Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen kim? Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ikilisi. Sırtı sıvazlandı, Türkiye’yi ateşe sürüklediler. Suriye’ye müdahale etmek istemiyoruz sen çözeceksin bizim adımıza dediler. Ateşi sen parmaklarınla tutacaksın dediler bizim ellerimiz yanar dediler" dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLK KEZ, ORTADOĞU’YA MEZHEP GÖZLÜĞÜYLE BAKIYOR
Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, hükümetin bölgeye mezhep gözlüğüyle baktığını savunurken şöyle konuştu: "İnsani yardım diyorlar, Suriye’deki bir kanadın eline silah cebine de para koyup, git kardeşini öldür demek mi insani yardım? Böyle bir anlayış olabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne hiç bir komşusuyla bu tür bir ilişkiye girmemiştir. İlk kez Ortadoğu’ya mezhep gözlüğüyle bakıyoruz. Yanlıştır bu. Oradaki insanları birbirine kırdırıyoruz. Bundan da zevk duyuyoruz iktidar olarak. İnsanın ölümünden zevk alan bir iktidar olamaz. Ortadoğu’nun halkları Türkiye gibi olmak istiyor. Ama Türkiye’nin yöneticileri Ortadoğu yöneticileri gibi olmak istiyor. Temel paradoks bu." Kılıçdaroğlu, Suriye’de sorunların olduğunu ancak bu sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
TÜRKİYE ORTADOĞU’DA KAYBETTİ
Başbakan Erdoğan’ın ’Ben islam dünyasının da lideri olacağım’ sözünün hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Kim kabul ediyor. Araplar, Arap olamayan bir kişiyi kendilerine lider olarak kabul ederler mi? Biraz insanda akıl olur. Hangi Arap kalkmışta Türkiye Cumhuriyeti’nden birini kendisine lider olarak görmüş. İnsan biraz gerçekçi olur. Gerçek üzerine devlet yönetimi inşa edilir. Bugüne kadar Türkiye eğer Ortadoğu’da saygın bir konumdaysa çatışmalara doğrudan muhatap olmadığı içindir. Ortadoğu’da bir sorun olduğunda Türkiye’nin hakemliğine başvurulurdu. Gazze olayında kimin hakemliğine başvuruldu? Mısır’ın. Niye Türkiye’nin hakemliğine başvurulmadı? Filistin niye istemedi? Türkiye’nin Ortadoğu’da, dünyada güvenilirliği yok" dedi.
TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU BATAKLIĞINA SÜRÜKLEYEN KİM?
Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen kim? Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ikilisi. Onlar sürüklemedi mi? Suriye ile Türkiye arasında vizeler kalkmıştı. Hatay’da... Otellerde yer yoktu. Ne oldu da bu noktaya geldi? Siz politikalarınızı başka ülkelerin çıkarları üzerine inşaa ederseniz, başarılı olamazsınız. Egemen güçlerin çıkarları üzerine inşa ediliyor. İsim vermek istemiyorum. Bunu herkes biliyor. Sırtı sıvazlandı. Türkiye’yi ateşe sürüklediler. ’Suriye’ye müdahale etmek istemiyoruz sen çözeceksin bizim adımıza’ dediler. Ateşi sen parmaklarınla tutacaksın dediler bizim ellerimiz yanar dediler" diye konuştu.
OTORİTER REJİMİ BENİMSEMİYORUZ
Türkiye’de otoriter rejim olduğunu ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın yargıyı kendine ayak bağı olarak gördüğünü kaydederek şunları söyledi: "Otoriter rejimi benimsemiyoruz. Bizim ülkemizde de otoriter rejim var. Demokrasi mücadelesi verdiğimiz bir Türkiye’de, başbakan kalkıyor demokrasiden şikayet ediyor. ’Ben görevimi yapamıyorum’ diyor. Yargı bana engel oluyor demiyor. ’Önümüze güçler ayrılığı ilkesi çıkıyor’ diyor. Üstüne basa basa. Parlamento’da Cumhuriyet Halk Partisi’nden, ayak bağı olarak da yargıdan şikayet ediyor."
CHP’NİN MUHALEFETİ
CHP’nin muhalefet edemediği yönündeki iddiaları değerlendiren Kılıçdaroğlu, "CHP niçin muhalet yapmıyor? Türkiye’nin en temel sorunu bir bütçe Cumhuriyet tarihinde ilk kez gayri meşru duruma düşüyor. Medyadan tık yok. Ben buna itiraz etmeyeceğim de neye itiraz edeceğim" diye yanıt verdi.
CHP’nin üslubu üzerine bir soruya Kılıçdaroğlu, seçmenin isteği doğrultusunda bir üslup belirlediklerini dengeyi tutturmaya çalıştıklarını kaydetti.
ATATÜRK’E KARŞI OLMAK VATAN HAİNLİĞİDİR
Ulusalcı tabanın partide, ’Atatürksüz CHP olmaz, Atatürk’süz CHP’nin koltuğunda oturmakta haksızlıktır’ sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: "Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkede yaşayan 70 milyonun ortak paydasıdır. Herkesin saygı duyması gereken bir liderdir. Bizim partimizin de kurucusudur. Bundan ötürü de onur duyuyoruz. Devleti, Devlet yapan Atatürk’tür. Atatürk’e karşı olmak vatan hainliğidir. Herkes için söylüyorum."
