"Bize çağrı olmazsa, grev tabii ki sürecektir. Sürdüğü zaman grevin piyasada tabii ki etkisi olacaktır. Bu etki sadece altınla ilgili değil aynı zamanda vize, pasaport, evlilik cüzdanlarıyla ilgili de olacaktır. Ayrıca hükümetin, yeni ehliyetlerle ilgili bir projesi de var. Piyasada bu konudan faydalanmak isteyenler de ortaya çıkacaktır. Biz halkımızın mağdur olmasını istemeyiz. Top artık işverenimizdedir. O topu doğru kullandığın zaman sanırım her iki tarafın da memnun olacağı bir sonuç çıkacaktır."
"2012'de 32 ton altın üretmiş"
Akkaya, Darphane'de yaklaşık 260 kişinin çalıştığını ve yüzde 90 katılımla greve başladıklarını söyledi. Uzun yıllardır sendika olarak kamuda torba yasa gibi herkesin içine atıldığı toplu sözleşme düzenine karşı olduklarını savunan Akkaya, şunları kaydetti: "Her yıl da aynı sorunla karşı karşıya geliyoruz. Biz şuna itiraz ediyoruz. Her iş yerinin kendine has bir üretimi vardır. Kurumların problemleri vardır. Onları bir torba içinde değerlendirmek çok doğru değildir. Darphane, kâr eden bir kuruluşumuzdur. Bir tarafta Cumhuriyet altını, cebimizdeki bozuk para, madalyon gibi kıymetli madeni ürünler üreten diğer tarafta ise pasaport, evlilik cüzdanı, ehliyet, nüfuz cüzdanı, vize pulu gibi kıymetli evrakları üreten ve kâr eden bir kuruluştur. Darphane 2012'de 32 ton altın üretmiş, 21 milyon kıymetli evrak basmış ve 260 kişiyle kârı da 68 milyon lira olmuştur. Bize dayatılan kamu protokolünde ne çıkarsa o, kamu protokolünde de enflasyondan başka bir şey çıkmıyor. Orada bin 562 lira ortalama net ücret var. 4 ikramiyesi ve sosyal yardımları da var. Ama İstanbul gibi bir yerde ve yüzde 95'inin evli olduğu, en az 2 çocuklu ve yüzde 65'i de kirada oturan işçiler çalışmaktadır. Grev bizim için bir araç değil bir amaçtır. Üretimden gelen gücümüz var. Bunu da grev haklarımızı alabilmek için bir araç olarak gördük."
Milliyet Haber
Milliyet Haber