ANKARA Güvercinlik Askeri Havaalanı’ndan 17 Şubat 1993 yılında kalkan ve kısa bir süre sonra düşen uçakta Binbaşı Yaşar Erian ve Yüzbaşı Tuğrul Sezginler ile birlikte şehit olan dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümüne dair soruşturma dosyası delilsizlikten ve zamanaşımından dolayı kapanıyor.
‘BUZLANMA’
Uçağın düşüş nedeni “Buzlanma” olarak açıklanan olayın üzerinden tam 20 yıl geçti. Bitlis’in ailesi başta olmak üzere birçok kişinin olayın suikast olduğu yönündeki şüphelerini yargıya taşıması üzerine iki yıl önce açılan olaya dair soruşturmada da herhangi bir şüpheliye ulaşılamadı. Soruşturma kapsamında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı ile Ergenekon sanığı emekli komutanlar Veli Küçük, Arif Doğan’ı dinleyen savcılık Susurluk Araştırma Komisyonu BaşkanıMehmet Elkatmış ve eskiMİT görevlisiMehmet Eymür’ün ifadelerini de aldı. Öte yandan enkazı hurdacıya satılan uçağın kaza sonrası fotoğraflarını da Ulaştırma Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu, Kriminal Polis Laboratuvarı, Ankara EmniyetMüdürlüğü Bomba İmha İnceleme ŞubeMüdürlüğü ve Sivil Havacılık GenelMüdürlüğü uzmanları inceledi.
İncelemeden “Mevcut fotoğraflarla sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı” raporu çıktı. Savcılığa Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı,MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen yazılarda da “Uçağın sabotaj sonucu düştüğüne ilişkin herhangi bir bilgi veya belge bulunmadı” denildi. Bütün bunların ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı sabotaj iddiasına ilişkin soruşturma dosyasını zamanaşımından kapatmaya hazırlanırken babasının ölümünün bir suikast olduğuna inanan oğlu Tarık Bitlis “sonuç”a tepki gösterdi. Bitlis, “Mevcut kurumlar ortaya çıkacak sonuçlarla yüz yüze gelebilecek güçte olmadığı için soruşturma zamanaşımıyla kapatılıyor. Gerçekler zamanaşımına uğramaz. Ama onlar bunu tarihe böyle yazdırmak istiyorlar. Bu güçsüzlüğün ifadesidir” dedi.