Abdullah Gül, sorunun yinelenmesi üzerine aday olma olasılığını dışlamadı ve"seçeneklerini açık tuttuğunu" söyledi.
Simon Tisdall imzasını taşıyan yazıda, Erdoğan'ın üç dönem başbakanlık yaptığını bu süre içinde Türk ekonomisini ve Türkiye'nin uluslararası konumunu dönüştürdüğünü ancak "diktatörlük eğilimleri" nedeniyle eleştirildiği belirtiliyor.
AKP tüzüğüne göre Erdoğan'ın dördüncü kez milletvekili olamayacağı hatırlatılan yazıda gelecek yıl cumhurbaşkanının ilk kez halkın oylarıyla belirleneceği ve Başbakan'ın bu göreve aday olabileceği yolundaki spekülasyonlar karşısında genellikle sessiz kaldığı kaydediliyor.
ERDOĞAN'LA RAKİP DEĞİL DOSTUZ
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Erdoğan geçen ay katıldığı bir televizyon programında 'Partim hangi görevi bana yıkarsa, hangi görevi benden isterse ben onu yapmanın gayreti içerisinde olurum' dedi. Erdoğan'ın bu amacına ulaşabilmesi için 2007'de Cumhurbaşkanı olan Gül'ün gönüllü olarak kenara çekilmeyi kabul etmesi gerekiyor.
Ama bunu yapıp yapmayacağı giderek daha da belirsizleşiyor. Gül'ün başbakan, Erdoğan'ın da geniş yetkilerle cumhurbaşkanı olmasına formülü de gündemdeydi.
Rusya'da Putin'le eski Cumhurbaşkanı Dimitri
Medvedev'in geçen yıl yaptığı gibi."
"Fakat yaz aylarındaki protestolarda hükümetin tavrı konusundaki görüş ayrılığı ve Gül'ün demokrasi açığına ilişkin çağrıları 10 yıldır uzun bir süredir Türk siyasi hayatına birlikte egemen olan iki adamın karşı saflara geçebileceği yorumlarına yol açtı."
"Gül demecinde ısrarla Erdoğan'ın rakibi değil dostu olduğunu söyledi ve alkol ve başörtüsü gibi konularda aralarında uyuşmazlık olduğunu reddetti, 'Biz iktidardaki partiyi Tayyip Erdoğan'la birlikte kurduk. Partiyi hükümete birlikte taşıdık, Türkiye'yi birlikte değiştirdik. Erdoğan bir dosttur ve tüm bu yıllar içinde omuz omuza çalıştık' dedi."