Acerer, mevzuat gereği, GSM şirketlerinin konuşma içerik kayıtlarını saklayamayacağını belirterek, sistemler üzerinden bunu düzenli şekilde takip ettiklerini kaydetti.
Kurum tarafından elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeciler tarafından kişisel bilgilerin gizliliğinin ve güvenliğinin temin edilmesi ve kişilerin rızası olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşılmaması amacıyla gerekli düzenleme ve denetimlerin yapıldığını belirten Acerer, kişisel bilgilerin güvenliğinin sağlanabilmesi için azami hassasiyet gösterildiğini vurguladı.
Acerer, bu çerçevede, veri gizliliği kapsamında yapılan denetimler neticesinde, 21 Aralık 2011 tarihli kurul kararı ile ''bayilerde ve dış arama yapan çağrı merkezlerinde abone bilgilerinin gizliliğine ilişkin yeterli tedbir alınmaması'' nedeniyle TTNet A.Ş. hakkında, ''2010 yılı net satış tutarının yüzde 0,2'si olan 4 milyon 975 bin 336 lira'' idari para cezası uygulandığını bildirildi. Acerer, yine Kurul'un 19 Nisan 2011 tarihli kararıyla ''2008 yılında faturalama bölümünde görevli bir çalışanın fatura detaylarını üçüncü kişilere vermesi'' nedeniyle Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. hakkında, ''2007 yılı cirosunun yüzde 0,15'i olan 11 milyon 224 bin 553 lira'' ve 22 Şubat 2011 tarihli kararıyla da ''2009 Mart-2010 Ekim tarihleri arasında My Vodafone servisinde abonelerin fatura detaylarının görüntülenebilmesine olanak sağlayan güvenlik açığı'' nedeniyle Vodafone Telekomünikasyon AŞ hakkında da ''2009 yılı net satışlarının yüzde 0,05'i olan 1 milyon 269 bin 858 lira'' idari para cezası kesildiğini kaydetti.
'İstem dışı e-posta yayan IP sayısı yüzde 99 azaldı''
Siber güvenliğe yönelik tehdit oluşturan ve internet kaynaklarını gereksiz meşgul eden istem dışı e-postaların engellenmesine yönelik pilot bir proje yürütüldüğünü de anımsatan Acerer, proje sonrasında, istem dışı e-posta yayan IP sayısının yüzde 99 oranında azaldığını, bu iyileşmenin uluslararası güvenlik şirketlerinin raporlarına yansıdığını, istem dışı e-posta yayan ülkeler sıralamasında Türkiye'nin alt sıralara düştüğünü anlattı.
Acerer, Kurumun kanunlarla, mevzuatlarla çerçevesi çizilmiş yasal dinlemelerle alakalı görevleri bulunduğu ifade ederek, bu nedenle kurumsal olarak yasal olmayan dinlemelerle ilgili hiçbir bilgi ya da bir kanaatlerinin bulunmadığını yineledi.
Tayfun Acerer, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddesine göre, frekans tahsisi ve tescili hariç Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve MİT Müsteşarlığı'nın cihaz, sistem ve şebeke kurmaktan muaf tutulduğunu, bu nedenle izin almaları gerekmediğine işaret etti.
Acerer, yalnızca frekans tahsisi için izin verildiğini, yapılan frekans tahsislerinde kurulacak sistem bilgilerinin bildirilmesi zorunluluğu bulunmadığını hatırlattı. BTK Başkanı Acerer, özel amaçlı dinleme, görüntüleme, takip gibi sistemler için bu kuruluşlara frekans tahsisi yapılmadığını, ancak ülke geneli Kent güvenlik yönetim sistemine (MOBESE) Emniyet Genel Müdürlüğü adına frekans tahsisi yapıldığını kaydetti.
Tayfun Acerer, internet içerik düzenlemelerinin usul ve esaslarını oluşturan yasanın özellikle çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornosu başta olmak üzere, katalog suçlarla sınırlı olarak belirlediği amaç kapsamında, Bilgi İhbar Merkezi kurulduğunu hatırlattı.
Rıdvan Dilmen olayı
Veri gizliliği ihlalleri ile ilgili olarak kurum tarafından denetimlerin yapıldığına işaret eden Acerer, konuyla alakalı medyaya da yansıyan ''Rıdvan Dilmen'' olayına ilişkin şu bilgileri verdi:
''Turkcell hakkında yapılan soruşturma neticesinde, fatura bilgilerine erişen personelin yetkilerinin, abonelerin kişisel bilgilerine erişimlerinde kötü amaçlarla kullanımını engelleyecek şekilde yeterli tedbirin alınmaması ve bu durumun faturalandırma biriminde çalışan personel tarafından abonelere ait kişisel verilerin üçüncü kişilerle paylaşılmasına imkan sağlanması nedeniyle 2007 cirosunun 10 binde 15'i oranında idari para cezası yaptırımı uygulanmıştır. Konu hakkında kurumumuz denetiminden önce başlatılmış olan adli süreç nedeniyle savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulunulmasına gerek görülmemiştir.''
''Türk Telekom'un 13.8 milyon abonesi var''
Türk Telekom'a alternatif olarak hizmet sunabilen birçok işletmeci bulunduğunu ifade eden Acerer, Türk Telekom'un trafik taşıma hizmetlerine alternatif olarak altyapı işletmeciliği hizmeti sunan işletmecilerin yetkilendirdiğini kaydetti. Acerer, kurum tarafından 2013 yılının Nisan ayı itibariyle yetkilendirilmiş işletme sayısının 91 olduğunu bildirdi.
Kurumca, Türk Telekom tarafından sunulan ses ve diğer katma değerli hizmetlere alternatif olarak sabit telefon hizmeti işletmecilerinin yetkilendirildiğini ve bu yılın Nisan ayı itibariyle 216 sabit telefon hizmeti işletmecisinin bulunduğunu dile getiren Acerer, Türk Telekom'un toplam abone sayısının 13.8 milyon, alternatif sabit telefon hizmetleri işletmelerinin abone sayısının ise 1.2 milyon olduğu belirtti.
Acerer, mobile doğru aramalarda Türk Telekom'un payının yüzde 52.24, STH işletmecilerinin payının ise yüzde 47,76 civarında olduğu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
''Benzer şekilde yurtdışına doğru trafik miktarında Türk Telekom'un payı yüzde 56.27 iken STH işletmecilerinin payı yüzde 43.73'tür. Yurtdışından yurtiçine doğru trafik ile ilgili olarak ise mobil şebekelerde sonlandırılan trafik miktarının yüzde 64.59'unun STH işletmecileri tarafından kalan trafiğin ise Türk Telekom tarafından, sabit şebekelerde sonlandırılan trafik miktarının yüzde 61.19'unun STH işletmecileri tarafından kalanının da Türk Telekom tarafından taşındığı görülmektedir. Bu çerçevede pazarın belirli bölümlerinde alternatif işletmecilerin önemli pazar paylarına ulaştıkları değerlendirilmektedir.''