Etrafa mermi gibi saçılan cam parçalarının, insanlara saplanmasına tanık olduğunu belirten Serkan Çevik, bu sırada içinde bulunduğu otomobilin de alev aldığını söyledi. Alevlerin arasında ölümü beklerken, Mehmet Ali Şanoğlu'nun yardıma koştuğunu vurgulayan Çevik, yaşadığı anı şöyle anlattı:
"Tam her şeyin bittiğini düşünürken, Mehmet Ali Şanlıoğlu geldi. Kapıları açamıyordum, parmaklarım kopmuş, yüzüm gözüm de kan içindeydi. Kırılmış camın arasından uzanıp beni dışarı çektiğini hatırlıyorum. Sonrasını hatırlamıyorum. Beni hastaneye göndermişler. Ondan sonra da ikinci patlamada yaralanan arkadaşımız vefat etmiş. Duyunca çok üzüldüm, eğer o olmasaydı, şimdi ben de hayatta kalamayacaktım."
Alevlerin etkisiyle, tamamen demir yığını haline gelen otomobilin yanında yaşadıklarını anlatan ve o günden beri psikolojisinin bozulduğunu belirten Çevik, "Patlamada parmaklarım koptu, yerine diktiler. Sol kulağımda duyma kaybı var, ama şu anda bütün bunların hiçbir önemi yok. Keşke Mehmet Ali Şanlıoğlu hayatta olsaydı. Acılı ailesine baş sağlığı diliyorum" dedi