İşte konuşmadan satırbaşları:
Türkiye zincirlerini kırdığı sırada önce Reyhanlı olayları başladı ardından da Taksim olayları patlak verdi.
Reyhanlı olayları sıradan bir olay değildi
Beşşar Esad'ın durumu bellidir. Suriye'de mezhep çatışması başlamıştır. Biz Kılıçdaroğlu gibi bir adama rağmen ülkemizi böyle bir savaşın içine sokmuyoruz.
Bir ülkenin Başbakanı teorilerle konuşmaz elindeki belgelerle konuşur. Yapılması gerekenleri hiç tereddüt etmeden yapıyoruz, yapacağız.
Ülkemizde 4 yılda bir seçim yapılıyor. 5 yıldan 4 yıla indirdik. Bu bizim AK Parti olarak ne kadar karşı düşüncelere saygı duyduğumuzu gösterdi.
Gezi Parkı protestolarıyla ilgili kamuoyu araştırmaları yaparak gereken adımları atıyoruz.
Taksim'de bu büyük açık hava tiyatrosu burada iyi niyetliler ve kötü niyetliler birarada Gösterilerinin ardında çok farklı bir dünya çok farklı bir tablo var.
Gezi Parkı bu işin enstrümanıdır, düğmeye dışardan basılmıştır. Perdenin arkasından bahseden hiç kimse yok.
İki haftadan fazla bir süredir İstanbul'da Ankara'da İzmir'de sokaklara öfke pompalanırken, nefret pompalanırken cambaza bak diyerek olayları görmezden geliyorlar.
Biz ulusal medyaya karşı şerbetliyiz. Geçmişte de aynı şeyleri gördük. Aynı tavır içersindeki uluslararası medyaya da sesleniyorum. Onlar Türkiye'yi bilmiyor olabilirler, AK Parti'nin hangi kampanyalarla mücadele ederek buraya geldiğini bilmiyor olabilirler. Ama onlara da eyvallah demiyoruz.
Benim ülkemde bu operasyonları yapamazlar.
Avrupa Parlementosu'nda alınan kararı redderiyoruz. İngiltere'de Almanya'da polislerin sivil vatandaşlara neler yaptığı ortada. Benim 8 tane vatandaşımı öldürenlerin ne yaptıkları ortada. Önce sen onların faillerini bul.
Biz 17 gündür itidal içinde davranıyoruz. Bakın dünyayı milletler yönetir, biz yöneticiler hepimiz gelip geçiyiz. Milletin iradesi çok önemlidir. Biz bunun mücadelesini veriyoruz.
Polis yasal olmayan her harekete müdahale eder. ABD de Avrupa böyle değil mi her yerde böyle. Hukuksuz gösterileri dağıtmak için bazı yöntemler kullanılır. ABD’de Rusya’da bunun çok daha ağır örnekleri var. AB muktebasatında biber gazı kullanılır yazılır. Tüm ileri demokrasilerde biber gazı kullanılır.
Türkiye güneştir o güneş balçıkla sıvanamaz. Kimin ne yapmaya çalıştığını da hem bizler hem milletin çok iyi görüyor.
Perdenin arkasında siyasi hesaplar, ekonomik tuzaklar var.
Günlerdir medyada sosyal medyada sürekli polis şiddetinden bahsediliyor. Peki göstericilerin şiddetinden bahseden gördünüz mü. Adana'da polisimizi şehit ettiler bunu gündeme taşıyan gördünüz mü? Otobüsleri yaktılar..
Çevreden ağaçtan bahsedenler tencere tava seslerinin kornaların çevreye verdiği zarardan bahsetmiyor. Siz çevre kirliliği gürültü kirliliği yapıyorsunuz.
Zaman bazı şeyleri daha çok ortaya çıkaracak. Dert hak aramak değil, olay başka.
Biz 21.5 milyon oy aldık. Yürütme, devlet bize nereyi gösteriyorsa biz gidiyoruz Kazlıçeşme'ye. Biz buna kuzu kuzu uyuyoruz da sen niye uymuyorsun. Sizin özelliğiniz ne? Toplantını gösterini git istediğin gibi oralarda yap. Biz buna engel olmuyoruz ki. Sen buralara tecavüz ediyorsun. Bu aynı zamanda azınlığın çoğunluğa tahakkümü anlamına gelir ki...
Camilere ayakkabıyla girilmesinden, buralarda alkol alınmasından, başörtülü kızlarımıza yapılanlardan kimse söz etmiyor. Ankara'da 3-5 kişi biraraya geliyor korna çalmayanlara baskı yapıyor. Sanatçılarımıza baskı yapılıyor. Ama bunlardan söz edilmiyor sabah akşam polis şiddetiden söz ediliyor.
