Erdoğan, Habertürk TV’deki Teketek programında şunları söyledi:
- OLAY GEZİ PARKI DEĞİL: Bir anda ortaya çıkan bir olay mı bu? Kim, neyi, nereye getirdi, nasıl getirdi? Tam manasıyla teşhis koyamazsak, tedavisi de mümkün olmaz. Ankara’da cam, çerçeve bırakmadan durakları yaktılar. Bunların demokrasiyle, sökülen ağaçlarla ilgisi yok. 358 bin ağaç kesilecek diyor biri televizyon programında. Ulaştırma Bakanı bile güldü bu işe. Aslında olay Gezi Parkı, AVM olayı değildir. Buraya zaten İstinye Park gibi AVM zaten yapamazsınız.
- DEMOKRATİK HAKLARIMIZ MI ALINDI?: Polis, biber gz. vesairede aşırıya gitmiştir ama dün bunların hiçbirini yapmadı. Ama polisin bütün araçlarını yaktılar. Bütün kitle aynı kitledir diye bir iddia içinde değiliz. Sebep netice ilişkisine bakıyoruz. Kitle psikolojisinde öyle bir durum söz konusudur ki azınlık çoğunluğu alır sürükler götürür. CHP Genel Başkanı gelmeye çalıştı. Beklediği havayı bulamadı, kabullenmediler. Ama ilginç olan bu işi körükleyenlerin arasında başından itibaren onları görüyorsunuz. MHP mesela BDP hatta bu işin içerisine bulaşmadı. CHP ortada yalnız kaldı. Aşırı uçlar var burada. Neyin karşılığında, ne oldu da siz bunları yapıyorsunuz. Demokratik haklarınız mı elinizden alındı?
-TWİTTER DENİLEN BAŞBELASI: Twitter denilen bir bela var. Burada abartı, yalanın daniskası burada. Sosyal medya, toplumun başbelasıdır. Bu denli yalanlar. Bakıyorsunuz ağaçlarda sallandıracaklar, 100 tane İslamcı kaleşnikoflarla Taksim’e saldırıyor. Bunları yazarsanız, yalanlamayı okuyamayan ne yapacak? Toplum bu şekilde terörize ediliyor. Cesetler yayınlanıyor.
- 200 BİN KİŞİ GETİRİRİM: İstesem ben 200 bin kişiyi, 500 bin kişiyi Kazlıçeşme’ye çıkartırım. Bir partim var, tabanım var. Bunu yapacak güçteyiz. Ama bir cevap verme yoluna gitmedik. Partimin tabanı da sessiz mi kalacağız diye sürekli aradılar. Sükunet telkin ettik.
- FITRATIMDA VAR: Galatasaray’ın stadını biz yaptık. Açılışta bize orada belli bir grubun başlatmasıyla yuhalandık. 400 trilyon para harcamışız. Aynı şey Sinan Erdem’de. Belli bir ideolojik grup. Hizmete rağmen her türlü hakareti yapıyor. Hakaret bir hak mıdır? Bu hakareti yaparken güç aldıkları siyasiler ve köşe yazarları da ‘Başbakan diktatör olmaya başladı, sertleşti vs’. Kusura bakmayın da yazılarınızla bu kadar saldırırken biz de sesimizi biraz yükseltelim. Bu da insanın kendi yapısıyla ilgili bir konu. Ftıratımda bir şeyler var. Sen çakacaksın, bu kadar hizmeti yapacağız, duracağız. Ben dilsiz değilim, konuşacağım. Olay tamamen ideolojik. İktidarıma yönelik, şahsıma ve en önemlisi de büyükşehir belediyesi seçimleri var. Ak parti’den nasıl alacağız gayreti içindeler. Bir yanı o. Diğeri de Ak Parti nasıl oy kaybeder? Şahsıma yönelik hakaretler. Bunlardan çekinmiyorum, alınganlık duymuyorum. Milletimin başbakanı sahiplenişini araştırmalarda görüyorum.
