17 Ağustos 1999'da 03.02'de meydana gelen felakette resmi rakamlara göre il genelinde 3 bin 891 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce bina yıkıldı, pek çok binada hasar oluştu.
Orta hasarlı binalar 14 yıldan beri kentin en önemli sorunları arasında yer almaya devam ediyor. Son verilere göre ilde 450 orta hasarlı bina bulunuyor.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adil Altundal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların ölüm tehlikesini bile bile orta hasarlı binalarda yaşadığını öne sürdü.
Orta hasarlı binaların 14 yıldan beri çözülemeyen bir problem haline geldiğine işaret eden Altundal, "Depremin ardından birçok bina, hasarlı olarak belirlendi. Orta hasarlı kısmındaki binaların, hasarlı kısmından çıkarılabilmesi için güçlendirmelerinin yapılması gerekiyordu ancak günümüze kadar bu süreç uzayarak geldi" diye konuştu.
- Kamu hizmetleri engellenmişti
Altundal, geçen yıl orta hasarlı binalardaki elektrik, su ve doğalgaz gibi kamu hizmetinin kesildiğini ancak itiraz üzerine mahkeme kararıyla bu hizmetlerin yeniden verilmeye başlandığına dikkati çekti.
"581 binanın orta hasarlı olduğu tespit edildi ve bunlar için yıkım kararı alındı" diyen Altundal, "Yıkım kararının ardından bina sahiplerinden itirazlar gelince yeniden incelemeye aldık. Yaptığımız son incelemelerde 450 civarında binanın hasarlı olduğunu ve can güvenliği taşımadığını tespit ettik" ifadelerini kullandı.
Orta hasarlı binaların olası bir depremde yıkılacağını ve buna rağmen içinde insanların yaşamaya devam ettiğini vurgulayan Altundal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu binalar olası bir depremde çok yüksek ihtimalle yıkılacaktır. Bu binalar hala ayakta ve içinde insanlar, aileler yaşıyor ve bu insanlar ölüm tehlikesi içinde. Şu anda 450 civarında bina var. Bunların bazıları apartman şeklinde. Her ailenin 5 kişiden oluştuğunu düşünürsek, 2 veya 3 bin civarında kişi olası bir depremde ölümle burun buruna kalacak. Bu insanlarımız, ölüm tehlikesini bile bile bu binada kalıyor. Bu binalar can güvenliğini sağlamıyor, yıkılması lazım. Şu anda 450 bina yıkılması gerekirken hala ayakta, bu binalarda yaşayan insanlar göz göre göre ölümü bekliyor."