Norveç Nobel Komitesi tarafından yapılan açıklamada, Pakistanlı çocuk hakları aktivisti Malala Yusufzay'ın genç yaşına rağmen kız çocukların eğitim hakkı için yıllardır mücadele ettiği vurgulandı. Malala'nın çocuk ve gençlerin de, kendi durumlarını geliştirilmesine katkıda bulunabileceğini örnek olarak gösterdiği ve bunu en tehlikeli koşullar altında yaptığı belirtildi. Malala'nın kahramanca mücadelesi sayesinde kız çocuklarının eğitim hakları için öncü bir sözcüsü haline geldiği de açıklamada yer aldı.
Komite, Hindistanlı Kailash Satyarthi'nin ise büyük cesaret göstererek ve Gandi'nin geleneği sürdürerek, maddi kazanç için çocukların ağır sömürüsüne odaklanan tümü barışçıl çeşitli protesto ve gösterilere öncülük ettiği; ayrıca çocuk haklarıyla ilgili önemli uluslararası sözleşmelerin gelişmesine katkıda bulunduğu söylendi.
PAPA KAZANAMADI
Her iki isim de sürpriz oldu denilebilir. Zira Nobel Barış Ödülü için bu yıl en güçlü aday olarak Papa 1. Francesco gösteriliyordu.
Diğer güçlü adaylar arasında ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA'in sırlarını ifşa eden Edward Snowden, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde tecavüz kurbanları için çalışan Doktor Denis Mukwege, barış ve insan hakları çalışmaları yapan ABD’deki Albert Einstein Enstitütüsü'nün kurucusu Gene Sharp da bulunuyordu.