Salah ''Arap Baharı'' sürecinin İsrail'in aleyhine geliştiğini ''bölge halklarının özgürleşmesiyle Filistin'in de özgürlüğüne yaklaşıldığını'' ifade etti.
Salah, Gazze'ye yardım eden Mavi Marmara Gemisi'ne destek verenlere teşekkür ederek, ''İslam ümmeti olarak Kudüs'e doğru yola çıkan beyazın, siyahın, doğu ve batıdaki Müslümanın peşinden gideceğiz. Tek bir şartla bu komutanın bizi Kudüs'e doğru götürmesi koşuluyla'' ifadelerini kullandı.
''Esed, kendi ülkesini işgal ediyor''
Raid Salah, Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin ''Esed yönetimi, tüm dünyada saygınlığını yitirmiştir. Esed'e yardım eden ve arkasında duran tüm hareket ve yönetimler, Esed'in işlediği katliamlara ortak olmaktan kurtulamazlar. Suriye Ordusu, bugün kendi ülkesini işgal etmiş, kendi halkına karşı İsrail'in Filistinliler'e uyguladığı zulmü işleyen bir ordudur. Evet, Esed kendi ülkesini işgal etmiş yerli İsraildir'' değerlendirmesinde bulundu.
Filistin halkının genelinin Suriye halkıyla dayanışma gösterileri düzenlendiğini belirten Salah, ''Şam özgür olmadıkça Kudüs de özgür olamayacak. Mescid-i Aksa'nın kaderi, Şam Emevi Camisi'nin kaderine bağlıdır'' dedi.
Filistin'de çıkarları gereği Esed'i destekleyen marjinal bir grubun olduğuna dikkati çeken Salah, ''Şam Yermuk Filistin Mülteci Kampı'nda akan Filistin kanını Esed akıttı. Baas rejimi'nin şehit ettiği Filistinli sayısı, İsrail'in savaş suçlarıyla yarışıyor'' diye konuştu.
Filistinli Lider Salah, Esed yönetimine destek veren Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık (FHKC-GK) örgütünü de ''diktatörüğün tetikçisi haline düşürülmüş bir istismar aracı'' olarak niteledi.