Akşam gelen sanatçılardan biri bunu söyledi. Sen Kanuni'yi oynuyorsun değil mi? Yavuz'a tepki gösteriyorsun ama onun dili dağa sert diyorsun. Ama o rolü seve seve oynuyorsun. Hepimiz insanız değil mi?
Bizi kendi içimizde birbirimize düşürmeye çalışıyorlar bu da bir tuzak. Bize bunları söyleyenler önce aynaya baksınlar. Türkiye sesi çok çıkanların değil hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülke. Toplum mühendisliği yapanlar başarılı olamazlar. Kimin ne hesabı varsa 8 ay sonra sandık var. Seçimle gelen seçimle gider. Bu tür şiddetlere yeltenmeyin. Aklı selimin yolu bir.
Şimdi ana muhalefet ve diğerleri başladı. Halk oylamasıyla olmaz diye.
Türkiye'de huzursuluk dönemi, müdahale dönemi çete dönemi sona ermiştir. Bize dar ağacı göstererek kimse siyaset yapmaya kalkmasın.
Bu ülke demokrasinin lezzetini çok daha iyi biliyor. Muhalefet görevini yerine getiremeyen CHP, sokak sokak protestoların örgütlerin ardında durarak, muhalefet yaptığını sanıyor. CHP bir an önce bu tehlikeli tutumunu değiştirmelidir.
Erdoğan haftasonu yapılacak AK Parti mitinglerinin artık Taksim'e alternatif olmaktan çaktığını 2014 Mart yerel seçimleriyle ilgili bir hal aldığını söyledi. Erdoğan bu artık seçim kampanyasıdır dedi.
Biz 14 yıl önce sessiz yığınların sesiyiz diyerek yola çıktıklarını belirten Erdoğan, "Biz göstericilerin karşısına sayısal olarak çıkma niyetinde değiliz" dedi.
Türkiye üzerinde hesapları olan varsa bu hesapların karşısında nasıl bir millet olduğunu göstermek için meydanlara çıkıyoruz.
Bu ülke hepimizinindir. Türkiye hepimize yetecek kadar büyük bir ülkedir.
Hiz kimsenin yaşam tarzına müdahalenin olmadığı ama herkesin birbirinin yaşam tarzına saygı duyduğu bir Türkiye inşaa edeceğiz. Herkesin kendisini ifade ettiği ama kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir ülke inşaa edeceğiz. Seçim sonuçları ne olursa olsun, kazananı kaybedeni kucakları kaybedenin kazananı takdir ettiği bir ülke inşaa edeceğiz.
Buradan Taksim Gezi Parkı'nda derdi çevrecilik olanlara sesleniyorum. Niye orda olduklarını da anlamış değilim. Akşam gelenlere de söyledim. Orda bir inşaat mı var. Artık burada duracağınız kadar durdunuz. Mesajlarınızı verdiniz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi parkıysa mesajınız alınmıştır.
Şu anda bir yargı kararı var mı var. Dolayısıyla biz yargı kararını bekleyeceğiz yargı sürecini takip edeceğiz. Bölge idare mahkemesi, danıştay sürecini takip edeceğiz. Eğer karar olumluysa yine de bir halk oylaması yapacağız. Bunu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapacak.
Ancak muhalet çıktı şimdi buna da olmaz diyor. Akşam gelen aşırı sendikacılardan biri de çıktı bunu söyledi. Bizi de fevkalade rahatsız etti. Burası sadece bir inşaat meselesi değil, sosyolojik bir meseledir diyor. Bir siyasetçinin sosyolojiyi bilmemesi mümkün mü?
Bir şehir müzesi yapacağık dedik. İkincisi AKM buraya otopark alanıyla birlikte bir opera binası yapacağız dedik. Trafik tamamen aşağı alınacak. 100 bin metrekarelik bir alanın 11 bin metrekaresine şehir müzesi inşa edilecek. Bu ağaçların yüzde 80'i şehir müzesinin içinde kalacak.
Halk oylamasının neticesinde çıkacak olan neyse biz bu neticeye göre hareket edeceğiz. Gençlerimize lütfen artık gelin Gezi Parkı'ndan çekilin, evlerine gidin. Orada kalacak olan illegal olanlar varsa biz onlarla başbaşa kalalım. Çünkü bu gezi parkı illegal örgütlerin parkı değildir tüm İstanbullularındır.
Şu anda orada yaşanan rezalet. Hakaret dolu pankartlar var. Akşam gelen heyetten de bir destek bekliyoruz. Gençlerimizle konuşsunlar bizi farklı yöntemlere sevk etmesinler.
Bir diktatör halk oylamasına gider mi? Bize bunu da yakıştırdılar. Temenni ederim ki bu akşam bu iş biter. Bizler Ankara mitingini de İstanbul mitingini de huzur içinde yaparız.