- GAZİ’NİN İMZASI VAR: (İki ayyaş sözleri için) Meclis Başkanı Atatürk’tü sınırlamalarla ilgili düzenleme ilk yapıldığında. Laf olsun diye söylenen bir şeydi iki ayyaş. Kaç kişinin imzası vardır kimbilir o teklifin üzerinde. Büyük ihtimalle Gazi’nin imzası da yoktur. Fakat sınırlayıcı kanun çıktığında Meclis Başkanı Mustafa Kemal’dir. Bunları bilmiyorlar. Çok talihsiz bir grup CHP’nin kadrosu. Siyaseti falan bilmiyorlar. Hala bulundukları yerlerin atmosferi içinde yürüyorlar.
- RAHATSIZ OLAN VARSA ÖZÜR DİLERİM: Ben insanımı seviyorum. Alkolik olmasını da istemiyorum. Bunu hakaret olarak telakki etmemesi lazım. Anayasanın amir hükmü. Dinin gereği diyor bazıları. Eğer din böyle güzel bir emri koymuşsa, bizden öncekiler dinin emri diye mi yaptılar bilmiyorum. Ama toplum için, insan için hayırlı bir şeyse ki din hayırsız olan bir şeyi emretmez, bunu yerine getirmek zararlı mı, kötü mü? Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Burada bu açıklamalardan rahatsız olan varsa özür beyanında bulurum bu mesele değil ama bilsinler ki sağlığını düşünerek yapıyorum. Dünya Sağlık Örgütü’nden ödül aldım ben. Bizi tebrik ediyorlar.
- İÇKİYİ İÇİYORSA ALKOLİKTİR: İçkiyi içiyorsa alkoliktir. Bunun tanımı odur. Tasarruf onundur. Bizim ona saygımız da vardır. Alkolü aldığı için alkolik olarak yola çıktı. Alkollü olmayan bir vatandaşa bindirmek suretiyle hayatına mal oldu. Ama ne oluyor. Normal katilin aldığı cezayı alıyor mu? O zaman alkolü alanlar bize isyan edecek.
- ONLAR ZATEN ALKOLİKLER ARASINA GİRMEMİŞ OLUYOR: (iki duble içenler) Onlar bile bana oy veriyor sen bakma. Onlar zaten alkolikler arasına girmemiş oluyor. İki duble içmiş, alkolik olmaz. Alkoliğin tanımı zaten o değil. Bağımlılık söz konusu. Konuşulan budur. Kastımız budur. Benim oy tabanımda da bu tür bu anlamda alkol alanlar var. Bildiğimiz şeyler. Burada kalkıp da düşman, şer gibi bir topluluk meydana getirme derdimiz olamaz. 76 milyonun başbakanı olarak hizmet veriyorum. Rakısını şarabını, votkasını içer. Düzenlemenin de alakası yok alkol yasağıyla. Gençliğe yöneliktir. Ben isterim ki STK’lar desteklesin.
- METRODA ANONS DOĞALDIR: Her yerin kendine has kuralları var. Metroda ahlak kuralları denilen bir şey vardır. Ahlak kurallarını aşarak, birileri tahrik edilerek bir şey yapılırsa bu anons doğaldır. Afedersin bir grup buna karşı çıkıyor, ellerinde alkoller, bu iş değil ki. Değerlerine saygı isteyen bir anne baba, kızının birinin kucağında oturmasını ister mi? Biz de diyoruz ki bu kurallara dikkat edin.
- OYUNA GELMEYİN: Şahsım olarak halkımın arasında ayrımcılığa fırsat vermek istemem, kendim de bu karaktere sahip değilim. Efendi değil, hizmetkar olmaya geldim. İstanbul’da Geziparkı’nda çıkan olay. Bu tür oyunlara lütfen gelmeyin. Demokratik parlamenter sistem içerisinde her şeyi çözelim. İfade özgürlüğüne her şeyimizle varız. Temel hak ve özgürlükler bu yolla elde edilmez. Meşru olmayan yollardan meşruiyet arama bize çok ciddi bedeller ödetiyor. Vatandaşlarımdan, halkımdan bu oyunlara gelmeyin diyorum. Halkımız yüzde 34’ten yüzde 50’ye kadar çıkarttı. Halkımızla aramızda bir sıkıntı yok. Ama marjinal grupların, anamuhalefetin tavırlarını inanıyorum ki halkımız takınmayacaktır. Elele vereceğiz. Herkes düşüncemizde olmaya mecbur değil. Eyvallah.
Milliyet Haber
Milliyet Haber