Erdoğan: Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na rağmen

K Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2.2 oranında büyüdüğünü hatırlatarak, ''Yüzde 2.2'lik büyüme oranı beklentilerimizin altında dahi olsa, gelişmiş ülkeler ve Avrupa ülkelerine göre Türkiye başarılı bir performans sergilemiştir'' dedi.

Erdoğan, ekonominin her cephesinde kontrollü bir şekilde artırıldığını bilirtirken yanıbaşımızdaki ülkeler zorluklar içinde yaşarken Türkiye'nin büyümesini sürdürdüğünü söyledi.

Yeni teşvik uygulamasının ez gelişmiş illerde umut verici neticeler getirdiğini anlatan Erdoğan, son bir yıl içinde yeni teşvik sistemi ile 5.5 milyar liraya ulaştığını söyledi. Başbakan Erdoğan son bir yıl içinde ön görülen istihdam 22 bin 888 kişi olduğunu söyledi. Yatırımların 6. bölgede 2.5 kat arttığnı söyleyen Erdoğan, 2.5 kat artışın bu artış, sadece paketin değil istikrar, bölgede çoğalan ümüdin eseridir.

Geçmişte bölgede yatırım yapıldığında mafya, terör yatırımın önünü kestiğini anlatan Erdoğan, terörün işsizliğin alt yapı eksikliğinden istifade ederek umutları körelttiğini söyledi. Erdoğan, "Biz sadece çetelerle mücadele etmedik, bu kirli ticaretle de mücadele ettik. Yol, hava alanı yapacağız hastane yapacağız dedik engel oldular. Ama yılmadık, yol da havaalanı da hastane de yaptık." dedi.

"Bizden öncekiler gibi Ankara'ya hapsolmadık" diyen, Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na Devlet Bahçeli'ye rağmen yeni bir bahara ulaştıklarını söyleyen Erdoğan, "Bahçeli bu süreçle ilgili olarak bir ihanet süreci s özünü aynen kendisine iade ediyorum. Onlar hep bu ihanetlerle ülkeyi küçülttüler, 3.5 yıl ülkede iktidar oldular, bankaları şebekelere peşkeş çektiler, faizi bir gecede, binlere çıkardılar, o zaman da Bahçeli görevde idi. 

Biz şimdi güven ortamını, sıçramayı gerçekleştirelim derken buna ihanet diyen varsa o ihanetin içinde olan Bahçeli'dir, Kılıçdaroğlu'dur. Hiçbir zaman süreci çözelim diye blir gayretleri olmadı. Üniversiteler karışmaya başladı. Bunların görünmeyen iki dili var. Biz ülküceleri sokağa dökmedik dedikten sonra, öl de ölelim diyenlere onun da zamanı gelecek diyen yine kendisidir. Bugün Erciyes Üniversitesi, Muğla Üniversitesi'nde gerilim başlatıldı. Bunların derdi ilim değil, bunların derdi bu. Bunların milliyetçiliğin tanımında da bu var. Vatandaşlar bunları gördüğü için bu partileri tekrar iktidara getirmedi bir kenara çekti.

Dün Sakarya'da TÜSİAD üyesi 14 girişimci Güneydoğu'ya gitti, yatırım için inceleme yaptı. Silah aradan çekildikçe orası daha da ileri gidecektir. Ben bölge için çok önemli hedefler koyduk. Bunlar gerçekleşmeyecek hayaller değil. Şanlıurfa neden tarım merkezi olması, Muş ihracat merkezi, Hakkari neden uluslararası üniversite merkezi olmasın. Ağrı, Cudi'nin Suphan'nin eteklerinde avrupadaki benzerleri kadar neden turist olmasın. Anneler dağdakinin yolunu gözetleyeceklerine, okul yolu gözüksün. Bırakın kepenk kapatmayı, öyle bir güven ortamı olsun ki dükkanların kapıları dahi kapanmasın.

Benim milletim neden başkalarına bakıp iç geçirsin, bizim genç bir nüfusumuz var. Biz dünyaya nizam vermiş, dünyanın her bir tarafına çarşı pazar murmuş, 3 kıta üzerinde 24 milyon kilometre kare üzerinde birlikte varolma kültürünü yaşatmış bir milletiz. Biz 780 bin kilometrelik vatan toprağı ile dünyaya bakamayız.

