Hükümet cemaat kavgasında devlet kurumları arasında resmen savaş yaşanıyor. En son örneği Adana'da durdurulan MİT'e ait TIR'lar oldu. Başbakan Erdoğan'ın CHP'nin hazırladığı Sarıgül dosyasını açıkladığı toplantıda, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da MİT'e ait durdurulan 3 TIR'la ilgili şok ayrıntıları, partisinin Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen İstanbul belediye başkan adayları tanıtım toplantısında açıkladı.
Bir ülkenin en önemli kuruluşunun istihbarat örgütü olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
ÖNCE REYHANLI
"İstihbarat örgütü olmayan bir devlet düşünülemez. O devlet, devlet olmaktan çıkar adeta bir muhtarlık olur. Bizim Milli İstihbarat Teşkilatımızı tehdit eden zihniyet hangi zihniyet? Anamuhalefet partisi CHP. Bakıyorsunuz, paralel devlet, yargısıyla, bir kısım yargı ve bunun yanında güvenlik gücünün bir kısmıyla bağlantı kurmaya çalışıyor. Bu bağlantı neticesinde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın araçlarına el koymak istediler.
Reyhanlı'daki operasyonda güvenlik güçlerimiz bu tavra karşı tavır koydu. Çünkü bir savcının benim iznim olmadan bu tür bir müdahale yetkisi yoktur. Milli İstihbarat Teşkilatı Yasası'nın 26. maddesi çok açık, net ortadadır. Benden izin alması lazım. Bunu almadan böyle bir operasyona girince, güvenlik güçlerimiz 'Hayır. Biz size bunu baktırmayız' dediler. Baktırmadılar ve geçtiler görevlerini ifa ettiler, yerine getirdiler.
Reyhanlı'daki operasyonda güvenlik güçlerimiz bu tavra karşı tavır koydu. Çünkü bir savcının benim iznim olmadan bu tür bir müdahale yetkisi yoktur. Milli İstihbarat Teşkilatı Yasası'nın 26. maddesi çok açık, net ortadadır. Benden izin alması lazım. Bunu almadan böyle bir operasyona girince, güvenlik güçlerimiz 'Hayır. Biz size bunu baktırmayız' dediler. Baktırmadılar ve geçtiler görevlerini ifa ettiler, yerine getirdiler.
KELEPÇELEDİLER
İkincide baktı ki polisle bunu yapamıyor, hemen jandarmadaki ayaklarıyla bu işi yürütmeye kalktılar. Bununla böyle bir adım attılar. Çok enteresandır Milli İstihbarat Teşkilatı'nın bu araçlarına yaklaşık 200-250 kişiyle gittiler. Tabii orada Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 10 kadar elemanı var; bunları yere yatırdılar, ellerini kelepçelediler. Bunların içinde asker de var, üsteğmen var, yanılmıyorsam yüzbaşı da var.
Dediler ki 'Biz MİT elemanıyız aynı zamanda da askeriz'. Buna rağmen direnmeye kalktılar. Bütün hazırlıklarıyla geldiler, ellerinde kompresörleriyle, her şeyiyle geldiler. Çünkü o sandıklarda ne var ne yok bunu göreceklerdi. Ne oldu? CHP'nin genel müdürü çıktı 'Milli
İstihbarat Teşkilatı silah kaçakçılığı yapıyor' dedi.
Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız, Başbakanlık olarak biz bu genel müdürle ilgili olarak tüm yasal yolları harekete geçireceğiz. O ayrı mesele. Gereği neyse bunu yapacağız.
Bu millete ve bu vatana asla ihanetten başka şekilde izah edilemez. Çünkü bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatını böyle bir durumda takdim etmek, silah kaçakçısı olarak takdim etmek senin haddine mi ya? Sen önce siyaseti öğren. Sen hala SGK'daki yaptığın yolsuzluklarla yola devam ediyorsun. 'Rahşan affı'yla kurtuldun, kasetle geldin genel başkan oldun. Seni bu millet çok iyi tanıyor."
Bu millete ve bu vatana asla ihanetten başka şekilde izah edilemez. Çünkü bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatını böyle bir durumda takdim etmek, silah kaçakçısı olarak takdim etmek senin haddine mi ya? Sen önce siyaseti öğren. Sen hala SGK'daki yaptığın yolsuzluklarla yola devam ediyorsun. 'Rahşan affı'yla kurtuldun, kasetle geldin genel başkan oldun. Seni bu millet çok iyi tanıyor."