Görmez, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Kurban Bayramı günlerini, müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman, ruhla mukaddes topraklara geldikleri, tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrıştırıcılığı bıraktıkları, Kabe’de tavaf ettikleri, Arafat’ta toplanarak hac farizasını yerine getirdikleri mübarek zaman dilimleri olarak nitelendirdi.
Bugünlerin kurban ibadetinin de eda edildiği mübarek vakitler olduğunu belirten Görmez, kurban ibadeti yerine getirilirken okunan ayet-i kerimelerin müminlere her fırsatta teslimiyet ruhunu hatırlattığını bildirdi.
Görmez, şunları kaydetti:
"Kurban, Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Ancak bu teslimiyet sadece Rabbimize olmalıdır. Bugün üzerinde durmamız gereken, teslimiyetimizi ne kadar Rabbimize yöneltmekte olduğumuzdur. Bugün muhasebesini yapmamız gereken nefislerimizin zafiyetlerine, heva ve heveslerimize ne kadar esir olduğumuzdur. Teslimiyet ruhundan yoksunlaştıkça Müslümanların hangi belalarla, hangi fitnelerle, hangi desiselerle karşılaştığı, bunların neticesinde Allah’ın lütfettiği kurban kanı yerine nice mümin kanının aktığı artık fark edilmelidir. Aynı şekilde müminlerin haline bakarak nice güç odaklarının müminlerin kanı üzerinden nasıl güç devşirmekte olduğu, müminleri birbirine yakın eden iman kardeşliğinin zedelenerek nasıl kavgaya ve düşmanlığa dönüştürüldüğü bilinmelidir. Kurbanlarımız ve bayramlarımız mümin kalpler arasında ülfet ve muhabbeti gerçekleştirmeli, müminler İslam dünyasında çıkartılmak istenen her türlü fitneye, fitnenin getireceği kargaşa, huzursuzluk ve felaketlere karşı uyanık olmalı, bütün bunlara basiret ve ferasetle karşı çıkmalı ve fırsat vermemelidir."
Hac ve kurban
"Hac bize birliği, vahdeti kurban ise dini, sadece ve sadece Allaha has kılarak O’na teslim olmayı ve nefsimizi terbiye ederek insan neslinden kan akıtmamayı sembol diliyle ifade etmektedir" ifadelerini kullanan Görmez, hac ve kurbanı birbirini tamamlayan ibadetler olarak nitelendirdi.
Kurban Bayramı'nın bir yüzünün öte dünyaya, bir yüzünün bu dünyaya, bir yüzünün geçmişe, bir yüzü geleceğe dönük olduğuna işaret eden Görmez, şöyle devam etti:
"Bütün Müslümanlar Kurban Bayramı dolayısıyla şüphesiz birbirlerini tebrik edeceklerdir. Geçmişi hatırlama, birbirini tanıma, kendimizi bilme, yardımlaşma ve dayanışma, bu bayram vesilesiyle nail olduğumuz ilahi lütuflar olacaktır. Ancak bu bayram vesilesiyle darda ve zorda kalan Müslüman kardeşlerimizi, dünyanın muhtelif yerlerinde büyük acı ve ıstırap yaşayan, zulme uğrayan mazlum ve mağdur kardeşlerimizi asla unutmamalıyız. Onların yürek yakan durumlarına çareler üretmek, mazlumiyetlerini ortadan kaldırmak ve tekrar özgürlüklerine kavuşmaları için cehd göstermek Müslümanlar olarak hepimizin boynunun borcudur.
Biz Müslümanlar, hac ve kurban borcumuzu yerine getirirken, kendi ellerimizle var ettiğimiz zindanlarımızı aşamadığımız için yazılmakta olan tarih bizi bugün İslam dünyasının içine girdiği girdaptan mesul görecektir. Bunun içindir ki kesilen her kurban, akan her kurban kanı, yüzyıllar boyunca varlığımızın bekası için verdiğimiz kurbanları hatırlatmalı, yüreklerimizi bu ateşle yakmalı, önümüzü kuvvetli bir ışıkla aydınlatmalı ve müminlerin kanlarının akmasını önlemeli, İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşını dindirmelidir. Kurban Bayramı müminleri birliktelik şuuruna erdirmeli, mümin gönüller İslam’ın barış mesajını kavramalı ve 'ancak müminler kardeştir' düsturunca kardeş ve ümmet olma bilincine ermelidir."
Görmez, bayramın başta Türkiye olmak üzere İslam aleminin ve tüm insanlığın barış ve huzuruna vesile olması temennisinde de bulundu.