Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde 8 Nisan günü meydana gelen olayda, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisi Aydın Keleş, arkadaşlık teklifini reddeden Şükrü Ayna Mesleki Teknik Eğitim Merkezi Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Fatma Atagün'ü 21 bıçak darbesiyle öldürdü. Hakkında 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek çocuk öldürme' suçundan iddianeme hazırlanan Aydın Keleş'in yargılanmasına geçen 18 Eylül günü Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın ikinci duruşmasına katılan Keleş, daha önce psikolojik tedavi gördüğünü belirterek, "Buna ilişkin raporum var. Bu olay aniden oldu, kasıt yoktu. Psikolojik rahatsızlığım ile ilgili sıkıntılarım vardı" dedi.
PSİKOLOJİK RAHATSIZLIK GEREKÇESİ KABUL EDİLMEDİ
Psikolojik rahatsızlığı ile ilgili evrakları mahkemeye sunan Aydın Keleş raporlarının incelenerek, yargılamanın genişletilmesini istedi. Evrakları inceleyen mahkeme, sanığın olaydan sonra cezaevi idaresine başvurarak psikolojik rahatsızlığıni dile getirdiğini belirledi. Mahkeme heyeti bunun üzerine yargılamanın genişletilmesi talebini reddetti. Mahkeme, 2 aylık yargılama sonucunda sanığa ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Sanığın suçtan pişmanlık duyduğu halinin gözlemlenmemesi nedeniyle cezasında indirim de yapılmadı.
CİNAYETİ VAHŞİ YÖNTEMLE İŞLEDİ
Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi sanık Aydın Keleş'e verdiği ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasının gerekçesini açıkladı. Mahkeme Başkanı Hayati Karaaslan gerekçeli kararda, kadın cinayetlerine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. Olayın ayrıntılı bir şekilde incelendiği 13 sayfalık gerekçeli kararda, Fatma Atagün'ün vücudunda bulunan 6 bıçak yarasının öldürücü nitelikte olduğu belirtildi.
Gerekçeli kararda cinayetin vahşi bir yöntemle gerçekleştirildiği belirtilen Savcılık görüşüne de yer verildi. Savcılık görüşünde sanığın güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen, direnme gücü olmayan savunmasız maktulü ıssız bir yere götürürek bıçakladığı belirtildi. Olayda genç kızın vücuduna kesici aletin ısrarla batırıldığını vurgulayan Savcı, bu davranışın sırf ölene eziyet çektirmek amaçlı yapıldığını belirtti.
Cinayet sırasında öldürmek için yapılması zorunlu olmayan hareketler bulunduğunu belirten Savcı, bu nedenle eylemin eziyet çektirmek niteliğinde olduğunu ifade etti. Cinayetin 'canavarca his ve eziyet çektirmek' suretiyle işlendiği belirtilen Savcılık görüşünde, genç kızın 18 yaşından küçük olduğu için diğer bir ağırlaştırıcı cezanın uygulanması gerektiği vurgulandı.
Cinayet sırasında öldürmek için yapılması zorunlu olmayan hareketler bulunduğunu belirten Savcı, bu nedenle eylemin eziyet çektirmek niteliğinde olduğunu ifade etti. Cinayetin 'canavarca his ve eziyet çektirmek' suretiyle işlendiği belirtilen Savcılık görüşünde, genç kızın 18 yaşından küçük olduğu için diğer bir ağırlaştırıcı cezanın uygulanması gerektiği vurgulandı.
'BİR ANLIK ÖFKE' SAVUNMASI İNANDIRICI BULUNMADI
Gerekçeli kararda sanığın cinayeti bir anlık öfke ile işlediğini iddia etse bile, bu savunmanın cezadan kurtulmaya yönelik olduğu belirtildi. Sanığın cezadan indirim olanağı tanıyan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması için böyle bir savunma yaptığını belirten mahkeme, bu savunmalara itibar edilmeyerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığını ifade etti.
Sanığın yargılama aşamasında psikolojik rahatsızlığı olduğunu iddia ettiği belirtilen kararda, "Buna ilişkin cezaevi idaresine müracaatta bulunduğu ve sanığın çeşitli hastanelere sevkinin yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak bu iddialara ilişkin tarihler suç tarihinden sonradır. Sanığın duruşmada gözlenen haline göre de tedavisinin yapılması veya bu yönde araştırma yapılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
'HER SANIK AYNI YÖNTEMİ DENİYOR'
Bu tür olaylarda neredeyse her sanığın aynı yöntemi denediği belirtilen kararda şöyle denildi:
"Bu iddiaların yargılamayı uzatma ve cezadan kurtulma amacı dışında bir emelin bulunmadığı, böyle bir rahatsızlığın kendilerinde var olması durumunda suç öncesi hiç bir tedavi yöntemini seçmemiş, normal hayatlarına devam etmiş oldukları anlaşılmıştır." Mahkeme, bu gerekçelerle sanığın ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırıldığını belirterek, hakkında indirim hükümlerinin uygulanmadığını da vurguladı.