Terör baronları ile mücadele ettiklerini söyleyen Erdoğan, 10 yıl önceki bölgeyle bugünkü bölge arasında çok büyük fark vardır.

Aziz Milletimin şunu bilmesini istiyorum. Çözüm süreci adını verdiğimiz süreç, daha huzlu, daha müreffeh bir Türkiye'nin adımıdır. Bunu ne bahçeli ne Kılıçdaroğlu provake edebilir. Biz artık elinde silah olanların değil kan tacirlerinin değil, miletimin kazanmasını istiyoruz. Biz artık çocukların kazanmasını istiyoruz. Bugün önümüzde tek bir engel kalmıştır. bu da çatışmacı anlayıştır. Erciyes ve Muğla üniversitesinde çatışmaların içinde yer alanlar bu gayret içindedirler. Biz 80 öncesi biz bunun bedelini ödedik. Siz bu belaya karışmayın, okullarınızı zamanında bitirin bu ülkeye millete katkınız olsun. Terörün varlığı üzerine gençlerin hayatı üzerinden istismar üretmek artık son bulmalıdır. Birileri vurun dedi, birileri bir sağdan biri soldan olsun dedi, hiçbir suçu olmayanlar asıldı kim kazandı, gençler birbirine kırdırıldı kim kazandı, çatışmadan çıkar sağlayanlar kazandı. Toplumu korkutmak, toplumu dizayn etmek isteyenler kazandı. Gençlerin yok olmasına ama bunların kazanmasına daha ne kadar müsade edilecek, çözümsüzlük devam etsin yeterki ben koltuğumda oturayım diyenlere daha ne kadar tepki gösterilmeeycek. Gençleri çocukları sokağa sürüp onların arkasına saklanan korkaklara rağmen biz bu meseleyi çözmek zorundayız.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2.2 oranında büyüdüğünü hatırlatarak, ''Yüzde 2.2'lik büyüme oranı beklentilerimizin altında dahi olsa, gelişmiş ülkeler ve Avrupa ülkelerine göre Türkiye başarılı bir performans sergilemiştir'' dedi.

76 miyonun her ferdine sesleniyorum AK Partiye oy vermeyenlere de sesleniyorum. Herkes gönlünü ferah tutsun, kimse endişeye kapılmasın. Bu Türkiye'de İnşallah acılar bitecek, Türkiye yükselişe devam edecektir. Herkesin çalıştığı ülkenin büyüdükçe büyüdüğü bir ülke olacaktır.

Yeni Türkiye, 23 Nisan 1920'de TBMM açılırken tasavvur edilen, tahayyül edilen bir Türkiye'dir. Bu Türkiye, Selçuklu'nun ruhuna onların kardeşlik ruhuna sahip olacak, ayrı gayrı olmayacak, ikinci üçüncü sınıf olmayacak. Çatışma kültüründen beslenenler olmayacak. 76 milyon birlikte yaşanılabilir bir ülke inşa edeceğiz. 10 yıldır milletimize korku salanlar, nasıl mahcup oldularsa, bugün de ağzından salyalar akıtanlar da kaybedeecek, milletimiz kazanacak Türkiye kazanacaktır.

Çözüm süreci içinde kamuoyunda güvenilen akil insanları tespit ettik. Bunlarla ilgili bir havuz oluşturduk. Bu havuz içinde bugün çalışmamazı yapacağız ve 7 ayrı bölgeye göre bir planlama yapacağız ve heyeti açıklayarak perşembe günü de ilk toplantımızı yapacağız. Daha sonra kendi bölgelerinde çalışmalarına görüşmelerine başlayacaklar. Türkiye'deki aydın yazar ve kadrolarına hepimizin ihtiyacı vardır. Tahriklere ve sabotajlara karşı herkesin gücü nisbetinde katkı sağlamalarını bekliyoruz. Biz milletçe üzümü yiyelim istiyoruz. Bağcı ile bir hesabımız yok. Eğer birileri bağcı ile uğraşırsa ona da müsade edecek değiliz. Biz bu süreçte en geniş katılımla başarıya ulaşmanın gayreti içinde olacağız. Tüm toplumsal kesimlerin bu sürece karşılık vermesini bekliyoruz. Bazı sanatçılar korkuyor, önüm kesilir bana randevu vermezler endişesi içindedirler. Herkesin bu sürece omuz vermesini desteklemesini istiyoruz. Türkiye daha emin adımlar ve koşar adımlarla geleceğe gidecektir.