Dershane dönüşümüyle patlak veren kavgada cemaat frene bastı. Gülen'in"Kimsenin kendi devletiyle ve başındaki iktidarıyla savaşma gibi bir niyeti yoktur"sözü kimilerine göre geri adım, kimilerine göre tansiyonu düşürme hamlesi.
Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz, bu açıklamayı ve iktidar ile amansız bir savaşa tutuşan cemaatin yol haritasına dair ipuçlarını bugünkü köşesinde verdi.
Hükümetin dershanelere iki yıl süre tanımasıyla kavgayı uzatmanın anlamı kalmadığına dikkat çeken Aköz, hasar tespiti yapan cemaatin, bu süreçte kötü sınav verdiği düşünülen yöneticileri görevden alabileceğini yazdı.
(...)Cemaat, Hükümet tarafından, "alternatif bir iktidar odağı" olarak görüldüğünü...
Bu yüzden de etkisizleştirilmek istendiğini anladı.
ESKİ TARZA DÖNÜŞ
Hükümet de Cemaatin, köşeye sıkıştırıldığında, kayda değer bir potansiyeli harekete geçirebileceğini bizzat deneyerek gördü.
Şimdi Hocaefendi stratejik olarak geri çekiliyor...
Kendi de bunu ifade etmiş zaten açıklamasında: "Bazen geriye bir adım atmak, ileriye on adım atma değerindedir" diyor.
Önce hasar tespiti yapılacak... Belki kavga süresince iyi sınav vermediği düşünülen yöneticiler değiştirilecek...
Kaybedilen mevzilerin geri alınıp alınamayacağına bakılacak...
Yeni hedefler belirlenecek...
Hükümetle arasında geçenler Cemaatin imajında gedikler açtı. Diyalog yerine itiş-kakışöne çıktı.
Şimdi Hocaefendi...
Fırtınada rotasını kaybetmiş olan Cemaati, tekrar en iyi bildikleri yola sokuyor: Devletle ve Hükümetle kavga etmemelerini; ne yapacaklarsa, yumuşak bir üslupla, tatlı dille, güler yüzle yapmalarını istiyor takipçilerinden...
Yani bundan sonra çekişme, mümkün olduğunca dışarıya aksettirmeden devam edecek.
Önümüzde üç önemli seçim var: Cemaatin bunlara kayıtsız kalacağı düşünülemez.
Dolayısıyla, Başbakan Erdoğan kadar, Hocaefendi'nin hamlelerini de izlemek gerek.
Not: Gülen'in açıklamalarını daha iyi anlamak isteyenler, Tanju Akad'ın yeni çıkan 'Askeri Tarihte Stratejik Düşünce' adlı kitabına bakabilir