata yapmaktan kurtulur.

Vicdan bütün toplumlarda, insanlığa yol gösteren ve hata yapma riskini ortadan kaldıran bir rehberdir ve ahlaki normlar çerçevesinde ele alınır. Psikanalistlerin üst benlik olarak tanımladıkları vicdan, kişinin doğuştan getirdiği iyiyi arama sorgulama, merhamet etme eğilimidir. Kişiyi kötülüklerden uzak durması için uyaran yol gösteren bir dinamiktir. Geçerliliği ebedidir. Çünkü vicdan adildir, doğru yoldadır, sesine kulak verenler hata yapmaktan korunmuş olurlar.

Bazı görüşlere göre, vicdan kavramı, diğer yetenekler gibi insanın fıtratında vardır. Buna göre vicdan, kişinin doğruya ulaşması ve bu yönde sağlıklı kararlar verebilmesi, yaptığı bütün işlere adalet penceresinden bakabilmesi için gerekli olan fıtri bir donanımdır. Diğer bir görüşe göre ise, vicdan anne babadan ve yakın çevremizden öğrendiğimiz bir güçtür. Bilindiği üzere çocuk anne babanın aracılığıyla bazı kuralları öğrenir ve öğrendiklerini kendi zihinsel süreçlerinde işleyerek kendileştirir. Kişinin kendine mal etme süreci genellikle " vicdan" olarak adlandırılan kavramı ortaya çıkarır. Yani vicdan fıtratta vardır ancak ebeveynin doğru yanlış, yap yapma ifadeleriyle çocuğun hayatında aktif hale gelir.

Anne babaya düşen görevler

Çocuk aileden öğrendiği kurallarla toplumsal alana açılır ve burada görür ki, büyüklerin tavsiye ettiği kurallara uyum sağlamak kendisine fayda getiriyor. Çocuk düşünür ve "Kurallara uyum sağlamazsam, başkaları da uymaz ve toplumun düzeni bozulur. Başkalarının bana yapmasını istemediğim şeyleri ben de başkalarına yapmayayım" der. Bu aşamadan sonra çocukta ahlak bilinci oluşmuş ve üst benlik denen mekanizma işlemeye başlamıştır. Bu süreçte büyükler, çocuğun bu düşüncelerini yeşertmek için gayret sarf etmeli ve onları takdir etmelidirler.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.