ODTÜ'deki olaylara ilişkin bir soruya Kılıçdaroğlu, çağdaş demokrasilerde haksızlığa ilk tepkiyi verenlerin gençler olduğunu söyledi. Üniversitelerden farklı açıklamalar gelmesi konusunda onların AK Parti iktidarının atadığı rektörlerin görüşleri olduğunu, üniversitelerin görüşleri olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, olayların salt Başbakan'ın bakışıyla aktarılmasına da tepkili olduklarını belirtti. Şiddete de karşı olduklarının altını çizdi.
Başbakan Erdoğan'ın odasında dinleme cihazının bulunmasına dönük bir soruya Kılıçdaroğlu, yasa dışı dinlemeye herkesin ortak tepki göstermesi gereken suç olduğunu vurguladı. "Yasa dışı dinlemeyi yasal hale getiren uygulamalar var." diyen Kılıçdaroğlu, "Eğer siz bazı gazetecileri dinlemek için sahte isimlerle karar çıkarıyorsanız bu da daha vahim bir suçtur." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Yasa dışı dinlemeyi yasal yönlerden kılıf hazırlayıp bir şekilde yargıcın önüne götürüp karar aldırıyorsanız buna hepimizin tepki göstermesi gerekiyor. Bir ülkede yasa dışı dinleme Başbakan'ı dinleme noktasına gelmişse o da vahim bir durumdur. Dinlemeleri Sayın Başbakan derin devlete bağlıyor, hala sonlandıramadığını ifade ediyor. Önce Sayın Başbakan'ın derin devlet konusundaki düşüncesini netleştirmesi gerekiyor."
Kendilerine gelen bilginin CHP'nin dinlendiği yönünde olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuda birçok kez açıklama yaptıklarını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın dinlenmesi vahim bir olaydır. Kararlılıkla bu durumun üzerine gidip sorunu en kısa zamanda çözmeleri, faili bulup yargının önüne çıkarmaları gerekiyor." diye belirtti. Dinlemeler konusunda hükümetin uyguladığı çifte standarta karşı çıktıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, etme bulma dünyası olduğunu, gelip Başbakan'ı bulduğunu ifade etti. CHP lideri, Başbakan'ın, devletin, ilgili kurumların harekete geçip olayın aydınlatılması gerektiğini kaydetti.