KILIÇDAROĞLU: KADIN CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇIKARMAYI UYGUN GÖRÜYORUM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kadın aday çıkarabileceklerini söyledi.
CHP’NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM?
’Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ikisi birden Cumhurbaşkanı adayı olursa, Gül’ü desteklerim’ sözlerini söyleyip söylemediği sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır öyle bir şey söylemedim. Bana sorulan ikisinin adaylığı kesinleşirse, kimden yana tavır alırsınız diye? ’Abdullah Gül olabilir mi? Niye olmasın’ dedim" diye yanıt verdi.
’Cumhurbaşkanı adayınız var mı?’ sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Benim kafamda bazı isimler var. Yeri ve zamanı geldiğinde oturup konuşacağız. Kabul ederse kadın aday çıkarmayı uygun görüyorum. Saygınlığı olan, iyi eğitimli birisi olacak" dedi.
MUSTAFA SARIGÜL MÜ, GÜRSEL TEKİN Mİ ADAY OLACAK
’Mustafa Sarıgül İstanbul Belediye Başkan Adayınız olacak mı?’ sorusuna Kemal Kılıçdaroğlu, "Aday olup olamayacağına bizden önce o karar verecek. Öyle bir şeye hazır mı, değil mi?" diye yanıt verirken, ’Gürsel Tekin İstanbul Belediye Başkan Adayı olabilir mi?’ sorusuna, "Kim olursa olsun belediye başkanlarımıza şu açıklamada bulunduk. Adaylarımızı iki yöntemle belirleyeceğiz. Bir kamuoyu yoklaması yapacağız. İki, örgüte soracağız. İkisini birleştireceğiz" diye cevapladı.
BAŞBABAKAN NEDEN 180 DERECELİK ALAN ÇİZDİ
Türkiye’nin terörle mücalede geldiği noktayı sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan ’terörle mücadele edilir, müzakere edilmez’ demişti. Ne oldu da birden bire bu hale düştü. Başbakan neden böyle bir 180 derecelik bir alan çizdi. Bu açı neden?" dedi.
’Siz bugün başbakan olsaydınız, önünüzde böyle bir tablo olsa, siz Abdullah Öcalan ile görüşür müydünüz?’ sorusunu Kılıçdaroğlu şöyle yanıtladı: "Biz TBMM’de bir uzlaşma komisyonu oluştururduk. Parlamento’da bir akil adamlar heyeti oluştururduk. Devleti doğrudan muhatap etmezdik. Sayın başbakan kendisini bu sürecin dışında tutuyor. Efendim biz görüşmüyoruz diyor. Kim görüşüyormuş ’Devlet’ görüşüyormuş. O zaman Sayın başbakan çıkıp televizyonlara biz duble yol yaptık demesin. Onu devlet yapıyor. Siz samimi olmazsanız size kimse inanmaz."
AKP’NİN KAN KAYBETTİĞİNİ BİLİYORUZ
Son anket sonuçlarına göre, CHP’nin yüzde 27-28, AKP’nin ise 47-50 çıtasında olmasının nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin bir soruya, Kılıçdaroğlu, yorum yapmak için daha çok erken olduğunu seçimlere yakın değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "AKP’nin kan kaybettiğini biliyoruz. Bütün anketler de bunu gösteriyor. Bakmayın öyle yüzde 50 felan deniyor. Öyle yüzde 50’lik bir oran yok. Kendimizi başarılı buluyor muyuz? Çalışıyorsak, başarıyı yakalamamız lazım. Çalışıyor muyuz evet çalışıyoruz. Yeterli mi? Eksik bulunabilir."
BEN VE AİLEMİN DİNLENDİĞİNİ SÖYLEDİM
Başbakanın dinlenmesine ilişkin bir soruya Kılıçdaroğlu, "Ben başbakanın gündem yaratmak için, bunu söylediğini sanmıyorum. Dinlendiğini söylüyor. En yakınındaki dinlemiştir diyor sizi dinlemişse. Bir ülkenin başbakanının dinlenmesi, başlı başına bir skandaldır. Daha da önemlisi, bir ülkenin başbakanı, ana muhalefet liderine dönüp de ey Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile biz izliyoruz. Takip ediyoruz diyorsa, o da bir skandaldır. Nedir etme bulma dünyasıdır. Siz demokratsanız kimseyi dinlemeyeceksiniz. Dinleyene izin vermeyeceksiniz. Ki ben ve ailemin dinlendiğini söyledim, hiçkimse de yalanlamadı. Ama çok şükür gizlimiz saklımız yok. Olayın üzerine gidildiğinde bunu büyütmeyin diyor. Ne demek büyütmeyin. Bu yargının önüne çıkacak. Hele sizin en yakınınızda kişiler kimdir? Bizim de bir tahminimiz var tabi" diye yanıtladı.