İFTAR ÇADIRI KURULMAYACAK
Gezi Parkı'na iftar çadırı kurulup kurulmayacağı sorulunca Mutlu, "Burada çadır kurulması söz konusu olmayacaktır. Beyoğlu Belediyesi'nin Ramazan etkinliği var. Bu bir çadır kurmak gibi bir faaliyet asla olmayacaktır" diye konuştu.
YAPILAN ÇAĞRILARIN HEPSİ SUÇTUR
Vali Mutlu'nun açıklamalarındaki satır başları şöyle: "Hedefimiz, halkın parkları kullanması. İstanbullu hemşehrilerimiz parkların gerçek sahibidir.
İstanbullular parkına sahip çıkar. Gösteri için bize müracaat ederlerse bu hakların kullanımına müsaade ederiz. Bir grup kendini bu halkın yerine koyarak, gelirse buna müsaade etmeyiz. İstanbul halkına parka girmeyi engelleyecek tutum ve davranışların oluşmasını istemiyoruz. Bu park sadece belli grupların değil, bütün İstanbullularındır. Hukukun dışında hiç birşeye İstanbul'da fırsat vermeyeceğiz. Hukukun dışına çıktıysa bir şey ona müdahale etmnek mecburiyetimiz vardır. Burası bir işgal alanı değil, istirahat alanı. Hukuk dışı toplanmalara yapılan çağrıların hepsi suçtur. Hiç kimse parklarda, umuma açık yollarda, kamu alanlarında bu tür izinsiz gösteri yapamaz. Sen kanunu tanımak zorundasın, biz sana kanunu gösteririz."
KARARIN GEZİ PARKI'YLA İLGİSİ YOK
İstanbul 1. İdare Mahkemesi'den çıkan karar hatırlatılınca Mutlu, "Gezi Parkı'yla ilgili devletimizin mahkemeleri tarafından verilmiş herhangi bir karar yoktur. Sadece imar planıyla ilgili verilmiş bir karar vardır. Gezi Parkı'yla asla ilgisi olmayan bir karar verilmiştir geçtiğimiz günlerde" dedi.
ALKIŞLI PROTESTO
Çalışmaların bittiği Gezi Parkı'nda incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, parkın içinde basın mensuplarına açıklama yaptığı sırada Gezi Parkı merdivenlerinde bekleyen slogan atarak, eylem yaptı. Gezi Parkı'na girmek için merdivenlerde bekleyen yaklaşık 300 kişilik bir grup "Vali buraya", "Her yer Taksim, her yer direniş" slogan atarak, alkışlarla "Gel, gel, gel" şeklinde tempo tuttular. Polisin küfür ettiği ileri sürülen bir protestocuyu gözaltına almaya çalışmasına diğer vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından polis, grubu merdivenlerden uzaklaştırarak çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.
TAKSİM DAYANIŞMASI'NIN ÇAĞRISI
"Anayasa Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."
6 Temmuz 2013 Cumartesi günü; Gezi Parkı’nı halka kapatanlara, Taksim Meydanı ve Gezi Parkını kimliksizleştirme, insansızlaştırma ve betonlaştırma planlarının iptaline yönelik mahkeme kararını elden tebliğ etmek; parkımızın açılmasını sağlamak için güle oynaya Taksim’de buluşmaya çalışan yurttaşlarımız yine iktidarın hukuksuz, acımasız şiddet ve saldırısına maruz kalmıştır.
Aylardır bu acımasız şiddet ortamında, bazen işe yaramayacağını bile bile asli görevlerini yapmaya çalışan basın emekçileri de yine bizlerle birlikte bu olağanüstü şiddete maruz kaldılar.
Bütün bunların ötesinde yolda gaz ve TOMA saldırısından kaçmaya çalışan, kendilerini koruyacak malzemeleri bile bulunmayan insanlara, polisin gözünün önünde palalarla saldırıldı. Palalarıyla saldıranlara, polis ses çıkarmazken, önce gözaltına alındıkları açıklandı, bugün ise serbest bırakıldıklarını öğrendik. Bunun yanında tanığız ki; sadece en doğal yaşamsal ve anayasal haklarını kullanmak ve meydanında toplanmak isteyen yurttaşlarımıza değil; kendini korumak için apartmanlara, işyerlerine sığınanlara da binalardan içeriye gaz atılarak şiddet ve apar topar gözaltılar gerçekleştirildi.
Soruyoruz; hangi sebeple ve ne uğruna bu şiddet gerçekleştirildi?
Oysa ki ilk günden bu yana taleplerimiz son derece haklı, yasal ve açıktır. Bu taleplerimizden Gezi Parkı'ndaki Topçu Kışlası'nın inşasını da içeren planlar hakkında, parkımıza ve yaşam alanımıza daha fazla zarar vermeden iptal kararının alınması; Tüm Ülkede yaşanan barış, kardeşlik ve dayanışma ruhu, meydanlarda, parklarda, sokaklarda, evlerimizde bilgisayarlarımızın başında verdiğimiz haklı mücadelenin kazanımlarıdır.
Ancak verdikleri mücadele sırasında beş yurttaşımızın ölümü, binlerce insanın yaralanması, kör olması, gözaltına alınması, tutuklanması ve hergün bunlara yenilerinin eklenmesi nedeniyle yüreklerimiz dağlanmaktadır.
Yaşamsal diğer taleplerimizin hiçbirisi yerine getirilmemiştir. Her geçen gün yaşadıklarımızla bu taleplerimizin haklılığı ve önemi yeniden kanıtlanmaktadır. Biliyoruz ki bütün bu şiddetin sorumluları, haklılığımız karşısında büyük bir acz ve telaş içindedir. Bu nedenle de esasen halka kapatılması suç olan parkın açılış seremonileriyle toplumun gözünü boyamaya çalışmaktadırlar. Parkımız bize kapatılmışken, kentin yöneticileri yerine ironik bir şekilde valinin bu açılışı duyurması, yapılan ve yapılacak tüm temsili gösteriler, bu acizliğin hukuksuzluğunu da derinleştirmektedir.
Bizler 08.07.2013 Pazartesi günü saat 19.00’da kendiliğinden yeşererek yalnızca İstanbul'a değil tüm Türkiye'ye bir demokrasi örneği olarak yayılan forumlarımızın ışığını Gezi Parkı’na da taşımaya kararlıyız. Bütün dünyaya örnek olan Dayanışmamızdan, taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmedik ve asla vazgeçmeyeceğiz.
Çünkü haklıyız, çünkü kararlıyız.
Her yer Taksim, her yer direniş!
TAKSİM DAYANIŞMASI
Milliyet Haber