İki kulüp de tahkim kurulu öncesi UEFA'ya karşı çok zorlu bir süreç yaşarlarken yanlarında devletin gücünü hissedemeyecekler. Ne hükümet ne de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki kulübün de yanında yer almayacağı, lobi faaliyetlerine destek vermeyeceği, işlerine karışmayacağı öğrenildi.
Peki futbolu bu kadar çok seven bir iradenin sürece "uzak" kalmayı tercih etmesine neler sebep oldu?
Vatan'dan Lütfü Özel'in haberine göre; Erdoğan'ın bu kararının arkasında iki kulübün gösterdiği "aykırı hareketler" yer alıyor.
Örneğin Başbakan Erdoğan, F.Bahçe efsanesi Lefter'in cenazesinde kendisinin taraftarlarca yuhalanmasını hiç unutmadı. G.Saray'a yapılan stadın her anında desteği olduğuna inanan Erdoğan açılışta kendisine gösterilen tepkiye de çok üzülmüş ve bunu da yakın çevresinde dile getirmişti.
KİŞİSELLEŞTİRDİLER!
Erdoğan, Beşiktaş Çarşı grubunun Gezi protestoları içinde yer almasını da tepkiyle karşıladı. İnönü Stadı'nın yeniden inşaası için bütün engellerin kaldırılmasına onay veren hatta otobüs parkının da inşaat alanına katılarak daha geniş bir alana yayılmasını da sağlamak adına destek veren Erdoğan, Çarşı'nın protestolarından çok rahatsız oldu.
Kulis bilgilerine göre Erdoğan ve Hükümet'in bu tavrına neden olan bir diğer hareket de özellikle F.Bahçe tarafında Başkan Aziz Yıldırım'la tutuklu kalan diğer arkadaşlarının kendi durumlarıyla F.Bahçe'ninkini eşdeğer tutup durumu kişiselleştirmesi oldu. Kendilerine önerilen bütün seçeneklere direnç göstererek "masumuz" söylemiyle inat eden F.Bahçe yönetimi başına buyruk hareketle Türk futbolunun bitmeyen bir kaos içinde kalmasına neden oldu.
Haberler
Haberler