Egemen Bağış, TGRT Haber'de usta gazeteci Hadi Özışık'ın konuğu oldu. Basın Odası'nda Radikal gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ve Vatan gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik'in sorularını cevaplayan Bağış, Taraf'ın yayınladığı belgelerle ilgili sert konuştu. 2004 yılı Türkiye'si ile bugünün Türkiye'si arasında büyük farklar olduğunu söyleyen Bağış, bu konuda yargının gereken çevabı vereceğini iddia etti. Bağış canlı yayında şunları söyledi:
"Bugün ABD'de Wikileaks belgelerini yayınlayanların peşide koşturuyorsa, bir takım insanları fellik arıyorsa ve Rusya ile gerginlik yaşıyorsa demekki Amerika'da da suçtur. Bu Almanya'da da İngiltere'de de suçtur. Ben Bakanlar Kurulu üyesi olmama rağmen bu konuda bilgi vermem suçtur. MGK, daha hassas bir kurumdur, orada bırakın konuşmayı gizli bir belgeyi sızdırmak suçtur. Sızdırdıktan sonra yayınlamakta suçtur."
"TARAF MUHABİRİ BARANSU AJAN MI?"
Bununla ilgili devletin ilgili kurumları, hukuki haklarını kullandılar ve suç duyurusunda bulundular. Suç duyurusu, otomatik olarak suçlu olduğu anlamına gelmediği gibi bunu Türkiye'de yapanlar da iki kez düşünsün. İsteyen istediği belgeyi yayınlasın, düzmece belgelerle tehdit etsin böyle şey olur mu? devlet bu konuda bir düzenleme yapması kadar doğal bir şey yok.
Bilgileri, belgeleri gelince kararı yargı verir. Bunun suç olduğuna dair, ne ben bilirim ne de siz bilebilirsiniz. Buna yargı karar verecektir.
TARAF'IN YAYINLANDIĞI MGK BELGELERİ
Bahsi geçen belge tavsiye kararıdır. Hükümet bu konuda bir uygulama yapmış mı hayır. Bahsi geçen gruplar, en büyük özgürlüklerini bizim hükümetimiz döneminde yaşamıştır. Türkiye, tarihinin en şeffaf dönemini yaşamıştır.
Bugün Türkiye'de çok şey aşılıyor. Eksiklikler varsa da bu konuda gayretimiz var. Başbakanımızın açıkladığı Demokratikleşme Paketi, bunun bir örneğidir. Bunlara odaklanacağımıza, 2004 yılında belgeyi konuşuyoruz. Bugünkü Türkiye, 2004 yılındaki Türkiye midir? 2004 Türkiyesi'nde asker sivil ilişkisi aynı mı bugün. O günlerin Türkiye'si ile bugünü bir tutup, bunu göstermek büyük haksızlık ve vicdansızlıktır.
HÜKÜMET- CEMAAT KAVGASI
Bunun dershane meselesiyle özetlenecek bir olay olduğunu sanmıyorum. Dershanelerin yüzde 20'sini temsil ediyor. Ben mantığımla zorluyorum ama bulamıyorum. Dershane konusunda, bizim tek düşüncemiz ekonomik koşullar nedeniyle çocuklarını okumamanın ezikliğini yaşamamasıdır. Bizim asıl amacımız bu. Yanlış olan belki bu sistemdir ama biz bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Bu mesele 2001 yılında bizim parti programımıza koyduğumuz şeydir. Diğer siyasi partilerin seçim beyannamelerine bakarsanız hepsinde var bu.
"OKULLARDAN GURUR DUYUYORUM"
Gerçekten dünyanın dört bir yanında açtığı okullardan gurur duyuyorum. Bir çok ülkeye gittiğimiz de bu okulları ziyaret ettik. Sorunları varsa çözümleri konusunda yetkili makamlarla görüştük. O manşetleri atanlarla da bir zamanlar çok iyi sohbet ediyor, dosttuk ama şimdi ne oldu da değişti onlara sormak gerekiyor.
"PAPA İLE BİLE DİYALOG VAR"
Her konuda her kesimle Papa ile bile diyalog kuranlar, neden bu konuda medya aracılığıyla saldırı başladı. Bende bilmiyorum bunun nedenini. Bu konuda konuşabildiğim herkesle konuşuyorum ama cevap yok.
CEMAAT CHP'YE OY VERİR Mİ?
İstanbul'da İstanbul halkı AK Parti'yi belediyeciliğini bilecektir. Bidonlarla su taşıdıklarını hatırlayacaktır. Bir daha o çarpık zihniyete belediye teslim edilmeyeceğini anlayacak ve Kadir Topbaş'tan yana olacaklardır. Beni sevebilirsiniz ama sandığa giderken benimle gitmeyeceksiniz. Sandıkta vicdanınızla baş başasınız ve millete hizmet edene oy vereceğine eminim. Sandıkta ne olacağını hepimiz göreceğiz. Kimse kimsenin oyuna böyle ipotek koyamaz.
"CEMAAT CEMAATLİĞİNİ BİLSİN, BİZ BİLİYORUZ"
Cemaat cemaat olduğunu bilsin hükümet zaten biliyor. Bizim sırtımızda yumurta küfesi var ve kimse araya bir şeyler karıştırmasın.
İDDİALI KONUŞTU
İstanbul'da Kadir Topbaş ile biz yüzde 60 oy alırız. Kim olursa olsun biz İstanbul'u yüzde 60 ile alacağız.