Çelik, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılında yapılan çalışmaları değerlendirdi, 2013 yılı hedeflerini aktardı.
Bu yılki çalışmaların bir çoğunun önümüzdeki yıl yürürlüğe gireceğini belirten Çelik, 2012’de yaklaşık 2 milyon emeklinin maaş adaletsizliğini gideren intibak düzenlemesini gerçekleştirdiklerini, bu kapsamda 438 bin emeklinin maaşında 50 lira, 324 bin emeklinin maaşında 50-100 lira, 715 bin emeklinin maaşında 100-200 lira, 284 bin emeklinin maaşında da 200-350 lira iyileştirme yapıldığını bildirdi.
Çelik, emeklinin intibaktan doğan haklarının Ocak 2013’ten itibaren maaşlara yansıtılacağını söyledi.
Sağlık hizmeti sunumunda bürokrasiye son vermek amacıyla 1 Temmuz 2012’de e-reçete uygulamasına geçildiğini anımsatan Çelik, son 6 ayda yazılan 73 milyon reçetenin yüzde 53’ünün e-reçete olduğunu bildirdi. Çelik, ”15 Ocak 2013 tarihi itibarıyla hekimler ilaç reçetelerini artık elektronik ortamda düzenleyecekler. Böylece vatandaşlarımız sadece kendilerine verilen başvuru numarasıyla dilediği eczaneden ilaç alma imkanına kavuşacak. Artık herhangi bir eczaneye yönlendirme gibi şikayetler de olmayacak bunlar da ortadan kalmış olacak” dedi.
SGK alacaklarının, Ocak 2013’ten itibaren elektronik ortamda takip edileceğini kaydeden Çelik, SGK açıklarının, gelir-gider tablosunun da son derece önemli olduğunu belirtti. Çelik, 2012 bütçesinde 25,5 milyar sosyal güvenlik açığı öngörüldüğünü, bunun tahmini gerçekleşme oranının 20,5 milyar olduğunu belirtti.
Yeni yılla birlikte Biyometrik Kimlik Doğrulama sisteminin de hayata geçeceğini bildiren Çelik, bu uygulamayla hastaneye gidilmediği halde gidilmiş gibi işlem yapılmasının önüne geçileceğini ifade etti.Çelik, ”Bu uygulamayı 1 Nisan 2013’te başlatacağız, bu tarih son tarih” dedi.
Çalışma hayatının en önemli konu başlıklarından birinin iş sağlığı güvenliği olduğuna dikkati çeken Çelik, ”İş kazalarının yüzde 98’i, meslek hastalarının yüzde 100’ü önlenebilirken, dünyada her yıl 2 milyon 300 bin kişi iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise her gün ortalama 172 iş kazası meydana gelmekte, bunlardan 3’ü ölüm, 6’sı da iş göremezlikle sonuçlanmakta” değerlendirmesine bulundu.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının Türkiye’ye maliyetinin 7,7 milyar dolar civarında olduğunu belirten Çelik, ”100 bin işçide ölüm oranı 2002’de yaklaşık 17 iken, 2012’de bu 100 bin işçide 8’e gerilemiş olmasına rağmen henüz bu rakamları istediğimiz düzeye çekemediğimizi belirtmek istiyorum. 27 Avrupa ülkesinde bu ortalama 4” diye konuştu.
Çelik, Haziran 2012’de yürürlüğe giren Müstakil İş Sağlığı Güvenliği Yasası ile tüm çalışanların, bütün iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği kapsamına alındığını kaydetti. Kanunla iş yerlerini, tehlikeli, az tehlikeli ve çok tehlikeli şeklinde üç sınıfa ayırdıklarını belirten Çelik, ”1 Ocak’tan itibaren bütün iş yerlerine, öncelikli olarak iş yerinde oluşabilecek kazaları ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik risk değerlendirmesi yapma zorunluluğu getirilmiştir” dedi.
Kamu-özel bütün kuruluşların yeni yıla risk değerlendirmesiyle başlayacaklarını aktaran Çelik, şöyle devam etti: ”Az tehlikeli iş yerlerinde risk değerlendirmesi 6 yılda bir, tehlikeli iş yerlerinde 4 yılda bir, çok tehlikeli iş yerlerinde ise 2 yılda bir gerçekleştirilecektir. Risk değerlendirmesinin yapılmaması durumunda ilk denetimlerde 3 bin, tekrarında ise her ay için 4 bin 500 lira idari para cezası uygulanacak. Ayrıca tüm iş yerleri acil durum planlarını da ocak ayından itibaren hazırlama yükümlülüğü altındadırlar. Bu yükümlüğü yerine getirmeyen iş yerleri için ise bin lira idari para cezası uygulanacaktır. Kanunda düzenlenen iş sağlığı güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma ya da hizmet alma yükümlülüğü 50 ve daha fazla çalışanı olan iş yerleri için ocak ayında yürürlüğe giriyor. 50’den daha az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için Temmuz 2013, kamu kurumları ve 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri için de 2014’te yürürlüğe girecektir.”
Sendikalar ve Toplu İş Sözlemesi Kanunu
12 Eylül yasakçı zihniyetini ortadan kaldıran özgürlüklerin ve örgütlenmenin önünü açan Sendikalar ve Toplu İş Sözlemesi Kanunu’nun bu yıl içerisinde yasalaştığını anımsatan Çelik, ”Artık sendikalarımız bu yeni mevzuat çerçevesinde örgütlenmelerini ve iş sözleşmelerini gerçekleştireceklerdir” dedi.
Çelik, şöyle konuştu: ”2009 Temmuz istatistiğine göre yetkili 50 sendikaya iş kolu barajı aranmaksızın bir toplu sözleşme yapma imkanı sağlanmıştır. Ekonomik Sosyal Konsey üyesi konfederasyonlara bağlı sendikalar için iş kolu barajı Ocak 2013’ten itibaren 2016 Temmuzu’na kadar yüzde 1 olarak uygulanacaktır. Örgütlenmenin önünde engel teşkil eden yüzde 10 işkolu barajı 2016 Temmuz ayına kadar yüzde 1’e indirilmiştir. Öte yandan yeni kanunda 28 işkolu, 20’ye indirilmiştir. Belirlenen 20 işkolunda sendikaların, hangi iş kolunda faaliyet göstereceğini belirten İş Kolu Yönetmeliği de çıkarılmıştır. Ocak ayının ilk yarısında SGK verilerini esas alan gerçek istatistikleri yayımlayacağız. İlk kez sendikalar ocak ayından itibaren hem yeni işkollarına hem de gerçek verilere göre örgütlenmelerini gerçekleştireceklerdir. Artık hem bakanlık hem de sendikalar yeni yılla birlikte sanal verilerden kurtulmaktadırlar.”