Kenya’daki son günleri ile ilgili değerlendirmeler yer aldı. Mahkeme tarafından toplatıldığı için Öcalan’ın avukatları tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru ile toplatılma kararının kaldırılması ve tazminat istenen 577 sayfalık kitapta Öcalan, çeşitli iddialarda bulundu.
Öcalan, İmralı Adası’na getirildiğinde kendisini dönemin ABD Başkanı Clinton’un özel danışmanı General Galtieri, AB’nin siyasi komiserliği adına bir kadın ve şimdi cezaevinde bulunan MHP Milletvekili Engin Alan’ın karşıladığını yazdı. Öcalan, kitabında şunları yazdı:
"Engin Alan, dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı yani Türk Gladiosu’nun resmi şefi durumundaydı. Adada beni karşılayan AB Konseyi yetkilisinin yaklaşımı, komplonun AB boyutunu daha da açıklayıcı nitelikteydi. ABD, AB ve Türk yönetimi arasındaki anlaşma böylece açığa çıkmış durumdaydı. Daha sonra ortaya çıkan bu gerçeklerden önce de beni etkisizleştiren gücün Türk Hükümeti güvenlik güçleri olmadığından şüphe etmiyordum ama operasyon mekanizmasını tam kavrayamamıştım. Süreç gerçekte olduğundan çok farklı yansıtılıyordu. Sanki Türk hükümeti bastırıyor ve sonuç alıyor gibi bir hava ısrarla yaratılıyordu. Başbakan Bülent Ecevit’in başlangıçta beni niçin yakaladıklarından ve iade etmek istediklerinden haberinin bile olmaması, bu iddiamı doğrulayıcı önemli bir kanıttır. Gelişmeler çözümlendikçe iddiam daha da doğrulanacaktır."
KOMUTANLARA HİTABEN KASET
İmralı’da resmi sorgulanmaya başlamasından sonra Genelkurmay, jandarma, emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan oluşan 4 güvenlik biriminin heyetlerinin çapraz sorgusunun 10 gün sürdüğünü söyleyen Öcalan, "Bu arada kuvvet komutanlıklarına hitaben bir kaset konuşmam oldu" iddiasında bulundu.
ÖCALAN, TOPLANAN KİTABI İÇİN AYM’YE BAŞVURMUŞTU
Öcalan’ın AİHM’e yolladığı savunmalarından oluşan, ’Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü’ adlı kitabı basıldıktan sonra mahkeme kararı ile toplatılmıştı. Öcalan’ın avukatları
tarafından Anayasa Mahkemesi’ne 4 Aralık 2012 tarihinde yapılan bireysel başvuruda, Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nce (MSHS) güvence altına alınan bir dizi haklarının ihlal edildiği belirtilerek, toplatma kararının kaldırılması ve tazminat ödenmesi istenmişti. Başvuruda Anayasa Mahkemesi tarafından henüz bir karar verilmedi.